31. Bölüm: Yemek meselesi

477 22 0
                                    

Yazlığa geleli üç gün oldu bile. Dört gün sonra döneceğiz ve Uzel hâlâ şu mesajlaşma şeysinin nedenini söylemedi. Ha sadece söylemediği şeyler bununla sınırlı olsa yine iyi. Benim soru hakkımı elimden aldığı yetmiyormuş gibi diğer gün de ondan sonrada soruma hiç bir şekilde cevap vermemişti.

Neymiş efendim zamanı geçmiş, ağzımı boş konuşmakla yormayıp soruyu zamanında soracakmışım. Ama tüm suç onda soruyu unutturmak için elinden geleni yaptı,yine bana yaklaştı. Bende aklımdakileri unuttum işte. Zaten Uzel ile her yakınlaşmamızda olan bir şeydi bu.

Bunu bile bile kullandı pislik! Hadi elimde olan tek soru hakkımıda geçtim bari neden evden çıkmama izin vermediğini söyleseydi. Tedirgin olmamamı söylüyordu ama o böyle yaptıkça ben daha da tedirgin oluyordum. Zaten şu üç günde evden neredeyse çıkmamıştı.

Tatil diye gelmiştik ama ben günümün %80'ini uyumakla, %10'unu yemekle, %10' unu da Uzel ile tartışmakla geçiriyordum. Uzel'in o evden çıktığı nadir anlardandı ve ben nereye gittiğini deli gibi merak ediyordum. Merakımı gidermek amaçlı bir mesaj çektim.

Gönderilen: Yeni Komşum
'Bana diyorsun ama sen ortalardan kayboluyorsun. Neredesin sen?'

'Merak ediyorum' un başka versiyonuydu bu. Anında cevap geldi.

Gönderen: Yeni Komşum
'Sakın bana evden çıktım deme! Geliyorum.'

E yuh ama! Bir mesajımla gelmeye karar verdiyse ben buna 'evden çıkıyorum,haberin olsun,' diye mesaj atarsam uçar gelirdi herhalde. Telefonumu yatağa koyup valimi açtım. Açıkcası bir hafta için valizimi dolaba yerleştirmeyi gereksiz bulmuştum.

Onu yapacağıma uyurdum daha iyi. Hem sadece yedi güncük. Sayılı gün çabuk geçiyordu. Ben tekrar o valizi dondurmak istemiyordum. Zaten yazlıktada kıyafetim olduğundan sadece bir valizle gelmiştim. Valizimden bikinilerimi çıkarttım.

Madem tatile geldik o zaman havuz olmazsa olmaz değil mi ama? Aşağıdan kapının açılma sesi gelince bikinilerimi yatağa koyup üzerine yastık koydum. Uzel şu üç günde kendine yedek anahtar yaptırmıştı. Benim sağım solum belli olmazmış. Herhangi biri 'ben sucuyum' deyip beni kandırabilirmiş. Hah! Pis egoist!

"Hayırdır?" dedi kaşlarını kaldırarak. "Ne? Evde sıkıldım."

"Ve?"

"Ve yüzmek istiyorum. Havuza gireceğim." Tek kaşını kaldırdı. "Yapma ya," dedi alayla. Bu da 'Benden izin aldın mı?' nın diğer versiyonuydu anlaşılan. "Uzel yazlıktaki havuza gireceğim. Halk plajına gitmiyorum."

"Esil başlatma havuzundan. Ben ne diyorum sen ne diyorsun ya."

"Ne diyormuşsun sen?" dedim tek elimi belime koyarak. "Yan tarafta komşularınız var. Ve ne tesadüfki komşun benim yaşlarımda biri! Giremezsin havuza falan. Unut o işi."

"Allah allah?" dedim meydan okurcasına. O nereden biliyorduki benim komşularımı? Gidip kontrol mü etmişti? Daha ben bilmiyordum. "Uzel canım sıkılıyor ya. Seni yanıma almakla hata mı ettim acaba?" Gözlerini deviriyorduki  gözleri bir yerde takılı kaldı.

Birkaç adımda yanıma gelip az önce yastığın altına koyduğum bikinilerimi yastığı bir ada çekerek açığa çıkardı. "Birde bunlarla giyeceksin öyle mi? Unut o işi."

AŞKTAN ÖTEKde žijí příběhy. Začni objevovat