BÖLÜM 59: ASKERDEN SONRA (2)

2.3K 58 6
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR. YENİ BİR BÖLÜM DAHA SİZLERLE. BÖLÜM KISA OLDUĞU İÇİN, LÜTFEN BİR SORU SORMAYIN. BÖLÜMLERİ ASLINDA SADECE FOTOĞRAF OLARAK GEÇECEKTİM. ANCAK BİRAZ ARALARA SERPİŞTİRMEK İSTEDİM Kİ, HİKAYE FORMU BOZULMASIN. BU NEDENLE KISA BÖLÜMLER GÖREBİLİRSİNİZ. ÖNCEDE BAHSETTİĞİM GİBİ, BU BÖLÜMLERDE AMACIM YAZMAK DEĞİL, SİZLERE ASKERLİĞİMDEN KALAN BİRKAÇ PARÇA ANIYI, RESİMLERLE GÖSTERMEYE ÇALIŞMAKTIR. SEVGİYLE KALIN.

O gün askerliğimin bitişinin ikinci günüydü. Bir günü yolda geçmişti ne de olsa. Evdeydim artık ve özgürdüm. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı ve iştahla oturdum masaya. Kardeşim ve annemde eşlik ediyorlardı bana. Masada neşe ve mutluluk hakimdi. Benim içimde hala esen hüzün fırtınalarını, kimse bilmiyordu elbette. Herşey harika görünüyor, tabağıma hepsinden bolca alıyordum. Aç kurt gibi kahvaltı edecektim.

Uzun uzun edilen sohbet eşliğinde, tıka basa yemiştim herşeyden. Bir sigara aldım ve balkona çıktım. Gökyüzü masmavi, aralarda ufak ve şekilsiz bulutlar beyaz birer süs gibiydi. Bakarken yaktım sigaramı ve çay bardağımı koydum balkonun duvarına. Bu an bana, o günleri hatırlatmıştı. Çay içtiğimiz o günleri. Orhan'ın yanımda olduğu, kokusunu duymak için dibine kadar yaklaşarak sigaramı içtiğim o akşam saatlerini. Özlememek mümkün değildi ki henüz. Çok tazeydi acılarım ve bıraktığı yaralarım. Evet, içimdeki yaraları Orhan bırakmıştı. Ama hepsinden haberdar değildi tabi. Balkonda sigara içerken, yine duygusal bir moda girmiştim. Çok geçmeden çayımı aldım ve odama geçtim.

Çayımı yatağımın yanında duran masanın üzerine koydum. Askeri valizimin içindekileri çıkarmadan önce, küçük valizi açtım ve içinde neler var bir baktım. Askerliğin biteceği güne kadar, hergün bıkmadan işaret koyduğumuz şafak kartları geçti elime. Açtım ve içine baktım biraz. Son iki gün kala işaret koymayı bıraktığımı farkettim. Artık bittiğini o gün anlamıştım demekki. Üzerinde birçok arkadaşımın şafak günleri yazılıydı. Onlara göz atarken, içten içe gülümsemdim. Özlemiştim bile ve daha evime geleli bir gün olmuştu. Acaba nasıldı o anda karakol? Askerler neler yapıyordu mesela? Saate baktım iç geçirerek. Saat öğleyi geçmişti ve içimden ''Şimdi öğle içtiması bitmiştir. Eğitim ya da temizlik saatidir.'' diye geçiriyordum.

460 koca günü bitirmiş olmak, hala inandırıcı gelmiyordu bana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

460 koca günü bitirmiş olmak, hala inandırıcı gelmiyordu bana. Beynim, hislerim tamamen ordaydı. Burada ise sadece vücudum bulunuyordu. Yani ilginç bir şekilde, o kadar istediğim askerliğin bitişinden dolayı mutlu değil gibiydim. Elimdeki şafak kartını kenara bıraktım ve valizi didiklemeye devam ettim. Birçok mektup kağıdı vardı çiçekli, asker desenli, birçok çeşit. Mektup yolladığım günü hatırlatıyordu bunlar. Hele ki, bu tip sayfalara acemi birliğinde ne çok şey yazmıştık biz. Hepsine bir bir bakacak ve aileme anlatacak, onlara da gösterecektim gerektiği kadarını. Mektup kağıtlarını koyarken elime bir örnek olan zarfları geçti. Bir de ne göreyim? Kardeşimin bana yolladığı mektupta, bu zarflardan birindeydi. İçini açıp okumak istemedim o an. Zaten yeterince duygusala bağlamıştım kendimi. Belki daha sonra okuyabilirdim mutlulukla. Güzel günleri anardık birlikte, mektubu okurken.

Mektup zarflarını ayrı bir yere, kardeşimin yolladığı mektubu ayrı bir yere koymuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mektup zarflarını ayrı bir yere, kardeşimin yolladığı mektubu ayrı bir yere koymuştum. Sanıyorum ki daha mektup çıkacaktı valizin içinden. Çünkü yeğenimde bir mektup yollamıştı bana. Her birine tek tek bakacaktım. Valizin içini karıştırmaya devam ederken, usta birliğinde çarşıya çıkınca aldığım defterimi farkettim. Onun içinde hem kendi yazdıklarım hem de asker arkadaşlarımın anı olarak yazdığı birçok şey vardı. O an bakamadım, cesaret edemedim. Ama hem acemi birliğinden anı defterime hem de bu deftere, uzun uzun göz atacaktım. Valizin içinde bulunan ve askerlikten hatıra palaskamı, isimliğimi, birkaç ufak malzeme ve askerlikten geriye kalan anılarımı bir bir çıkardım. Hepsini düzenli bir şekilde toparlayıp, dolabıma koyacaktım. Anılarımı, aşkımı, sevgimi, acılarımı bir dolabın çekmecesinde saklayacaktım. Saklayabildiğim sürece bunu yapacaktım işte.

ASKERLİK AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin