0.4

30.9K 1.3K 505
                                    

5.Bölüm

"Şu gergedanlara baksana."

"Sakin ol biraz, Derinsu." diyen Yağmur'a karşın gözlerimi devirdim. Lanet okulun ilk teneffüsündeydik ve ben Yağmur'la konuşmak için onu bahçeye çıkartmıştım. Allah cidden belamı verecek. Nasıl bir gergedan yuvasıydı bu bahçe?

"Benimle konuşmak istediğini söylemiştin."

"Ah, evet." Bankta Yağmur'a doğru döndüğümde dikkatimi ona verdim. Artık neler olduğunu biraz olsun çözmek istiyordum.

"Ben, sana birkaç soru..." Bankta yan oturduğum için diğer bankları da görebiliyordum ve bilin bakalım ne gördüm?

Bir çift. Evet evet, bu normal. Fakat erkek, kızın çorabını kokluyorsa, kesinlikle değil. Allah aşkına, bir insan iki dakika içerinde sevgilisi olmadığına binlerce kez şükreder miydi?

"Ee? Derinsu, merak ettim. Hadi."

"Siz Berke ile sevgili misiniz?" Önce donuk bir şekilde suratıma bakarken, bir anda sanki babası doğuruyormuş gibi şaşırmıştı.

"Se-sen bunu ne-nereden..."

"Bunu nereden bildiğim önemli mi cidden? Nereden çıktı bu sevgililik işi? Hani kardeştik hepimiz? Hayırdır siz?" Oha, kafiye yapmıştım lo.

Cevap vermeyen Yağmur, hem cevap vermediği için hem de bilmeden dahi olsa Merve'yi o kadar ağlattığı için sinirlerim bozulmuştu. Valla dost most demem dalarım kafa göz!

"Cevap ver bana!" İstemsizce bağırmam karşısında, ürkmüştü.

"Evet."

"Lan hani senin sevdiğin vardı? Noldu ona?"

"Onu unuttuğumu artık Berke'yi sevdiğimi fark ettim, hem seni ne ilgilendiriyor bu Derinsu? Bu kadar büyük bir tepki, fazl-"

Evet, sözünü ben kesmiştim. Nasıl mı? Tabiki, suratına tükürerek. Yolarım valla yelloz seni! Açıklama bile yapmıyor! Hah, yedirmez miyim ben sana bunu?

Banktan kalkarak, sakin bir şekilde okula girdim. Zilin çalmasına 7-8 dakika vardı. Kantine girdiğimde, bizimkileri her zamanki köşede buldum. Berke ve Deniz. Merve maalesef gelmemişti bugün okula. Yanlarına gittiğimde sakince iliştim yanlarına.

"Lan Derinsu! Akşam lol var.Gelcen mi?" Deniz ve onun bitmek bilmeyen lol hastalığı.

"Bilmem, bakarız." Durgunlaşmıştım. Yağmur'a öyle davrandığıma bakmayın siz. Onu da çok seviyordum tabiî ki. Fakat Merve ayrıydı be. Anaokulundan beri birlikteydik. Yağmurla ise 9. sınıftayken tanışmıştık. Onun da yeri ayrıydı elbette ama şu son hareketleri sinirlerimi zıplatmıştı iyice.

"Cadı, ne oldu?" Deniz'in kolunu sol omzuma doğru atmasıyla birlikte, derin bir iç çektim. Abim gibiydi. Hatta ondan da öte. Ve itiraf etmeliyim ki, en zor zamanlarımda sanırım yanımda olan tek kişiydi. Zilin çalmasıyla ayaklanırken, bir yandan da Berke'ye bakıp duruyordum. Etrafa doğru bakınmasıyla, aniden bana döndü.

"Merve nerede?" Ooo, paşamıza bak sen! Yeni mi aklına geldi?

"Sanane!" diye çemkirmemle kaşlarını çattı.

"Bak kızım, düzgün konuş benimle yoksa..."

"Yoksa ne lan dürzü? Beni mi döveceksin?" Üstüme doğru gelmesiyle, kollarımı göğsüme bağladım ve aşağılayıcı bakışlarımı ışınladım ona. Pikaçuu!

"Döveceğim lan! Kırarım o çırpı bacaklarını."

"Şş, yeter lan!" Deniz'in olaya el atmasıyla, sustum. Çünkü o cidden dövüyordu. Tekrardan kolunu omzuma atarak, göğsüne doğru çekti beni. Tam kantinden çıkarken karşılaştığımız gergedan sevgililer iyice midemi bulandırmıştı. Şimdi de kız, çocuğun burnuna parmağını sokmaya çalışıyordu! Elimi Deniz'in beline atarak, yönümüzü mükemmel çiftimizi doğru yönlendirdim. Tam yanlarından geçerken, yanlışla kıza omuz atmamla kız yere savruldu. Gerçekten, yanlışlıkla.

Hunharca anıran Deniz, ciddiyetliğimi sarssa da boğazımı temizleyerek olduğum yerde sopa yutmuş gibi beklemeye devam ettim. Deniz, hala yerde oturan kıza elini uzatarak kalkmasına yardımcı oldu. Hop, hop! Bu kızın sevgilisi yok mu niye Deniz kaldırdı o kızı?

"Ahahahah ba-bacım iyi misin?" İyi bari bacım dedi. Reisim be!

"İyiyim sağol da ben ortada komik bir şey göremiyorum, sevgilinin domuz cüssesine sahip çıksaydın da düşmeseydim!" Cırlayan kıza sadece iki dakikalık bir zaman dilimi tanıdım. Sadece iki dakika ve sonuç;

Elimde biriken saçlar ve yanağımın boydan boya çizilmesi.

"Yarın, Derinsu! Baban yarın okulda olacak!"

"Ama hocam dediğim..." Müdür, sıkıldığını belli edercesine homurdandı ve sözümü o domuz kıçıyla kesti resmen.

"Of! İtiraz istemiyorum Derinsu! Gelecek!" Nah!

Başımla onaylayıp, odadan sessizce çıktım. Cebimdeki telefon titreşirken, gizlice gelen mesaja baktım hemen. Telefon yasaktı. Nedenini ben de bilmiyorum.

055****: Hadi yine iyisin

055****: Ben kıçını kurtarırım

055****: Yo yo, alkışa gerek yok canım

Derinsu:

055****: Cık cık cık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

055****: Cık cık cık

055****: Çok ayıp ama

Derinsu: Tabi kurtaracaksın lan götümü. Senin yaptığın boklar yüzünden sinirimi o kızdan çıkardım.

055****: Vay anasını

055****: Kurtarmıyorum lan

055****: Neyse şaka şaka

055****: Kendine dikkat et

055****: Be be yim ;)

-------

Sa gençler zcmzçlmçleazçl. Şaka maka Ramazan da bitti hayırlısıyla. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim o yorum yapıp oy veren parmaklarınızı yerim ya! Umarım ailemiz büyür, büyür, büyür ve bir gergedan ailesi olu- Şaka şaka. Sizi seviyorum!

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyeniz.

Bu arada diğer bölümlere işler git gide karışacak. Uyarmadı demeyin! Kendinizi iyi bakın emi be be yimlerim lmvclmüzlmüzslüm.

24.06.17

REİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin