31.BÖLÜM: ''KAPALI KUTULAR''

Start from the beginning
                                    

Derin bir nefes alıp, saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırdım.

''Aç mısın? Kahvaltı yapmak ister misin?''

Kollarımı iki yanda serbest bırakıp, öylece Kıvanca bakmaya devam ettim.

''Bana cevap ver.'' dedim, bağırarak. Sesimin titremesine engel olamamıştım. Hem kızıyordum, hem ağlıyordum. Nasıl bir ikilemdi bu?

Arel, iki kolumdan tutup, beni yataktan indirdiğinde çoktan gözyaşlarım tüm yanaklarımı kaplamıştı.

''Bırak beni.'' dedim, güçsüz çıkan sesimle. ''Bana cevap vermesi gerekiyor.''

Giray yanıma geldiğinde, bir şeyler söylemeye çalışıyordu ama onu duyamıyordum. Kıvancın sesini duymak istiyordum. Konuşması gerekiyordu.

Arel, Giray'a bir şeyler söylediğinde, Giray kaşlarını çatarak yavaşça odadan çıkmıştı.

Tekrar Kıvancın yanına gidip, yatağın ucuna oturdum.

''Şimdi kalkıyorsun ve hep beraber kahvaltıya iniyoruz.'' dedim, sesimi toparlayarak.

''Eftelya, bırak biraz tek başına kalsın.''

Gözlerimi, Arel'e çevirdim.

''Onu yalnız bırakmayacağım. O iyi. Bir şeyi yok.'' Burnumu çekip bu defa Kıvanca döndüm.

''Daha ilaçlarını alacaksın, hadi.''

Bu defa da karşılık olarak sessizlik beklerken, Kıvancın pürüzlü çıkan sesi doldurdu odayı.

''Git.''

Sesi titriyordu.

''Gitmeyeceğim.'' dedim, onun titreyen sesini unutmaya çalışarak.

Kıvancın gözyaşları yastığını ıslatmaya başladığında, ona biraz daha yaklaşıp, yüzünü ellerimin arasına aldım.

''Ağlama. Sen hasta falan değilsin. Kimseyi dinlemeni istemiyorum.''

Onun ağlamamasını istiyordum ama kendimi daha ne kadar tutabileceğimden bile emin değildim.

Arel'e dönüp, derin bir nefes aldım. Öylece durmuş beni izliyordu.

Kıvancın derin iç çekişlerini ve hıçkırıklarını duyduğumda, ''Ağlama.'' dedim, bu defa bağırarak.

''Yalnız bırak beni. Kimseyi istemiyorum. Çık!''

''Çıkmıyorum!''

Arel kolumdan tutup, beni götürmeye çalıştığında, bu defa bende ağlıyordum.

''Arel, bırak! Yalnız kalmayacak.''

''Bir süre kafasını dinlesin. Eminim burada ki doktorlar da onu yeterince rahatsız ediyordur. Yine geleceğiz, tamam mı? Sadece, izin ver biraz dinlensin.''

Arel kollarımı bıraktığında, son kez Kıvanca baktım ama o hala bana bakmamakta ısrarcıydı. Çaresizce odadan çıkıp, kapıyı kapattıktan sonra, ayaklarımın daha fazla beni taşıyamayacağını anlayıp, duvardan destek alarak yavaşça yere oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp, dizime yaslayarak hıçkırıklarımın duyulmaması için uğraşıyordum. Odanın kapısının açılıp kapanma sesini duysam da kafamı kaldırmamıştım. Görüş açıma Arel'in siyah botları girdiğinde, o da yavaşça yere eğilip, bir ayağını kendine çekip, diğerini düz uzatarak, başını duvara yasladı. Şu anda bana baktığını hissedebiliyordum ama kendimi onun karşısında yeterince aciz düşürmüştüm. Ağlamak istemiyordum.

ÖLÜM YILDIZIWhere stories live. Discover now