AŞKTAN ÖTE

28. Bölüm: Kırık kupa

Bölüm aralarında fotoğraflar var. Bölüm sonunda da Esil'in fotoğrafı var.

««« Kırılan kalbim miydi,yoksa kupa mı? »»»

İyi okumalar*-

DONDURMA KAŞIK MEVZUSU

"Ece! Sabah sabah bunun için mi uyandırdın beni?"

"Hadi hadi kalk! Mızmız!"

"Hey!" diye bağırıp başımın altındaki yastığı suratına fırtlattım. "Ne oldu? Yoksa o sihirli kelimeyi sana sadece abim mi söyleyebilir?" Evet!

Yatağımdan kalkıp banyoya girdim. Tabii Ece'de peşimden. Yüzümü yıkarken tekrar içeri geçti ve dolabımın kapak seslerini işittim. Yüzüme beş kez su çarptıktan sonra kuralayıp içeri geçtim. "Ne yapıyorsun Ece?" dedim kaşlarımı çatarak.

Benim giysi dolabımda ne arıyordu? "İyiyim sen n'apıyorsun?" dediğinde gözlerimi devirdim. Dolabımdan şort ve body çıkardı ve bana uzattı. "Giy şunları, hadi." Elindekileri alıp banyoya girdim tekrar. Üzerimdekilerden kurtulup şortu ve bodyi geçirdim üzerime.

Banyodan çıkıp elimdekileri katladım ve tekrar dolabıma koydum. Makyaj masamın üzerindeki tarağımı gözüme kestirip saçlarımı taradım. "Sen cidden delisin," dedim merdivenlerden inerken. Daha kargalar kahvaltısını etmemişti. Ya da bana ne kargalardan ben daha kahvaltımı etmemiştimki! Bu alışveriş fikride nerden çıktı şimdi?

"Kızım gelin bir şeyler yiyin. Sonra çıkarsınız."

"Yok Çiçek teyzeciğim benim. Biz dışarıda yeriz. Hadi biz kaçtık." Ama ben daha kahvaltı yapacaktım! İtiraz etme hakkı sunmadan kolumdan çekiştirerek dışarı çıkardı beni. "Ayakkabılarım?!" Gözlerini devirip ne ara eline aldığını anlamadığım sandaletlerimi uzattı.

Ona tutunarak giydim sandaletlerimi. "En büyük alışveriş merkezine gitmeliyiz," dedi heyecanla. "Hayır, hayır! Kesinlikle en yakınına gitmeliyiz," dedim gözlerimi kocaman açıp.

"Hadi Esil daha almamız gereken tonla elbise var!"

••••••••

"Ya! Bu çok güzel!"

"Hadi dene o zaman." Ben şu alışveriş fikrine çok kızmıştım öyle değil mi? Ama şu an hiçte öyle düşünmüyorum. Gördüğüm elbiseler,şortlar,tunikler..! Beni benden almaya yettide arttı bile. Herhalde en son-Uzel ile gittiğimizi saymazsak- Doruk'a olan sinirimi atmak için böyle bir alışverişe çıkmıştım.

Uzel ile çarpıştığım gün. Ece elindeki kombini de alıp kabine girdiğinde bende kendime bir elbise bakmaya başladım. Kırmızı ayaklarıma kadar inen bir elbise gördüm. Askıda incelediğim kadarıyla uzun bir kuyruğu vardı. Sanki gelinliğin kırmızı versiyonuydu.

Göğsünde taşları vardı. Elbiseyle olan bakışmamı bölen kabinin kapısının kilit sesiydi. "Nasıl olmuşum?" dedi Ece etrafında dönerken. Kombinlediği kıyafet; şort,gömlek ve deri ceketten oluşuyordu. Süper mini,kot şortunun sağ bacağında bir yırtık vardı ve bacaklarını tam sarıyordu.

Üzerindeki beyaz gömlek ise tenini belli eden cinstendi. Tam göğüs kısmında iki tane kocaman cebi vardı. Üzerine geçirdiği bordo deri ceketiyle kombinini tamamlamıştı ve cidden harika görünüyordu.