15.BÖLÜM: ''PARTİ''

9.4K 606 30
                                    

Gözlerimi kapatıp hafifçe kafama vurdum. ''Aptal!''

Sabah yine annem tarafından uyandırılıp okul için hazırlanmıştım. Yemeyeceğimi bildiğinden annem bu defa kahvaltı hazırlamamıştı. Servise yine geç kalmamak için botlarımı giyip, dışarı da beklemek için çıktım. Çok bekletmeden servis gelmişti. Okula geldiğimde herkes çoktan gelmiş, sıraya geçiyordu. Eylülü görür görmez bende onun yanına gittim.

''Günaydın.''

''Günaydın. Sana harika bir haberim var.'' dedi heyecanla.

''Ne oldu?''

''Sınıfa gidince söylerim.'' dedi sanki çok gizli bir haber verir gibi. Bu haline gülümseyip müdürü dinlemeye başladım.

''Ve artık velilerin isteği üzerine etekleri kaldırıyoruz. Artık okulumuzda pantolon giyilecektir.''

Öğrencilerden istemediklerine dair sesler gelirken müdür gülümsedi.

''Merak etmeyin o gri pantolonlardan giymenizi istemiyorum. Renginin siyah olması şartıyla kendi pantolonlarınızı giyebilirsiniz. Ve lütfen yırtık olmasın, aileniz aranır.''

Bu defa öğrencilerden sevinç nidaları yükseliyordu. Eylüle dönerek ''Bu muydu yoksa haberin?'' dedim.

''Yok be. Nereden bileyim ben müdürün pantolon kararını? Benimki daha güzel.'' dedi gülerek.

Sınıflar yukarı çıkarken on ikilerin olduğu tarafa baktım. Arel en arkada arkadaşıyla bir şeyler konuşuyordu. Gözlerimi ondan ayırıp bende bizim sınıfla beraber okula girdim. Sınıfa çıkmadan önce kantine girip su alarak yukarı çıktım. Sınıfa girdiğim de Eylül eliyle ''Gel'' işareti yapıp yanına çağırdı.

''Hazır mısın büyük habere?''

''Evet.'' dedim gözlerimi devirerek.

''Akşam okulun açılması şerefine parti düzenleniyor. Hem de Arel düzenliyor.'' dedi.

Hiç bir heyecan belirtisi göstermeden bakmaya devam ettim.

''Ve ben gelmiyorum.'' dedim heyecanlanmış gibi yaparak.

''Ne demek gelmiyorsun ya? Emir de gelmiyor zaten. Yalnız bırakma beni.''

''Devlet okulun da oluyor mu böyle partiler? Ben hep filmlerde falan görürdüm.'' dedim suyumu içerken.

''Bizde Arel sayesinde görüyoruz. Yoksa senin dediğin gibi sadece filmlerde görürdük.''

''Ben gelmesem?'' dedim masumane bir şekilde.

''Lütfen?'' dedi beni yıldıran bakışlarıyla. Şu yavru köpek bakışlarını bir tek ben yapamıyordum herhalde. Bir becerebilsem zaten dünyayı bile ele geçirirdim.

Emire baktığımda kendi sırasından sessizce bizi izliyordu.

''Sen gelmiyor musun?''

''Sen gidiyor musun?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''Sen gidersen bende giderim.''

''Yapma, Eftelya. Bence sende gitme. Hatta ona yaklaşma bile. Neden ben uzak durun dedikçe daha da yakınlaşıyorsunuz ona?''

Kaşları yine çatılmıştı. Aralarında ne olduğunu öğrenemezsem gerçekten çatlayabilirim.

''Lütfen?'' dedim Eylülün attığı yavru köpek bakışlarından atmaya çalışarak.

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin