13: Oyun

580 22 4
                                    

Multi: Esil

Yine başım çatlıyordu. Yakın zamanda hastaneye gidip baktıracaktım. Belki de migrenim falan vardı çünkü bu kadar sık ağrıması normal değildi. Artık zülmetmeye başlamıştı bana.

Gerçi düşününce dün geceden sonra normaldide. Dün gece bana öyle laflar ettikten sonra benim dediğim şey kendimin bile hayret ettiğim bir şeydi.

"Ben ne zaman sana sevgili olalım dedim?" demişti bana. "Beni bu şekilde yanında istersen hep olurum ama bizden ilerisi olmaz. Hatta biz diye bir şey olmaz. Anlatabildim mi?" Bu şekilde dediği dün geceki gibiydi. Sadece cinsel anlamda mı yanımda olacaktı?

Sonra söyleyince ileri gidiyorsun diyordu. Ben böyle bir ilişki içinde olmak istemiyordum. Evet çok huzurlu, çok güvende hissediyordum onunlayken ama ben ona ileride aşık olduğumda onun beni hala aynı görmesi istediğim bir şey değildi.

Benimle beraber hayatında başkaları da olsa karışamazdım o zaman. Açık ilişki değilde de neydi bunun adı? Biri bana açıklasın. Uzel'in benden istediği şey çok fazlaydı. Kendimden asla bu kadar taviz vermeyecektim.

İkimizden 'biz' olmaz demişti bana. Bana hiçbir zaman güvenmeyeceğini, beni hiçbir zaman sevmeyeceğinide açık açık söylemişti.

'Hadi kabul et edebilirsen Esil.'

Edemezdim.

Etmedim de.

Ona dün gece söyleyeceğimi söylemiştim.

DÜN GECE UZEL'DEN

Ondan tek bir isteğim vardı. O da elini kalbime koymamasıydı. Çünkü anlamadığım şekilde hızlanıp yavaşlayabiliyordu. Ufacık dokunuşlarında çok etkileniyordum ve bunu her seferinde fark etmesine gerek yoktu. Onun öpüşmede olduğu kadar tecrübesizdim bu konuda.

Bukre... Önceki kız arkadaşım. İlk ve son kız arkadaşım. Beni aldatan o kız. Onu seviyordum. Aramızda tutkudan çok sevgi vardı. İki arkadaşın arasında olabilecek sevgi gibi. Berk'i de seviyordum. İkiside arkadaşımdı ama Bukre aynı zamanda kız arkadaşımdı, sevgilimdi.

İkisinin ihanetinden sonra o sevgi denen saçmalığı bir kenara fırlatıp atmıştım. Ama bu tutku mudur ne haltsa çok güçlüydü. Mıknatıs gibi Esil'e çekiliyordum. Aramızdaki en belirgin duyguydu. Zaten başka bir şey olmasına da izin vermezdim. Kimseye bir daha güvenmeyecek ve kimseyi bir daha sevmeyecektim ki aynı şeyleri yaşamayayım.

Sadece bu siktiğimin tutkusuna engel olamıyordum. Onunda bana bir zararı yoktu. Engel olmaya çalışmayı, direnmeyi onu öptüğüm gece bırakmıştım.

Elini uzak tutmasını istediğim tek yer kalbimdi. Kalan her yer onun dokunuşu için yanıyordu, yalvarıyordu sanki. O ise sanki bana dokunma demişim gibi kavga çıkarmıştı. Zaten evde yeterince olduğu için nefret ederdim kavgalardan falan. Kaçacaktım yine. Ama iç sesim engel oldu.

'Bu sefer kal'

Dinledim. Keşke dinlemeseydim. Kavgamızdan sonra yine o öptü beni. Anında yumuşadım tabii. Bir ara kalbime dokunacak gibi oldu ama yapmadı. Ona karşı olan tek sınırıma nihayet saygı duymaya başlamıştı.

Geri çekilmesini engelleyecek şekilde onu kendime çekiyordum ama dudakları biraz uzaklaştı dudaklarımdan. "Uzel sana alışıyorum galiba." Bu iyi bir şeydi sanırım. Hem daha az kızarırdı. Bazen domatese dönüyordu.

Gülümseyerek dudaklarının üzerini keşfe çıktım. "Sana güveniyorum da." Bu da iyiydi. "Kendimi hazır hissetmiyordum ama..." Ne diyeceğini anlamayınca devamını dinlemeye koyuldum. Dinlerken ufak bir öpücük daha bıraktım.

AŞKTAN ÖTEWhere stories live. Discover now