7.BÖLÜM: "HAZIRLIK"

10.2K 640 6
                                    

Evden çıkıp, alışveriş merkezine gitmiştik. Büşra'yla vakit geçirmem gerektiğinin farkındaydım. O ailemden biriydi. yapmalıydım.

Büşra'ya baktığımda onun da bana baktığını gördüm. ''Ne oldu?'' dedim, kaşlarımı havaya kaldırıp.

''Hastaneden bahset biraz.'' dedi, kararsız bir ses tonuyla.

''Normal hastaneydi işte. Bir farkı yok.''

''İnsanlar nasıldı?''

''Herkes normaldi.''

Büşra kısa ve soğuk cevaplarımdan dolayı, sohbeti burada bitirmişti. Fakat elimde değildi. Rehabilitasyon merkezinde tedavi gören insanlar bizden farklı değildi. Bu algıdan nefret ediyordum.

''Şu vitrindekiler geçen hafta yoktu. Hadi girelim.'' dedi, konuyu değiştirerek.

Mağazaya girdiğimizde etrafa göz gezdirdim. Bu kadar kalabalığı aynı yerde görmeyeli uzun zaman olmuştu.

Çok fazla insan vardı. Fazla insan, fazla duygu,fazla kara bulut dolaşıyordu etrafta. Ama çoğu kişi bunu belli etmeyerek normal bir günmüş gibi vitrinlere bakıp etrafta dolanıyordu.

İnsanların yüzünde gizlenmiş birçok duygu vardı ama kimse birbirine bunu görmek istercesine bakmıyordu.

Bir süre sonra etrafıma bakınıp dikkatimi çeken bir şey olup olmadığına baktım. Sağımda duran hırkalara yöneldiğimde karşımda ki gömleklere bakan kız rahatsızlık derecesinde bana bakarken elimde ki hırkayı yerine bırakıp Büşra'nın yanına gittim. Çoktan elleri kıyafetlerle dolmuştu. Benim aksime çabuk beğeniyordu. Üstelik giydikleri yakışıyordu. Saat dörde gelirken bütün gün dolaşmış ama sadece dört parça kıyafet denemiş ve hiç birini almamıştım. Tam olarak üç saattir bu kapalı yerdeydik ve daraldığım için alışveriş merkezinden çıktık.

Temiz havayı içime çekerek alışveriş merkezinin önündeki banklardan birine oturup bacaklarımı ovdum.

''Çok yoruldum.'' dedim.

Sanki üç saattir yürüyen sadece benmişim gibi Büşra hiç dağılmamış haliyle gülümseyerek yanıma oturdu. Biraz sohbet edip, bana okulundan bahsetti. Ardından yemek yedikten sonra eve dönmüştük. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Eve girer girmez botlarımı çıkartıp kenara fırlattıktan sonra odama gittim. Giydiğim kıyafetleri çıkartıp kirli sepetine attıktan sonra altıma siyah eşofmanımı üstüne siyah tişörtümü giyip saçlarımı topuz yaptım. Yorganın içine girerek telefonumu da elime aldım. Tüm fotoğrafları silip aynısını gereksiz uygulamalar içinde yaptım. Daha sonra yeni oyunlar yüklemiştim. Hatta akşam yemeğine kadar bu oyunlarla oyalanmıştım. En sonunda aşağıya inmeye karar verdim. Terlikleri ayağıma geçirip gözlerimi ellerimle biraz ovaladıktan sonra aynaya baktım. Kanlanmışlardı. Aşağıya indiğimde babam televizyon izliyor Büşra da telefonuyla ilgileniyordu. Onlara gözükmeden mutfağa girip tezgahın yanında duran sandalyeye oturup annemi izlemeye başladım. Saçlarını bağladığı tokası biraz gevşemişti ve saçlarından bir kaç tutam yüzünü kapatıyordu. Elinin tersiyle onları iterek bana gülümsedi ve tekrar tezgaha döndü.

''Anne?''

''Efendim?''

''Ben gittikten sonra neler oldu?'' dedim, sessizce. Bu konuları açmamam gerektiğini biliyordum fakat kendime engel olamıyordum.

''Her şey güzel, Eftelya.'' dedi. Cümleleri ezberlenmiş gibiydi. ''Senin tedavin nasıl gitti?''

Sessiz kaldım.

Annem bana dönüp gülümsedi. ''Neyse, bunlar geride kaldı.'' dedikten sonra alnımdan öpüp salona geçmişti. Bende arkasından gidip koltuklardan birine oturup yine aynı sevimli aile tablomuzu izlemiştim.

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin