1.4

23.1K 1.1K 397
                                    

15.Bölüm

"Deniz!" diyerek dürtükledim. Gece koltukta sızınca annem bizde kalmasını istediği için dokunmamıştım. Şimdi ise okula gitmemiz gerekiyordu. Ama beyefendi bir türlü uyanmak bilmiyordu. En sonunda yanağını tüm gücümle ısırdığımda uyanabilmişti.

"Ne oluyor be?" diyerek beni sertçe kendinden uzaklaştırdı. Ayağa kalkarak elimi belime koydum.

"Ne mi oluyor padişah hazretleri? Gece içip kapıma dayandın, sonra da sızdın. Sabah oldu kalk artık! Okula gitmemiz gerekiyor!" Sonlara doğru cırladığım için, yüzünü buruşturdu. Eliyle başına masaj yapmaya başladığında başının ağrıdığını anlamıştım.

"Özür dilerim, o kadar içmek istememiştim." Sesinin yumuşaklığı sayesinde benim de tüm sinirim uçup gitmişti sanki bir anda.

"Tamam, neyse boş ver. Ağrı kesici getireyim mi?" Hızlıca koltukta doğrulup, oturur pozisyona geldi.

"İyi olur, güzelim." dediğinde hızlıca mutfağa gidip, ilacı aldım. Annem migren hastası olduğu için, evde baş ağrısı için birçok ilaç vardı. Su ile birlikte ilacı eline verdiğimde, bakışları karşısında gergince gülümsedim. O kadar dikkatli bakıyordu ki, insan ister istemez geriliyordu.

"Annen ne dedi?" diye fısıldadığında, kahkaha attım. Utanmıştı. Kahkahalarım kesilmezken, kaşlarını çatarak saçımı hafifçe çekti.

"Gülme cadı, ben ciddiyim." Boğazımı temizleyerek, ciddi bir tona bürünmeye çalıştım. Tabi, ne kadar başarılı oldum orası tartışılır.

"Deniz, annem çok kızdı. Yani sen geldiğinde evde yoktu, gelince seni sızmış bir şekilde buldu ve çok kızdı. Sana olan güveni sallandı baya. Yine de hatrın için burada kalmana izin verdi." Sözlerim karşısında omuzlarını gergin bir şekilde oynattı. Gözlerindeki ifade de utancın yanı sıra korku da vardı. Bir sürenin ardından tekrardan kahkaha atmaya başladığımda şaka yaptığımı anlayıp, gözlerini devirdi.

Biz Deniz ile çocukluğumuzdan beri arkadaştık ve annem onu da büyütmüş sayılırdı bir nevi. O yüzden Deniz'e sonsuz bir şekilde güvenir, her durumda beni ona emanet ederdi.

"Ha ha çok komik, geri zekâlı." dediğinde bir şey demeyip, omuz silktim. Yanağımdan makas alıp, banyoya doğru yöneldi.

-----------------------

"Deniz biraz kenara çekilebilir misin? Lego gibi girdik birbirimize!" diyerek Deniz'i kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Okulda teneffüsteydik ve Merve anonimin bizim okulda olduğunu ağzından kaçırdığı için, etrafa ölümcül bakışlar atarak beni kendine yapıştırıyordu beyefendi.

Birden gelen mesaj sesiyle, telefonu elimden hızlıca çekti. Bu tepkiyi beklediğim için hiçbir şey yapmadan, ben de okumaya çalıştım mesajı.

0555****: Deniz'in aptal çabası gülmeye değer.

0555****: Böyle yapınca sen ona mı ait oluyormuşsun?

0555****: Bu tepkilerine tek cevabım şu:

0555****: Khhkhkhkhkhkhkhk

Her ne kadar anonimin randomuna kahkaha atmak istesem de, Deniz'in yüz ifadesi buna izin vermiyordu. Telefonu elime tutuşturup, bahçedeki kürsüye çıktı. Şaşkınlıkla ona bakarken, yapabileceği şeyi düşünmeye başladım. Umarım bizi rezil etmezdi. Yanındaki 9.sınıf bir çocuğa bir şey söyleyip, beklemeye başladı. Sinirden ellerini yumruk yapmış, bahçeyi süzüyordu. Ben de onu.

