3.3

10.5K 563 929
                                    


Multi: Shawn Mendes- There's Nothing Holdin' Me Back (Bu ara buna fazla taktım.)

Aynen şöyle dendi: Bataklık ortasında saflık aranmaz'

34.BÖLÜM

Cesaret kaç kişiliktir? Tek mi yoksa iki mi? Hani bazen böyle içimiz içimize sığmaz ve bir cesaret patlaması yaşayıp o çok korktuğumuz şeyi yaparız ya işte o, kaç kişilik?

Mesela sevdiğimiz kişiye anlık bir cesaretle aşkımızı itiraf etmemiz sadece bizim gösterdiğimiz bir cesaret şovu mu?

Ah, hiç sanmıyorum. Çünkü eğer o kişi bize o güveni vermeseydi biz istediğimiz kadar cesaretlenelim durağımızın sonu onun yanı olamazdı. Gideceğimiz son durak ondan bir önceki durak olurdu en fazla. Bu yüzden cesaretli bir insan değildim, olamıyordum. Aklımı yiyip bitiren, ruhumu şişiren bir soru vardı lakin bir türlü soramıyordum.

Deniz'in hisleri.

Sıkıntılı nefesimi ortama salarken, başımı sertçe iki yana salladım. Kafam davul gibi şişmişti ve bir saat daha böyle devam ederse hem beynim hem de bedenim iflas edecekti. Tam o sırada tıklatılan kapı kurtarıcım oldu.

"Kızım? Gelebilir miyim?" Annemin masum sorusuna karşılık kafamı sallarken baş ağrısından gözlerim yaşarmıştı. "İyi misin?"

Yutkundum. "İyiyim anne. Bir şey mi oldu?"

Annemle aramızdaki soğuklukla birlikte ona karşı hissettiğim nefret ve öfkenin düğümleri çoktan çözülmüş, aramız eskiye yakın bir hale ulaşmıştı. Lakin yine de anlayamadığım bir şekilde kendimi ona açamıyordum. Bana yabancıymış gibi hissediyordum.

"Yok, süt ve bisküvi getirdim hem mola da verirsin." dediğinde hafifçe gülümseyip dumanı tüten sütten büyük bir yudum aldım.

"Teşekkür ederim." Başını önemli değil dercesine sallayıp geri odamdan sessizce çıktığında, çoktan önümdeki tabağa gömülmüştüm bile. Uzun zaman sonra masanın kenarında duran telefonumu elime aldığımda Merve'den bir sürü mesaj geldiğini gördüm.

Merve: Kankaaa (22.15)

Merve: Neler öğrendim neler (22.15)

Merve: Bak şimdi bu kız var ya bu kız, Zeyneplerin sınıfındaymış yani 11-C. (22.15)

Merve: Denizle de bağlantıları varmış evet ama o bağlantıyı öğrenemedim ya. (22.16)

Merve: Sır küpü gibiler anasını satayım, aralarındaki ilişkiyi kisinden başka kimse bilmiyormuş. (22.16)

Merve: *ikisinden (22.16)

Merve: Yav şimdi benim anlamadığım bu kızla bu bizim götü boklu okulda hiç yan yana gelmedi siz ne ara konuştunuz, ne ara birbirinizden başka kimsenin bilmediği bir ilişki oluşturdunuz? (22.17)

Merve: Zeynep dedi ki kız hep derslerde uyuyor falan pek tanımıyormuş yani. (22.18)

Merve: Ay sinir oldum bak bunlara ha, neysem gidem de biraz salak Çiğdem'in dersine çalışayım. (22.18)

Mesajları okurken kanayan gözlerime aldırış etmeden, telefonu masaya koydum. Dirseklerimi de masaya dayayıp başımı ellerimin arasına aldığımda, hâlâ gerçekleri öğrenmekten kaçıyordum. Bir zamanlar bahsettiğim, kozmosun en güçlü duygusu ruhumu mercek altına almıştı. Korku. Her şeyden kaçmamı sağlayan, dünyanın en berbat hissi.

Test kitabımı parmaklarımın arasına alarak, sandalyede oturuşumu düzelttim. Tam tamına 4 saat 45 dakikadır matematik çalışıyordum. Evet, bunu yapmıştım. Ne uğruna? Gerçeklerden kaçış ve bir nebze de olsa kafamın dağılması. Ha bu süre zarfında toplam 5 soru çözebilmemi ve sayfaları yemeye çalışmamı es geçersek, kafam dağılmıştı.

REİSWhere stories live. Discover now