1.BÖLÜM: "YÜZLEŞME''

31.9K 1.1K 151
                                    

1.BÖLÜM: ''YÜZLEŞME''

Mürekkep damlası bulaşmış parmaklarıma.

Siyah bir gözyaşı şimdi, kağıdıma akan.

Karanlık bir oda canlanıyor,

Duvarlarına bulaşan kan olsa gerek.

Ve karanlık oda, zihnim.

Şeffaf bir kayboluş benimki.

Görmüyor kimse, yinede gidiyorum.

Duymuyor kimse, çığlık atmaya devam ediyorum.

Sesler şimdi bir cümbüş.

Şeytanın inine kaçıyorum.

Bedenimin içinde sıkışıp kalan ve bana küfürler yağdıran o şeyi hissedebiliyordum. Sahi, neden kendi ruhumdan 'o şey' diyerek bahsediyordum? Bu kadar mı yabancılaşmıştık birbirimize, bu kadar mı öfke dolmuştuk?

Adımlarımı hızlandırarak, ellerimle etrafı yokladım. Karanlık, fazla karanlık.

Ruhumun çığlıkları şiddetini arttırdığında, zihnim küle dönüşecekmiş gibi hissediyordum. Fazla öfkeliydi. Her an bedenimi yakıp, yok edecekmiş gibi. Her an kavrulacakmışım gibi hissediyordum.

Gözyaşlarım benden izinsiz yanaklarımda yerlerini almıştı. Elimin tersiyle silip, devamının gelmemesi için dişlerimi sıkıca birbirine bastırdım.

''Kes sesini.''

Garipti şu an yaptığım. Kendi kendime susmamı söylüyordum ama dayanılacak gibi değildi. İçimde, derine gömdüğüm her şey ve tüm çığlıklar şimdi gün yüzüne çıkıyordu.

Ellerimi başımın iki yanına sabitledim. Susmuyordu!

''Lütfen!'' Gözyaşlarıma karışan acı, ses tellerime bulaşmıştı

Etrafımda bir ışık görmeyi umdum. Küçük bir ışık, küçük bir umut; buradan çıkabileceğime dair. Nerede olduğumu bilmiyordum ama burada hoş karşılanmayacağıma dair büyük bir his vardı içimde. Sanki duvarlar bile nefret doluydu bana karşı. Dişlerimi sıkmamdan dolayı çenem iyice ağrımıştı. Dizlerimin üzerine çöküp, başımı dizlerimin arasına sakladım. Saklanmak istiyordum. Yok olmak ve buradan gitmek istiyordum. Karanlıktan hoşlanmıyordum ve burası fazla karanlıktı. Burası bilinmezlik doluydu.

Kulaklarıma dolan seslerle, kafamı yavaşça kaldırıp etrafıma bakındım. Karanlık yerini loş bir ışığa bırakmıştı. Şaşkınca etrafıma bakındım. Küçük bir odadaydım. Etrafım büyük aynalarla kaplıydı. Kaşlarım çatıldı. Korkularım yine gün yüzüne çıkarken, çıkış yolu aradım. Ellerim titrerken, duvarda asılı olan aynaları duvardan çıkarmaya çalıştım ama hepsi çok sağlamdı. Yerinden kıpırdamıyorlardı bile. Bu aynaların arkasında bir kapı olmalıydı. Ellerimi yumruk yapıp, aynalara vurmaya başladım.

''Çıkarın beni!'' Sesim bağırmaktan iyice kısılmıştı ama vazgeçemezdim. Buradan çıkmam gerekiyordu.

Fakat korku, çoktan köklerini zihnime salmıştı.

Tekrar ve tekrar aynalara yumruk atıyordum ama sesimi duyan yoktu. Geriye doğru birkaç adım attığımda, arkamdan gelen sesle hızla arkama döndüm.

''Yine yalnızsın, değil mi?'' Sesin geldiği yöne doğru hızla kafamı çevirdim. Aynadaki yansımama baktım. Gözlerimde ki ifade şaşkınlıktan çok, hüzün barındırıyordu. Yansımam tamamen yorgun ve çökmüş görünüyordu. Gözlerimden yaşlar süzüldüğünde, yansımamın kaşlarını çattığını gördüm.

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin