27.BÖLÜM: "BOŞLUK"

Start from the beginning
                                    

''Kusman gerek.''

Bu sırada tekrar arkama dönüp, ''Ambulans çağırın!'' diye bağırıyordum. İnsanlar telaşla bize bakıyordu.

''Olmuyor.''

Kıvanca bakıp, dudaklarını aralayıp, parmağımla kusmasını sağlamaya çalışıyordum.

''Eftelya, olmuyor.''

Kıvancın ağlaması şiddetlenirken aynı zamanda ''Olmuyor.'' diye bağırıyordu.

Aşağıdan gelen ambulansın sesini duymamla, hafifçe gülümsedim.

''Ambulans geldi, bir şey olmayacak. Ben yanındayım.'' dedim.

''Çok fazla acıyor.''

İniltileri güçlenirken, elinin tersiyle ağzını kapatmış, derin nefesler alıyordu.

''Biliyorum. Biliyorum ama dayanman lazım.''

Ambulans görevlileri, olduğumuz kata gelip, Kıvancı alırken, bende ilaç kutusunu yanıma alıp peşlerinden koşmaya başladım. Ambulansa bindiklerinde, bende binmek için hamle yapmıştım ama beni geri çevirmişlerdi.

Kıvancın gözleri kapanmak üzereyken, hala bana bakmak için zorluyordu kendini. Ambulansın kapısı kapanmadan önce ona doğru bağırdım.

''Hemen arkanızda olacağım. Orada olacağım, merak etme.''

Arkamdan gelen korna sesiyle, arkama dönerek beni bırakan taksiciye baktım. Eliyle gelmemi işaret edince, minnettar gözlerle ona baktım. Ön koltuğa binerken telefonum tekrar titremeye başladı. Annemden gelen aramayı titreyen ellerimle cevaplayıp, telefonu kulağıma götürdüm.

''Eftelya, okulda değilsin yine.''

''Anne.'' dedim, ağlayarak. İnanması güçtü ama ilk defa anneme karşı sesim bu kadar güçsüz çıkmıştı.

''Eftelya? Ne oldu?''

''Kıvanç... İlaç içmiş. Çok fazla. Hastaneye gidiyoruz.''

''Ne? Neden yapmış bunu?''

''Anne, bilmiyorum.''

''Tamam, sakin ol. Sizin hastanenin yakınında olana götürüyorlar muhtemelen. Geliyoruz bizde.''

Görmediğini bildiğim halde kafamı sallayıp, telefonu kapattım. Ambulansın arkasından ışıklarda durmadan ilerliyorduk. Kafamı taksiciye çevirip, ''Ölmesini istemiyorum.'' dedim.

''Ne?''

''Kendini öldürmek istedi.''

''Sakin ol. Eminim iyi olacaktır.''

''Bunu öylesine söylüyorsun.''

Kafamı iki yana sallayıp, bir an önce hastaneye varmayı diledim. Çok geçmeden büyük bir hastanenin önünde durduğumuzda, Kıvancı sedyeyle beraber indirip, acil bölümünün kapısından içeriye soktular. Titreyen telefonumu umursamadan, peşlerinden koşmaya devam ettim. Acildeki doktorlardan birkaçı yanına giderken bende yanlarına gidip, olanları anlatmaya çalıştım.

Yanıma aldığım, Kıvancın içtiği ilaç kutusunu doktora doğru uzattım.

''Bundan. Bundan içmiş, Çok fazla.''

Doktor elimde ki kutuyu aldıktan sonra kafasını sallayıp görevlilere işaret verdi. Kıvancı tekrar başka bir yere götürmek için harekete geçtiler. Derin bir nefes alıp, artık ayakta duramayacak olan bacaklarımı koltuklara yönlendirdim.

ÖLÜM YILDIZIWhere stories live. Discover now