Bayan Mafya (BİTTİ.)

♦Kırk Altıncı Bölüm♦

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

"Rüya Hanım, Rüzgar Beyi odaya aldılar." Fuat'ın seslenmesiyle sarıldığım Rüzgar'ın ceketinden kafamı kaldırdım. Demek kan işini halletiler Rüzgar'ın kokusunu tekrar onun teninden çekeceğim.

"Geliyorum." Ayağa kalkıp hızlı adımlarla hastaneye girdim. Rüzgar'ı görmek ona sarılmak istiyordum. Sımsıkı sarılmak bir daha onu böyle görmek istemediğim için ona bağırmak istiyordum.

Merdivenlerden üçer üçer çıkıp 2. Kattaki odasının önüne geldim. Kapıyı açmak için uzandığımda kapı açılmıştı. Bir kaç adım gerilerken doktor çıkmıştı.

"Rüya Hanım Rüzgar iyi isterseniz girebilirsiniz?" Doktoru duvara ittim. Beyaz yakalarından tutup silkeledim. Sinirimi azda olsa birilerinden çıkarmalıydım, şanslı kişimiz bu genç doktor oldu şansına küssün.

"Kapat çeneni istersemmiş sinirimi senden çıkarmıyım."Doktor titrerken sırtını bir kez daha duvara çarptım. Odaya girip kapısını kilitledim.

"Rüzgar'ım rengin solmuş." Rüzgar bembeyazken yanındaki sandalyeye oturdum. Emre'nin bizi kaçırdığında oluşan yaralar bembeyaz olan suratında daha belirginleşmişti. Kulağına yavaşça eğildim.

"...Seni kaybedemem Rüzgar, olmaz sen de gidemezsin." Rüzgar beni duyamazken konuşmama devam ettim. Duymasını ister miydim? Daha hazır olmadığımı düşünüyordum ona güveniyordum ama ben güvendiğim insanlar yüzünden bu haldeydim.

"..Seni seviyorum. Gülüşünü, kıskanmanı, ses tonunu seviyorum ve ben bunları özledim. Aç gözlerini, uyan bak bu mavi gözlerime. Çünkü buna ihtiyacım var yoksa bu gözlerim yaşlı Rüzgar'ım." Gözyaşlarımı elimin tersiyle ittirdim. Rüzgar'ın sımsıkı elini tutum. Soğuk titreyen ellerim Rüzgar'ın soğuk elleriyle birleşince titremeyi kesmiş terlemeye başlamıştı.

"..Videonu izledim haklıydın bir kez daha aşık oldum. Ben belki gördüğüm dakika vuruldum sana söyleyemedim çünkü gururuma yediremedim dayak yerken kurtardığım insana aşık olmayı." Gözyaşlarım Rüzgar'ın yatağını ıslatırken ayağa kalktım.

"..Benden bunları duymak istiyordun, duydun uyan artık. Uyan ki o adama gününü beraber gösterelim." Köşedeki masaya doğru ilerleyip üzerindeki peçetelikten peçete aldım, gözyaşlarımı sildim. Duyduğum sesle ağzım aralanırken dinlemeye devam ettim. Rüzgar şarkı mı söylüyordu?

"Derin bir nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır. Yeni bir söz söylemek için ölmek mi gerekir?" Rüzgar öksürdüğünde kusursuz ses tonu kesilmişti. Yanına yaklaşıp açtığı gözlerine baktım.

"Şarkını sonra söyle yorma kendini." Yanına oturup bıraktığım elini tekrar tuttum. Yorgun kollarıyla elimi kalbinin üzerine götürdü.

"Hadi bir cesaret sende taşın altına koy elini." Dudaklarına parmaklarımı koydum yorgun çıkan sesini buna harcamasına izin veremem.

"Seni kaybedeceğim diye çok korktum." Kollarımı onun yarasına dikkat ederek sardım, o ise kanı bulaşan saçlarımı okşamaya başladı.

"Duydum söylediklerini Rüya'm duydum. Ama şunu bil isterim ben bugüne kadar yediğim dayakları senin için yedim, her şey planlıydı. Planım başarılı, kollarımdasın." Rüzgar güçsüz kollarıyla kendine daha çok çekti.

"Bu aşık olduğun gözler ve bu beden çok yorgundu hepsi sana sarılınca geçti. Biliyor musun sen benim ilacım oldun?" Rüzgar'ın gülümsediğini hissederken ben de gülümsedim.

"Biliyorum çünkü aynısı benim için de oldu tüm yorgunluğum geçti vücuduma enerji doldu." Rüzgar ameliyatlı tarafını tutup yana kaymaya başladı.