9. Bölüm: Gercek Rüyalar

Start from the beginning
                                    

    "Yarin görürsün." dedi sadece. Yatagin kenarina poposunun ucuyla bana dönük oturdu. "Annenleri arasam iyi olacak."

    "Neden? Sadece bayildim diye mi?" Sesim gerginlik yüzünden fazla sesli cikmisti. Hizli bir nefes aldim ve kendimi biraz frenledim. "Sadece ufak bir bayginlik icin herkesi telaslandirmaya gerek yok." hafifce tebessüm ettim ve gözlerimi devirdim. Demin ki sert cikisima karsilik simdi pek de umursamaz görünmem Azra'nin kaslarini catarak beni incelemesine neden olmustu. Kendimi labaratuar faresi gibi hissederken Azra'nin keskin bakislari altinda yavas yavas kücülüyordum.

    Yana yatirdigi basini kaldirdi ve cenesini yukari dikti. "Iyi olduguna emin misin? Az önce tam bir ucube gibi tepki verdin."

    Komik bir sey söylemis gibi kücük bir kahkaha attim ve yatakta dogrulmaya calisarak ayaklarimi yatagin diger tarafindan sarkittim. "En az bu ailenin geri kalani kadar ucubeyim bende." Ellerimi iki yanima koydum ve kalkmak icin kollarimdan destek almaya calisirken, o kadar da gücüm olmadigini fark ettim.

    "Yardim etmemi ister misin?" diye sordu, Beren. Basimi kaldirdigimda burun buruna geldik. Ne ara bana hissettirmeden burnumun ucuna dikilmisti. Yoksa ben kör olmaya mi baslamistim?

    "Hayir. Tesekkür ederim." dedim hizlica. Bana dokunmasina dayanamazdim. Zaten yüzüme vuran tatli nefesi nefesimi keserken bir de ellerinin bedenimde dolandigi düsüncesi... tanrim sen aklimi koru!

    Beni dinlemedi ve hizli bir hareketle, ben onu durdurmaya firsat bulmadan ellerini belimin etrafina koydu ve beni ayaga kaldirdi. Kücük bir bas dönmesiyle beraber ayaklarimin yerle olan bagi kesilince kendimi tamamen Beren'in kollari arasinda buldum. "Seni tuttum." diye fisildadi. "Merak etme, kimse bir sey fark etmedi."

    Hala bedenine yasliyken basimi yavasca gögsüne yaklastirdim ve kokusunu icime cektim. Derin, derin... Ahh, bu iskence beni benden almaya devam ederken ben nasil ayakta dim dik duracaktim?

    Bu adam, sanki kanima islemis bir uyusturucu gibi, yoklugu da varligi da beni bitiriyordu. Bütün bunlar bünyeme cok fazlaydi. Yanindayken ayakta durmayi bile basaramiyordum, ondan uzak durmayi nasil basaracaktim? Okulda, evde, sokakta, kafede, her hangi bir yerde karsima cikarken nasil o yokmus gibi davranacaktim? Isin asli, ona olan hislerimi nasil yok sayacaktim? Su an bile kalbim kücük bir sercenin kanat cirpislari kadar hizli atarken ve ben kokusuyla sarhos olmusken, ona karsi hicbir sey hissetmiyormusum gibi nasil numara yapacaktim?

    "Tesekkür ederim." diye fisildadim ve basimi ondan biraz uzaklastirdim. Yüzümü hafifce yukari kaldirdigimda gözlerim o enfes elalarla bulustu. Göz bebekleri simsiyah ve kocamandi. Acaba o da su an benimle ayni hisleri mi paylasiyordu? Onun da kalbi benimki kadar hizli attigi icin mi gözleri bu kadar kararmisti?

    Belimdeki elini, koluma kaydirdi ve kendi ayaklarimin üzerinde durabilmem icin yardim etti.

    "Neden ayaga kalktin hemen?" diye soran Tony'nin sesiyle bütün cabam bosa gitti ve tekrar Beren'in kollari arasinda kaldim.

    "Lanet olsun, Tony! Sinsi sinsi yaklasip, bir anda yüksek sesle konusulur mu?" diye cikistim. "En iyisi beni yataga geri birak." diye fisildadim, Beren'in yüzüne dogru.

    Beni yatagin üzerine oturttugunda ona hafifce gülümsedim. Elini saclarindan gecirdi ve kulaginin arkasini kasirken kaslarini havaya kaldirdi. Bilerek yapiyor, valla bilerek yapiyor. Öldürücem bu cocugu, orasi kesin. Onu istiyor cünkü. Yapma su hareketi! Zar zor nefes aliyorum zaten.

    "Serum ignesini cikardiktan sonra gidebilirsiniz." dedi hemsire. Orta yasli cok sevimli bir kadindi. Igneyi nazikce elimin üzerinden cikardiginda ona gülümseyerek tesekkür ettim.

Tesadüf Serisi 2: GÜNAHKAR SEYLERWhere stories live. Discover now