Kimse Beni Senin Kadar Mutlu Etmiyor.. (43. bölüm)

Start from the beginning
                                    

 

“Fazla özletme ama”

 

“Merak etme güzelim işlerim biter bitmez yanındayım” dedikten sonra az önce benim yaptığım gibi eğilip dudaklarıma bir öpücük kondururken bende sokuluyorum.

Hiç yanımdan ayrılmasın isterken kollarım onu geri çekilmemesi için zorluyor adeta. Bu hareketim karşısında keremin verdiği tepki beni benden alıyor!

 

“Vazgeçtim ben gitmiyorum..”

 

“Olmaz kerem gitmelisin” derken sırtüstü uzanmış kocamın bu sefer üzerinde ben varım.

O harika kokusunu içime çekerken belimden kalçama doğru inen elleriyle tüm vücudum titremeye başlıyor.

 

“Sen böyle yanımdayken nasıl kalkar giderim” dediğinde az da olsa kendime geliyorum. Kaçmıyor ya kocan Zeyno topla hadi kendini!

Üzerinden çekilip hızlıca yataktan kalktığımda kerem yine yüzünü buruşturuyor.

 

“Bunu kalk diye söylememiştim ama”

 

“Biliyorum ama daha sen duştayken hazırlamam gereken harika bir kahvaltı var hadi canım” diyorum onu da havaya sokmak için aşırı enerjiyle.

 

Bu halime gülerek istemeye istemeye çıkıyor yataktan. Bende üzerime geçirdiğim sabahlığımla ağır ağır mutfağa ilerliyorum. Çaydanlığın altına su doldurup ocağa koyduktan sonra buzdolabına yöneldiğimde hayretle bakıyorum. Neredeyse kahvaltılık hiçbir şey kalmamış! Tabii ne zamandır alışverişe çıkılmıyor başka ne beklenirdi ki? Hızlı adımlarla yukarıya çıkıp üzerime düzgün bir şeyler geçiriyorum. Duştaki keremi kontrol ederken umarım biraz ağırdan alır diye dua ederek çıkıyorum evden. Hızlı adımlarımı en yakın markete yönlendirirken yolda bizim karşı komşunun ufak kızıyla karşılaşıyoruz.

 

“Anne” diyerek koşuşturuyor etrafta.

 

Daha küçücük olmasına rağmen kelimeleri söyleyebiliyor olması şaşırtıyor beni. Tam önümden geçecekken karşımda dikilip iri gözleriyle bakıyor bana.

 

“Merhaba küçük tatlı kız” diyorum ona şirin görünmeye çalışarak.

 

Tıpkı annesine benzeyen kız hemen sıcacık gülümsemesiyle bakıyor. Dalgalı turuncumsu saçları omuzlarına dökülürken bembeyaz pamuk gibi teni güneşte parlıyor. Al al yanaklarıyla o kadar şirin ki gözlerimi ondan alamıyorum. Hemen, daha birkaç hafta önce tanıştığımız Zehra abla geliyor yanımıza. Miniğimizin annesi.

 

“Duygucum rahatsız etme Zeynep ablanı” diyerek kızının elinden tutuyor. Hemen söze atlıyorum tabii.

EVCİLİK OYUNUWhere stories live. Discover now