Çocuk geri elinde mikrofonla döndüğünde, tedirgince dudaklarımı birbirine bastırdım. Lütfen, bizi rezil etmesin. Mikrofonu eline alıp, bağırmaya başladı.

"Hey! Bir saniye bana bakın! Aranızdaki o anonim de buraya baksın. Ulan orospu çocuğu seni bulacağıma söz verdim ve çok da az kaldı." Suratına alaycı bir ifade takındı.

"Öyle iki mesaj atıp, özel hat almayla kendini gizleyemezsin. Derinsu, benim! Duydun mu? Bu da sana son uyarım. Devam edersen eğer feriştahını bile sikerim senin! Ha bu arada randomunun da amına koyayım! Cibilliyetini siktiğimin çocuğu." Küfürleri bahçenin yarısını güldürürken, diğer yarısı da dikkatlice hem beni hem Deniz'i süzüyordu ve beklenen şey de tam olarak o an gerçekleşti.

Hey, durun heyecan yapmayın!

Çünkü bahsettiğim şey; müdür Deniz'i kolundan tutmuş içeri sürüklüyordu ve Deniz ise kahkaha atıyordu. Geri zekâlı!

-------------------------------------------------------

"Ee? Nasıldı ilk günün?" Annemle akşam yemeğimizi yiyorduk. Bugün otelde ilk günü olduğu için yarım vardiya yapmıştı. Diğer kalan günlerde ise akşam 22.00 gibi gelecekti eve.

"Yemeklerimin beğenilmemesinden çok korktum kızım. Zaten otelde 12 aşçı var ve hepsinin görevi ayrı. Bana 2 çeşit ana yemek görevini verdiler. Bu yüzden biraz korktum ama herhangi bir eleştiri gelmedi şükür." Hafifçe gülümsedim.

"Neyin eleştirisini yapacaklarmış uleyn? Senin parmaklarını yesinler kız!" dediğimde gülmeye başladık.

Babamın yokluğu başlarda boşluğa düşmüşüm gibi hissettirse de alışmıştım. Onsuz olmak, değişikti. Aman neyse, geçmişti artık. Mahkemede de onunla hiçbir şekilde görüşmek istemediğimi dile getirecektim zaten. Bundan sonra hayatımdaki tek kişi annem olacaktı.

Akşam yemeğinden sonra anneme yardım etmemle birlikte, odama çekildim. Yarın, gitmediğim günün sınavlarına girecektim. Biraz onlara göz atmam gerekiyordu. Gerçi henüz daha hiçbir sınavıma çalışmamıştım ama olsundu. Kitaplarla bakışmamın üzerinden yarım saatin geçmesiyle birlikte gelen sesle irkildim. Ah, dün gecenin benzerini mi yaşıyordum ne?

Tekrar aynı sesin gelmesiyle birlikte dikkatimi cama verdim. Birisi taş atıyordu. Deniz'den başka kimseye ihtimal vermediğim için bir hışımla camı açtım. Fakat gördüğüm kişi Deniz değildi. Kesinlikle değildi. Cılız sokak lambasının altında, siyahın bin bir tonuna bürünmüş, uzun boylu bir erkek vardı. Yüzü direk cama dönüktü fakat göremiyordum. Lanet sokak lambası! Biraz daha parlak olsan ne olurdu?

"Reis?" kalın ve tok bir ses duymamla birlikte titrekçe nefes aldım. Anonim!

"S-sen burada?" Derin bir nefes aldım. Korktuğumu anlamasına gerek yoktu.

"Ne var? Ne istiyorsun?" Güçlü bağırışım karşısında, cevap vermedi. Gülüşünü karanlıkta zar zor seçebilmiştim. Ardından el salladı ve gitti.

Arkasında korkudan tir tir titreyen beni bırakarak...

---------------------------

Hepinize selam! Müjdeli haberle geldim! Kardeşim doğdu! Dün doğdu ben size ertesi gün bölüm atıyorum. Ama biraz gecikti bölüm, affedersiniz diye düşünüyorum.

Ya bu arada diğer bölümde Mizah içerisinde 273 idik ama şimdi 700lerdeyiz. Niye bir anda böyle düşüyor anlamıyorum. İnşallah yakın zamanda zirveye yakınlaşırız.

Sizleri çok seviyorum! Kendinize iyi bakın. :D

22.07.17


REİSWhere stories live. Discover now