3.5

10.2K 543 781
                                    

Sevgili günlük,

Hislerimi de kendimi de kaybettim'

---

36.BÖLÜM

İçimde biriken duygu seli mevcut. Damarlarıma yayılmış durumdalar ve hepsi birbirinden bağımsız halde varlığını korumakta. Öyle ki tüm bunların tek odak noktası yüreğim dahi olsa da, duygularım isyan bayrağı çekmişçesine onu dinlemiyor.

Karmakarışığım, yoruluyorum.

Üzgünüm, ağlıyorum.

Kırgınım, susuyorum.

Elimde sanki bomba taşıyorum ve attığım her adım benim için tehlike arz ediyor. Sanki hangi yöne gideceğime karar verip, o yön doğrultusunda tek bir adım dahi atsam pimi çekilecek ve patlayacakmış gibi. Korkuyorum ben, delicesine.

Hayatımın parmaklarımın arasından süzülmesinden o kadar korkuyorum ki, itiraz dahi edemiyorum.

Sanki ağzımı aralayıp tek bir söz etsem, gelip hayatımı yok edecekler gibi. Tükeniyorum yavaş yavaş. Evet, dışarıya karşı gösterdiğim kabuk çok ama çok güçlü lakin iç kabuğum paramparça ve toparlanmasının mümkünatı yokmuş gibi hissediyorum.

Ne yapacağım ben?

Nasıl kurtulacağım bu iğrenç oyunların içinden? Nasıl tekrardan eski yaşantıma döneceğim? Ya da dönebilecek miyim?

Baba, neden böyle yaptın? Benim en kötü zamanlarıma neden sen de kendinden bir pay ekledin? Oysaki sen her zaman bana "Daima yanındayım prensesim. Sen benim biriciğimsin. Başın her sıkıştığında daima yanında ben olacağım." demiyor muydun?

Biriciğin ölüyor baba, neredesin?

Peki ya anne sen? Tamam, bende de hata var kabul ediyorum babamdan bir tek ben ihanet yemedim hatta eminim sen benden daha kötü durumdasındır. Ama ben farkındayım en azından olup bitenin. Sen...

Sen kızının günden güne yıkılışını hiç görmüyor musun? Uykusuz geçen gecelerimin gebe kaldığı gözaltlarımı hiç mi göremiyorsun? Kim hesabını verecek bana bu yaşattıklarının?

Henüz daha 17 yaşındayım ben. En güzel yaşımdayım. Neden böyle yaptınız ki? Ben size bana böyle davranmanız için ne yaptım? Lütfen söyleyin, bileyim o peşimi bırakmayan hatalarımı. Lütfen. Hani bir söz vardır ya "Bugün oturdum ve ölümü düşündüm. 17 yaşında ve hayat bu kadar güzelken."

Hepinize teşekkür ederim 17 yaşımı rengârenk boyalara bürüdüğünüz için. Size yemin ederim bu yaşımı asla unutmayacağım. Çünkü unutmama fırsat vermeyecek izler bıraktınız. Tekrardan teşekkürler.

Elimi boğuluyormuşum gibi boynumda gezdirdim. Kışın ortasında odamın camını açmıştım çünkü nefes alamıyordum. Duvarlar üzerime üzerime geliyor, boğuluyordum. Kapanan gözlerimi aralayıp, saate baktım. Annemin işe gitmesine az bir süre kalmıştı.

"Derinsu! Kızım kahvaltı etmeyecek misin?" deyi bağıran annemin sesine karşın iç çektim. Kâbustan ve Deniz ile olan telefon konuşmamızdan sonra uyumamıştım. Ah pardon, uyuyamamıştım. Camı kapatıp, üzerime hırkamı geçirdim. Terliğimi de ayağıma geçirip, mutfağa yöneldim.

Annemin hızlı hızlı çay demlediğini görünce masaya oturdum. Her sabah aynı maraton vardı. İşe gitmeden önce hızlı bir şekilde kahvaltımı hazırlar ardından bir miktar harçlık verip evden çıkardı. Boğazımı temizleyip bakışlarımı masaya diktim. "Bu hafta okula gitmeyeceğim."

REİSDonde viven las historias. Descúbrelo ahora