19.BÖLÜM: ''HASTA''

10.5K 598 31
                                    

Gözlerim yavaşça kapanırken yorganı tüm bedenime sardım.

***

''Açın şu ışığı!''

Karanlık. Görebildiğim sadece karanlıktı. Nerede olduğumu nereye doğru ilerlediğimi bilmiyordum. Kaybolmuştum.

''Yalvarırım açın şu ışığı!''

Bağırıyordum ama kimse duymuyordu. Karanlıktan nefret ederdim ben. Bağırmaktan neredeyse sesim kısılmıştı.

''Hiç bir şey göremiyorum!''

Sesim artık fısıltıdan ibaretti. Buradan çıkmak istiyordum ama önümde hiç bir ışık yoktu. Çıkış kapısını bulamıyordum. Öylece ilerliyordum ve nereye gittiğimi bilememek beni korkutuyordu.

''Açın ışığı.''

***

Aniden bir şeyin kırılma sesiyle gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım. Dudaklarım kurumuştu. Yataktan aşağıya baktığımda komodinin üzerinde duran bardağın yere düşüp kırıldığını gördüm. İki parçaya ayrıldığı için yavaşça yerden kaldırıp tekrar komodinin üzerine koydum. Hala gördüğüm kabusun etkisindeydim. Hiç kurtulamayacak gibi hissetmiştim. Yatağa tekrar kendimi atarken içeriye annem girdi.

''Günaydın.'' dedi ama sonrasında aniden kaşları kızgınlıkla çatıldı. Nereye baktığını görmek için bakışlarını takip ettim. Tabii ya! Dün gece pencereyi açık bırakıp uyumuştum.

''Penceren açık mı uyudun?''

''Unutmuşum anne.''

''Hasta olacaksın kızım ya!'' dedikten sonra pencereye doğru gidip pencereyi kapattı. Yanıma gelip elini alnıma koydu.

''Biraz ateşin var.''

Yerimde dikleştim. Hasta olduğumu sanmıyordum. Gözlerimin yanması ve başımın ağrımasını saymazsak.

''Anne iyiyim ben.''

''Okula gitme istersen bugün, hastaneye kontrol ettirmek için gidelim.''

Yataktan kalkarak dolabıma ilerledim. Siyah kot pantolon ve üzerine okulun lakosunu çıkardım. Anneme dönüp ''Sorun değil, iyiyim. Okula gidebilirim.'' dedim.

''Eğer kötü olursan beni arayacaksın ama?''

''Tamam ararım.'' dedikten sonra ikna olmasa da odadan çıkmıştı. Pantolon ve lakosu giydikten sonra üzerime bordo örgü kazak giyip banyoya gidip işlerimi hallettim. Çantamı alıp annemin yanına indiğimde yine kahvaltı hazırlıyordu.

''Anne çıkıyorum ben!''

''Olmaz, kahvaltı yapılacak. İlaç vereceğim.''

Gözlerimi devirip montumu giymek için kapının yanına gittim.

''Anne sabahları midem bulanıyor, yiyemiyorum.''

''Yersin biraz zorlarsan, hadi.''

Kolumdan çekiştirip mutfağa götürdü. Masanın başında öylece kahvaltılıklara bakıyordum. Annemse bir gardiyan edasıyla başımda bekliyordu.

Bir tane salama uzanıp ''Şundan alayım o zaman.'' dedim. Annemse çenesiyle yumurtayı gösteriyordu. Ama o yumurtaları ölsem yemezdim.

Salamı ağzıma atıp ''Yok doydum artık, başka zamana.'' dedikten sonra tekrar kapının yanına gidip montumu giydim. Kazağım zaten kalındı ve üzerine montumu giyince biraz şişmiş bir duruma gelmiştim ama üşüyordum. Yani yapabileceğim bir şey yoktu.

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin