54. Bölüm: Aşkın evreleri

328 16 1
                                    

MULTİ: ESİL VE UZEL♥

BÖLÜM ŞARKISI: Sefarad- Seni ne çok sevdiğimi (dediğim yerde açarsanız güzel oluyor~_~)

Eve yaklaşmıştık. Biz arabadayken annem birkaç kez daha aramıştı ve ben yine cevapsız bırakmıştım onu. Uzel açmamı söylesede dinlemedim. Bir kez daha telefonumun ekranında 'Annem' yazısını görmemle iç geçirdim. Uzel bir anda telefonu elimden kaptı.

"N'apıyorsun Uzel?"

"Aç yoksa ben açarım." Gözlerimi devirdim. "Konuşmak falan istemiyorum." Omuz silkti. "İyi,ben konuşurum Çiçek teyzemle o halde." Cidden telefonu açınca gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar büyüdü. Hemen ona doğru atılıp elinden telefonumu kaptım.

"E-efendim?" Boğazımı temizlerken Uzel'in kıkırtısını duyuyordum. "Esil,'' derken sesi ağlamaklı geliyordu. "Anne bir şey mi oldu?"

"Baban... kaza geçirdi Esil."

"Ne diyorsun anne? İyi mi şimdi?"

"Bilmiyorum kızım. Doktorlar bilgi vermiyorlar. S-sen neredesin? Ulaşamadık sana."

"Yoldayım anne siz hangi hastanedesiniz?"

"... Hastane'si." Telefonu kapatıp Uzel'e baktım. "Uzel,babam kaza geçirmiş. Hemen hastaneye gitmeliyiz,hemen."

••••••

Kaza dün gece vakti olmuş. Babamın durumu kötü değildi çok şükür. Ameliyat sonrası uyanmış. Hastaneye vardığımızda normal odaya almışlardı. Annem görmek için yanına girdi. Çıktığında gerçekten içimden gelerek sarıldım ona.

Beni sormuş öyle söyledi. Ne diyeceğimi bilemedim. Uzel'e baktım çaresiz çaresiz. O ise bana sarılıp iyi gelmekle meşguldü. Herkes buradaydı. Uzel'in annesi,babası,kardeşi. Bir ben ve Uzel yoktuk. Bir kızı yoktu babamın. Ben böyle olsun istememiştim.

Amacım onları cezalandırmak falan değildi. Babama bir şey olsun istememiştim. Uzel babasının sert bakışlarına daha fazla dayanamayıp yanına gittiğinde sağlam bir atıştılar. Uzel'e beni evden uzaklaştırdığı için kızgındı. "Özür dilerim," dedim Uzel'e.

Onun babasına saygı duyduğunu ve babasını çok sevdiğini biliyordum. Benim yüzümden azar işitmişti birde. "Babanla atışmanı istemezdim."

"Boş ver. Sen iyiysen gerisi önemsiz." İşte bu cümle şaşırtıcı derecede ilginçti. Babasını boş vermezdiki o. Ailede en çok babasına düşkün diye biliyordum onu. "Ama babanı ne kadar sevdiğini bil-"

"Sadece konuştu durdu. Takacak değilim. Sen iyi ol,ben hep azar işitmeye razıyım."

Babasını karşısına alıyordu. Benim için.

"Ben bunu haketmiyorum. Tam bir belayım. Baksana babam benim yüzüm-" Bana sarılmasıyla hıçkırıklarım serbest kaldı. Yüzümü göğsüne gömdüm. "Senin yüzünden değil. Yapma kendine bunu." Ona sarılırken hastane boşalmış gibiydi ta ki Ece yanımıza gelip bizi uyarana dek.

"Bu kadar belli etmeyin." Geri çekildim burnumu çekerek. "Ne diyorsun?" dedi Uzel kardeşine. "Herkes size bakıyor diyorum. Anlayacaklar." Bir saniye ya! Neyi anlayacaklar? ''N-neyi?"

''Birlikte olduğunuzu." Birlikte falan değildikki. Uzel'e baktığımda boğazını temizlemekle yetindi. Ece'yi bozmadı. Sessiz kalınca Ece uzaklaştı. Üzgün olduğum için susmuştu muhtemelen. Birde sabahki mevzularla çakışsın istemiyordu. Gözlerimi ellerimin tersiyle kurularken Uzel derin bir nefes aldı.

AŞKTAN ÖTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin