♥Otuz Yedinci Bölüm♥

22.8K 1.1K 43
                                    

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

Rüzgar'ın kollarından ayrılırken yavaşca uyanıyordu yada ayılıyordu diyebiliriz.

"Rüzgar hadi yemek yiyeceksin." Dizlerimin üzerine tepsiyi koymuş, Rüzgar'ın elini tutmuş doğrultmuştum.

"Sen iyi misin?" Rüzgar parmaklarıyla yanağımı okşamış suratımda veya vücudumda zarar varmı diye süzmüştü.

"Ben iyiyim Rüzgar hadi ye." Kaşığı çorbayla doldururken Rüzgar'a götürüyordum.

"Ben bu sahneyi önceden yaşamıştım." Hafif gülümsemiştim. Gülümsemesi patlayan dudağı yüzünden zorlansa da Rüzgar'da gülümsemişti.

"Evet sonu kötü biten sahne." Rüzgar'ın suratı düşmüştü benimki gibi. Ceren yüzünden yaşadığımız berbat sahne. Hayatımda pişman olduğum olaylardan bir kaçıydı.

Güçsüz kalan kollarını kaldıramadığı için tüm tepsidekileri ona zorla yedirmiştim. Her ona yemek uzattığımda Rüzgar'ın berbat hale gelen suratına baktıkça isyan etmiştim.

"Bu böyle olmayacak." Tepsiyi bir kenara bırakırken açtığım camdan  Fuat'a seslendim.

"Fuat bana hemen yedek telefonumu ve kartımı getir." Telefonumu almıştı, birde çok sevdiğim silah ve bıçağımı.

Fuat kapıyı çalarken ayağa kalktım. Yorgun ayaklarımı sürterek kapıyı açmıştım.

"Buyrun efendim." Telefonu uzattığında benim kartımdaki numaraların kopyalanmış yedeğiydi.

"Dediğimi yaptınız değil mi ? Korumaları arttırın." Fuat olumluca kafasını sallarken suratına kapıyı kapattım.

Yavaş adımlarımla salona girdiğimde Rüzgar beni seyrediyordu.

"Noldu Rüya kimi arıyorsun?" Telefonumun rehberinde İtalya'dan gelmesini istediğim mafya arkadaşımı arıyordum.

Bartu aranıyor...

Rüzgar bana neler oluyor bakışı atarken Bartu telefonu açmıştı.

"Bartu?" Telefonun ardından gelen silah sesleri kulağımı tırmalamıştı. Hafifçe telefonu kulağımdan uzaklaştırdığımda sesler azalıyordu.

"Rüya şuan nişan atışlarıma çalışıyorum ben seni arayacağım." Bartu'nun suratına telefonu kapattım. Boş gezen bir insanı nasıl olurda bir iş yaparken aramayı denk getirdiysem.

Rüzgar'ın beni seyreden gözlerine yoğunlaştım. Yüzü haritadan farksızdı. Mor,kırmızı,sarı,hafif yeşil ama böyle bile kusursuz görünüyordu.

Yanına ağır adımlarla yaklaştım. Yaralarla oluşan kusursuz yüzü daha netti.

Yastığını düzeltirken uyuması için vücudunu aşağı doğru kaydırdı. Ev ne kadar sıcak olsa da üzerindeki battaneyi örttüm. Yarım ama sıcak gülümsemi ona yolladım. Babam öldüğünden beri onun yanında güldüğüm gibi gülmemiştim,  Rüzgar'ın yanında eski gülüşlerim gelmişti.

"İyi uykular." Rüzgar beni seyretmeyi kesip bileğimden tutup gitmemi engellemişti. Tek kaşım kalkık ne yaptığını anlamaya çalışırken hafif gülümsemişti.

"Gitme." Söylediği kelime bir emir kelimesi olsada yatağındaki boşluğa oturdum. Birbirimizi seyrederken hiç birimizin konuşmayacağını anladığım için lafa girdim yoksa ben bu manzarayı izlemekten vazgeçmeyebilirdim.

"Şuan benim yüzümden bu haldesin daha öncede defalarca oldun ve burada olduğun sürece böyle olacak. Cesaretlisin, sabırlısın ve bunlara dayanacak kadar güçlüsün." Rüzgar elimi tutuğunda söyleyeceği kelimeleri bekledim.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Where stories live. Discover now