24.BÖLÜM: ''KAYIP''

8.7K 509 31
                                    

"Seni tanıyorum."

Gözlerimi devirip tekrar gözlerimi kapattım. Giray kolumu dürtünce mırıltıyla karşılık vermiştim. Yine saçmaladığını düşünüp, gözlerimi açma gereği duymadım.

''Hastanede seni görmüştüm.'' dediğinde kafamı hızla kaldırıp, Giraya baktım.

''Ne?''

''Hastanede seni gördüm. Aslında seni okulda ilk gördüğümde şaşırmıştım.''

''Ne diyorsun, Giray?''

''Hastaneden ayrılıp, okula başladığına şaşırmıştım.''

''Neden?''

''Ceylan Hanım, başka bir doktorla konuşurken onları duymuştum ve durumunun iç açıcı olmadığını söylüyordu.''

''Benden bahsettiklerini nereden biliyorsun?''

''Adını öğrenmiştim. Hastanede bir çocukla konuşuyordun, o zaman duymuştum. Bir arkadaşım orada tedavi görüyor ve çoğu zaman oradayım. Gözüme takıldın ve bir süre takip ettim seni.''

Ağzım açık Giraya bakıyordum. Bir tür sapık mıydı yoksa delirmiş miydi? Neden beni takip ediyordu?

''Bunu kimseye anlatmazsın değil mi?''

Hafifçe tebessüm edip kafasını iki yana salladı.

''Sadece neden orada olduğunu merak ediyordum.''

Kaşlarımı çatıp ''Bu seni ilgilendirmez.'' dedim. Fazla tepki göstermiş olabilirdim ama bu konuda bir başkasıyla konuşmayı sevmiyordum.

''Tamam, kızma.'' dese de cevap vermemiştim. Zaten sonradan edebiyat hocası gelmiş ve derse başlamıştı.

Son derse girdiğimiz de içimden sevinç çığlıkları atıyordum. Bu dönemi bitiremeden kendimi asacaktım sanırım. Çıkış zilinin çalmasına az kalmışken, Giray kulağıma yaklaşıp, ''Akşam işin var mı?'' dedi.

''Bilmiyorum, neden?''

''Öylesine sordum.'' dedi, omuzları silkerek.

Kafamı ikna olmuşcasına sallayıp tekrar önüme döndüm. Çıkış zili çaldığın da çantamı toparlayıp, Girayla beraber okulun bahçesine doğru yürümeye başladık. Çantamdan telefonuma bakıp, annemden bir haber var mı diye kontrol ettim ama yoktu. Sabah evde değildi ve bütün gün mesajlarıma hiç cevap vermemişti. Kaşlarımı çatarak, telefonu tekrar çantamın içine attım. Kapıdan çıkmak üzereyken, otoparkın önünde gördüğüm kişiyle, kaşlarım istemsizce çatıldı.

''Mine?'' dedim, kendi kendime.

Giray bana bakarak ''Ne oldu?'' dedi.

Bakışlarımı Mine'den ayırıp Giraya döndüm. Bakışlarımla Mineyi gösterip ''Onu tanıyor musun?'' dedim.

''Yani bir yakınlığımız yok ama, tanırım.''

''Nereden tanıyorsun?''

''Lisenin başından beri bu okulda.'' dedi. İyi de dün veya bugün onu nasıl görememiştim?

Giray bana dönerek ''Sen tanıyor musun?'' dedi. Kafamı iki yana sallayıp, soğuktan kulaklarım üşüdüğü için çantamdan beremi çıkarıp kafama geçirdim. Bu defa otobüse binmeyip, yürüyecektim. Okulun bahçesi boşalmaya başlarken biz yine okul kapısının önündeydik.

Giraya dönüp ''Gideyim ben artık.'' dedim.

''Seni eve bırakayım.'' dediğinde gülerek ''Gerek yok. Yürüyeceğim ve ev uzak. Üşürsün.'' dedim.

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin