♥On Yedinci Bölüm♥

34.8K 1.6K 149
                                    

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

Gözlerimi araladığımda saçlarımda gezinen bir el hissediyordum. Araladığım gözleri daha çok açarken hastanede olduğumu gördüm. Ama dün gece hastaneye kendim için gelmemiştim.

Yattığım yerden doğrulurken Rüzgar'ın dizinde uyuduğumu farkettim. Yanaklarım yanmaya başladığından Rüzgar bana gülümseyerek bakıyordu.

"Günaydın." Diye sırıtmaya devam edince yüzümü buruşturdum, onun yüzünden buradaydım ve uykum gelince olduğum yerde uyumuşum. Gülünecek bir durum değil.

"Günaydın! Bir daha bir şey yerken içinde ne olduğunu sor. Bir daha yanında ben olmam hastaneye yetişemezsin." Rüzgar'ı azarlıyordum ama hiç bir tepkisini bozmadan gülmeye devam ediyordu.

"Teşekkür ederim sorduğun için şimdi daha iyiyim." Rüzgar bilmiş bilmiş konuşurken gördüğüm aptal kabusun etkisinden çıkmaya çalışıyordum.

"Alay mı ediyorsun sen?" Omuzuna geçirdiğim yumruk acıtmamıştı, sadece dokundum. Bu küçükcük bir uyarı.

"Ah çok acıdı!" diye inlerken kahkaha attı. Bu çocuk nasıl vurduğumu gayet iyi biliyor. Elimi havaya kaldırıp yumruk yaptım.

"Nasıl vurduğumu sende biliyorsun geliyor bak ağzının üstüne." Diye ciddi bir şekilde uyardım. Bana öyle sırıtarak bakması karşılık yüzümde tebessüm oluştu.

"..Acıktın dimi sen ne yemek istersin?" Rüzgar'ı tanıyorsam vereceği cevabı tahmin ediyordum. Onunla çok azda takılsak yavaş yavaş tanıyordum.

"İçinde mantar olmasın her şeyi yerim." Beklediğim cevabı aldığımda odada kahkahalarım yankılandı. Rüzgar'da benim kahkahalarıma eşlik ederken duraksadım.

"Yiyecek bir şeyler alıp geliyorum." Yiyecek bir şeyler sipariş etmek için alt kattaki hastanenin yemekhanesine inmeye başladım.

Beni tanıyan kişiler kantinin önünü boşaltırken aşçı tepsiyi her çeşit yemeklerle doldurmuştu. Tepsiyi aşcının önünden daha fazla doldurmadan alıp indiğim merdivenlere yürümeye başladım.

"Afiyet olsun Rüya!" Arkamda duyduğum erkek sesi ile kafamı omuzlarımın üzerinde geriye çevirdim. Tanımıyordum bu ukalayı.

Tepsiyi masaya bırakıp boynunu kıtlatarak köşede oturan gence baktım ve tekrarladım.

"Rüya? Kimsin sen bana adımla sesleniyorsun?" Yumruğumu geçirmemle sendelemişti. Babam o kadar ders verdirtmişti bana,bir çok erkekten sertti yumruklarım. Ve şuan çocuk attığım yumrukla kıvranıyordu.

"Abla özür dilerim." Yüzümdeki öfkeyi silip bıraktığım tepsiyi aldım ve yoluma devam ettim. Bu korku ona çok fazlasıyla yeterdi. Hızlıca geldiğimde yemeklerle odaya daldım. Yemeğin kokuları burnuma dolarken Rüzgar ve odadaki pembe kıyafet giydiğinde anladığım kadarıyla hemşire vardı.

"Uzak dur lan benden bitti anlıyor musun?" Hemşirenin kolunu sımsıkı sıkıyor dişlerinin arasından bağırıyordu. Hemşire gözyaşları içerisinde odadan çıkarken kapıdan çıkışını tek kaşım kalkık bir şekilde izledim.

"Rüzgar hayırdır?" Rüzgar yutkunduğunda ben yanına yaklaşıyordum ki sonunda cevap vermişti. Yine Rüzgar ve yine bir kız iki dakika boş olmasına gelmiyor.

"Boşver biz yemek yiyelim. Ne aldın çok acıktım." Elimdeki tepsiyi önüne fırlatırcasına koydum ve koltuğa oturdum. Bana öyle uzunca bakarken kaşığı bana yöneltti.

"Kendin ye küçük bey!" Diye dişlerimin arasında konuşmuştum. Yorgun ve uykusuzdum bir de onun çocuksu halleriyle uğraşamam.

Her yediği kaşık çorbadan sonra ofluyordu verdiğim tepkiye canı sıkılmıştı, çok belli ediyordu. Her gördüğümde bir kızlaydı bu fazlasıyla asıl benim canımı sıkmıştı.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin