39. Bölüm: Kapris

507 18 0
                                    

MULTİ: ESİL

Gözlerimi yavasça araladım. Bacaklarımı çıplak gibi hissetmemdeki sebep neydi? Başımı kaldırıp bacaklarıma baktım. Bacaklarımı Uzel'in üzerine atmıştım ve bacaklarım çıplaktı. Üzerime giydiğim, dizlerime uzanan tişörtümleydim sadece.

Ama bacaklarım onun üzerinde olduğundan tişört yukarı katlanmıştı. Gözlerim kocaman açılırken Uzel'in üzerindeki ayaklarımı çektim. "Uzel!" İlk kez ilk seslenmemde sıçrayarak kalktı. "Bir şey mi oldu?"

"Oldu. Benim pantolonum nerede?" Gözlerini devirip inlercesine bir ses eşliğinde kafasını tekrar yastığa gömdü. "Bunun için mi uyandırdın beni, mızmız?"

"Cevap versene!" Elini ağzıma bastırdı. "Biraz daha bağırırsan o piç yine dalacak odamıza." Ah,Melih'in evindeydik değil mi? "Cevap ver o zaman," dedim elinden kurtulunca. "Kot pantolonla rahat edemezsin diye düşündüm."

"Ve?"

"Ve çıkardım." Yutkundum. "Peki ben bunu niye hatırlamıyorum?"

"Uyuduğun için olabilir," dedi alaylı bir sesle. Karnına tekme atınca-Ah,hayır hayır karnına değil kasıklarına atmıştım o tekmeyi-anında doğrulup oturur pozisyona geçtikten sonra "Ah!" diye inledi dişlerinin arasından. Utançtan ölebilirdim.

Ayrıca cidden canı çok yanmıştı. Kocaman gözlerle kendimi sakinleştirmek ister gibi ellerimi öne uzattım. "Bilincim dışında gerçekleşti,yemin ederim. İsteyerek olmadı. Çok-"

"Susmanı istiyorum," dedi dişlerinin arasından. Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdım. "Susmanı istiyorum. Çünkü konuşunca seni öpmek istiyorum."

"Canın çok mu yandı?" dedim 'öpme' meselesinden uzaklaşmak istediğimden. "Doğruyu mu söyleyeyim?" Hâlâ dişlerini sıkıyordu ve çenesi kaskatıydı. "Az önce erkeklik hayatıma son verdin." Alt dudağımı dişledim. "Gerçekten istemed-"

Dişlerinin baskısını dudaklarımda hissettim bir anda. "Siktir," dedi hemen geri çekilip. "Sana söylemiştim."

"Hayvan mısın?" dedim kaşlarımı çatarak. Dişlerini dudaklarıma geçirmişti,hayvan. "Bilincim dışında gerçekleşti. Sana susmanı söylemiştim," dedi beni taklit ederek. Acıyan alt dudağıma elimi götürdüm. "Cidden hayvansın," deyip kalktım yataktan.

Üzerime hızlıca Uzel'in izinsiz(!) çıkardığı pantolonumu giydim ve tişörtü pantolonun içine sokup kısalttım. Banyoya girince ilk işim dudağıma bakmak oldu. Dişlerinin izi kalmıştı alt dudağımda. Elimi dudağımda gezdirince kolayca hissediliyordu bu izler.

Ama ben çoğunlukla dudağımı dişlediğim için kimse şaşırmazdı. Elimi yüzümü yıkayıp odadan çıktım. Televizyonun karşısında Çisel uyuyakalmıştı. Gülümseyerek yanına gidip usulca uyandırdım onu. "Uyuyakalmışsın."

"Melih ile tartıştık." Kaşlarımı çattım. "Yalnız burada yanlışlık var. Genellikle tartışmalardan sonra erkek gelir koltuğa kıvrılır. Yanlış mıyım?" Gülüp kafasını salladı. Sonra ağrı girmiş gibi elini ensesine atıp yüzünü buruşturarak ovdu.

"Sence Melih'te o hava var mı? Öküz gibi uyuyordur o şimdi." Somurtup kollarımı göğsümün altına aldım. "Oh be bizim uykumuz kaçsın buraya gelelim onlar uyusun. Hiç adil değil." Kafasını salladı yine. "Aklıma bir fikir geldi," dedi anında bana dönerken. "Ne fikri?"

"Madem biz uyumuyoruz onlarda uyumayacak. Var mısın?"

"Varım!"

••••••••

"Tamam mı? İndirdin mi?"

"İndirdim," diye fısıldadım. "O zaman uyandırma operasyonu başlasın!" diye fısıldadı. Youtube'dan indirdiğimiz alarm sesini ayarladım ve küçük hoparlörleri telefonuma taktım. Telefonu görünmeyecek bir yere koyup sesini fulledim ve komut gelmesini bekledim.

AŞKTAN ÖTEWhere stories live. Discover now