EVCİLİK OYUNU

Aşık mı oluyorum?! (14. bölüm)

 

“Tamam” diyor ve heyecanla devam ediyor “Ama benim de bir şartım var!”

 

“Hah olmasa şaşardım zaten!” kim bilir ne isteyecek şimdi bu kas hayvanı benden..

 

“Bundan böyle elini tuttuğumda –nerde olursak olalım(!)- geri çekmek ve o delici bakışlarını atmak yok!” diyor. Aslında bir yandan o kadar hoşuma gidiyor ki..

 

“Tamam” diyorum kısaca çok hevesli gibi görünmemeye çalışarak.

 

“Ya ama ben senin şartını kabu-” duruyor ve “Ne! Evet mi dedin sen?” diye soruyor şaşkın bir ifadeyle. Bense hiç istifimi bozmadan

 

“Evet ne var bunda Allah Allah…” o sırada çalan parça bitiyor(!) ve bu konu uzamadan ayrılıyoruz birbirimizden ..hiç istemesem de.. ama nasılsa gece uzun..

 

Az önceki şartını hiç geciktirmeden uygulamaya koyuyor kerem ve hemen elimi tutuyor sanki bırakırsa kaçıracaklarmış beni gibi.. eh bu hangi kızın hoşuna gitmez ki?

 

Biz yerimize döndüğümüzde tanımadığım bir sürü insan tebrik etmek için yanımıza geliyordu da geliyordu..

 

“Ah keremcim bu kızımız o kadar güzel ki sakın kaçırayım falan deme bak düğünü de hemen bekliyoruz” diyordu bir teyze aynı anda beni süzerken.

 

“Hiç kaçıracak göz var mı ben de Emine teyzem” diye gülümsüyordu keremde.

 

“Aferin oğlum aferin. İnşallah mutlu olursunuz bir ömür boyu” diyerek uzaklaşıyordu. Amin diyorum içinden ne dediğimi bende sonradan anlayarak tekrar kızıyorum kendime.

 Sonra kerem kulağıma eğilerek;

 

“Emine teyze benim küçüklüğümden beri bilir beni. Dadım gibi bir şeydi bir zamanlar. Çok sever beni kendi oğlu gibi” diyordu. Ben cevap veremeden yaşlıca başka bir çift geldi yanımıza..

 

“Kereeem oğlum ne kadar yakışıklı olmuşsun böyle” diye sarılıyordu adını henüz bilmediğim teyze. Keremde sarılınca elimi bırakmak zorunda kalıyor tabi.!

Teyzenin kocası olduğunu tahmin ettiğim adam;

 

“Valla oğlum bir gün böyle güzel bir hanım kızımızla evleneceğin hiç aklıma gelmezdi” diyordu gülerken. Sonra eşinin ellerini tuttu.

 

“Benim de hiç aklıma gelmezdi Mustafa amca çok şanslıyım” derken bana bakıyordu. Adam karısıyla tutuştukları ellerini gösterirken;

 

“Siz de böyle bizim gibi yaşlanırsınız inşallah” diyordu. Keremse hemen benim elimi tutup;