74. Bölüm: Hayat devam ediyor

113 11 1
                                    

Bir akşamüstü pencerenden bakıyordun.
Ağır ağır,yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya...
O geçen ben değildim.

Bir gece,yatağında uyuyordun.
Uyanıverdin birden,sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan
Ve karanlıklar içindeydi odan...
Seni gören ben değildim.

~~ÖZDEMİR ASAF~~

ŞARKI: YAŞAR~ ŞEHİR YALNIZLIĞI (Benden olan kısmın sonuna dek dinleyebilirsiniz)

AYNI GECENİN DEVAMI OLDUĞU İÇİN BÖLÜM BENDEN DEVAM EDECEK KISA BİR SÜRE DAHA.

Uzel, darmadağın olmuş suratına su çarptıktan sonra aynada kendine baktı. Karanlık bile olsa yüzünde kurumuş kanı rahatlıkla görebiliyordu. Yüzüne bir kez daha su çarpıp ellerini lavabonun mermerine yasladı. Bu gece olacakları birkaç saat önce biri söyleseydi asla inanmazdı.

Ama şimdi bakıyorduda... başına gelenler gerçekten yenilir yutulur gibi değildi. Bu gece olan her şeyin rüya olmasını o kadar çok isterdiki. Ama rüya olmadığı acıyan yaralarından ve bomboş hissettiği kalbinden anlaşılıyordu.

Esil'i tanıdığı anda açılan mezar onu az kalsın bu gece ağırlayacaktı. Keşke ağırlasaydı diye geçirdi içinden. Esil'in son halini hatırladıkça o mezara daha bir sıcak bakıyordu. Odanın ışığı bir anda yandığında banyoda kalakaldı. Ayakları geri geri giderken banyodan çıktı ve ıslak suratıyla Esil'e baktı.

Kafasını eğmiş gözyaşları içinde bir şeyler mırıldanıyordu. Kafasını kaldırdığında gözgöze geldiler. Esil,büyük bir şaşkınlık kuyusuna itilirken Uzel'in odasında ne aradığını düşündü. Üstelik böyle bir geceden sonra... Hiç beklemiyordu.

"U-Uzel?" İsmini telaffuz etmek daha önce bu kadar canını yakmamıştı. Uzel önce yanaklarından süzülen yaşlara sonrada kıpkırmızı gözlerine baktı. "Bu gece bir karar vereceğim," derken cam parçaları ağzına batıyormuş gibi zor konuşuyordu. Bunda adamların sırf çenesine çalışmasınında etkisi büyüktü.

"Yanında mı olmamı ist-"

"Uzağımda," diyerek sözünü kesti Uzel. "Sen orada," diyerek yatağı gösterdi. "Bende orada." Kanepeye uzanan işaret parmağını indirip tekrar Esil'e baktı. "Uzel?" dedi Esil bir kez daha. "Hayatımdan çıkmama gibi bir ihtimalin varsa ne olur sonuna kadar değerlendir olur mu?"

Uzel hiçbir şey demeden kanepeye oturdu ve gözlerini yumdu. Bu gece Esil'i bırakmak için kendini ikna etmeliydi. Ama bu işte bir terslik vardı. Esil'i bırakacağına dair alacağı kararda bile Esil'in yanındaydı. "Uzel," dedi Esil mırıltıyla.

Uzel cevap vermemeyi seçti. Esil artık onun kendisinden vazgeçeceğinden emindi. Bir erkek için bu çok zor bir durumdu. Sevdiği kız başkasınınken ona eskisi gibi dokunabilir miydi? Her an aklına olanlar gelmez miydi? Gelirdi.

Bu lanet gece hafızasından hiç silinmeyecekti. Esil,hep o adamın kalacaktı. Burada beklemek bile saçmaydı. Onu hayatından çıkarmanın zamanı gelmişti. Başkasının olan bir kızla işi olmazdı onun. Esil'i diğerlerinden ayıran en önemli özelliği masum ve temiz olmasıydı.

Uzel sırf bu masumluğuna hayran olmuş ve onu hayatına-kalbine- almıştı. Ama şimdi o da diğerleri gibiydi. Elinde Esil'i bırakmamak için tek bir neden bile kalmadığını düşündü ve ayaklandı. Bu esnada Esil'in ağlamaktan yorgun düşüp uyuyakaldığını fark etti.

AŞKTAN ÖTEOnde histórias criam vida. Descubra agora