♦Onuncu Bölüm♦

42.6K 2.2K 125
                                    

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

"Sen Kuzey'i siktir et Rüya elbet pişman olacaktır hadi gidelim depoya şu Vedat Çakır denilen şerefsizi bulalım." Kafamı onaylarcasına salladım.

"Ceren hadi gidelim." Ceren de ayaklandığın da otoparka doğru ilerledik. Bize bakan gözleri umursamadan otoparka ulaşmıştık.

"Az ilerdekine mi gideceğiz?" Emre kafasını salladığında hepimiz kendi arabamıza binip çalıştırmıştık.

Ceren berbat şöförlüğüyle arabasını otoparktan çıkardığından onları sollayıp gaza bastım. Kablumbağa kadar yavaş gidiyorlar.

Deponun önüne geldiğimde frene basarken yerdeki çamur yanımdaki Ceren'in arabasına boydan boya sıçramıştı.

Arabada ufak bir gülümseme yapsamda indiğimde gayet ciddiydim.

"Kırmızı arabam kaverengi oldu Rüya senin yüzünden." Ceren'i aldırmadan Emre'nin ardından depoya girdim.

"Kamera kayıtlarına mı bakıcağız?" Emre bilgisayarın başına oturmuş benim evimdeki kameraları konrtol etmeye başladık.

"Rüzgar?" Kamera kayıtlarında evimin çevresinde dolanan Rüzgar'ı gördüm. Sadece bir gün değil haftanın 3 günü benim evimin önündeydi.

"Bu piç bu evin etrafında ne işi var Rüya?" Emre'nin öfkesi artarken yutkunmaya başladım. Beni öldürmeye çalışan birine mi arkadaş teklifi ettim? Belki de başka bir nedeni vardır?

"Bilmiyorum ama o çok iyi bir insan Emre güvenebilirim ona." Ben nedeni bilmediğim şekilde Rüzgar'a güveniyordum.

"..Ben halledeceğim onu sen karışma bu konuya lütfen." Emre'yi sakinleştirmekten daha çok sinirlendiriyordum.

"Sen ona aşık mı oldun lan?" Emre oturduğu sandalyeyi kaldırıp, duvara fırlattı. Ceren irkilirken böyle bir şey yapacağını bildiğim için bir tepki göstermedim.

"Sen ne saçmalıyorsun? Ben kim aşk kim? Aşk kim o kim? Söylesene kim?" Sinirden bağırırken saçmalıyor, Emre'nin üzerine yürüdüm.

"Sabah bir kız yüzünden Kuzey'le kavga ettin şimdi sen bir piçle misin?" Şaşkınlığım artarken sinirimde artıyordu.

"Ben Kuzey'le bir kız yüzünden değil bir sürtük yüzünden kavga ettim yoksa o benim kardeşim Emre kardeşim." Bağırmalarım depoda yankılanıyordu. Boğazımda da yanma hissediyordum.

"Onunla yattın mı?" Emre'nin söyledikleriyle boğazıma oturan yumruk konuşmamı engellerken Ceren araya girdi.

"Emre sen nasıl böyle bir şey söylersin?" Emre Ceren'i susturmak için elini kaldırdı.

"Sen karışma Ceren. Söyle Rüzgar'la yattın mı?" Emre'ye yumruğumu geçirdim ardından bir adım geriledim.

"Ben aşık olmam Emre. Hele öyle bir serseme asla. " Sinirden elim titrerken deponun kapalı kapısını açıp, çıktım.

Demirden kapı kapanırken çıkan yüksek ses beni rahatsız etmişti. Arabamın kapısını açıp içeri oturdum.

Oturduğum an gözlerimden gelen yaşlara engel olamadım. Akan makyajım gözlerimi yakarken torbidodan peçete çıkarttım.

Babam öldüğünde kollarında ağladığım adam bana neler söylüyor? Yıllardır kardeş, abi, baba olduğunu düşündüğüm insan beni nasıl görüyor?

Direksiyona arka arkaya bir kaç yumruk geçirdim. Direksiyonu kırmaktan vazgeçip kafamı eğip ağlamaya devam ettim.

Camın tıklanmasıyla kafamı kaldırdım cama baktım. Ceren üzgün gözüken suratıyla gülümsedi. Bende gözyaşlarımı silip gülümsemeye çalıştım.

O gülümsememin arkasına sığınarak arabanın yan koltuğun kapısını açtı ben de radyoyu açtım. Çalan şarkı beni daha çok parçalarken Ceren yanıma oturdu.

"Bu o şarkı değil mi?" Çalan şarkı Emre'yle bizim şarkımızdı. Belki sevgili değildik ama bir şarkımız bir rengimiz hatta ortak bir sayımız bile vardı.

Ortak rengimiz siyahken sayımız on ikiydi.

"Evet, şarkımız ama artık değil." Radyoyu kapattığımda Ceren tekrar açmıştı. Kafamı direksiyona gömüp yanan gözlerimi kapattım.

"Rüya, Emre senin kötülüğünü istemiyor ama o çocuk onun hoşuna gitmiyor. İçeri kırdı döktü. Bir an korktum bana da bir şey yapacak diye yanına geldim."

"Kapa şu lanet şarkıyı Ceren." Ceren bana inatla açtığı şarkıyı gözümü açmadan kapatmaya çalıştım ki bunu başarmıştım.

Şarkı sustuğunda ne zaman bindiğini bilmediğim Emre şarkıyı devam ettirmeye başlamıştı. O şarkıyı mırıldanırken kafamı kaldırdım.

"Emre?" Emre susmayıp şarkısına devam ederken ben öfkeyle gözlerine bakıyordum. Kalbimi şarkıyı söyledikçe yumuşarken kollarımı onun boynuna sardım.

"Yapma bir daha bunu bana yapma." Emre omuzumdan tutup ayırdı bizi. Önüme gelen saçları arkaya atmış gözlerime bakıyordu.

"Bir daha sakin bu mavi gözlerinden yaş gelmesin. Seni ağlatığım için kendimden nefret ediyorum. Ağlama sakın ağlamla kraliçem." Elimdeki peçeteyle gözlerimi sildim. Gözlerime çektiğim kalem silinirken tekrar kollarımı Emre'nin boynuna doladım.

"Babam gitti, Kuzey gitti herkes sözünde durmadı şimdi sen.." Emre sözümü keserken daha sıkı sarıldım.

"Şşt. Ben asla gitmeyeceğim." Kollarımı ayırıp arabayı çalıştırmaya eğildim ki içeri giren araba buna engel oldu.

"Yine birilerinin canı dayak mı çekmiş? Dövelim o zaman." Kapıyı açarken Emre durdurmuştu.

"Hayır sen birazcık dolaş gel ilk çekmem gereken bir hesap var." Emre arabadan indiğinde arabayı çalıştırdım ama sürmedim. O içeri girdiğinde ben arabayı çalıştırmayı bıraktım.

Arabadan inip araladığı kapıdan neler sakladığını dinlemeye başladım.

"Sakın bir daha ona dokunma." Ardından atılan yumruk benimde birini dövme istediğini uyandırdı. Elimi yumruk yaptığımda dinlemeye devam ettim.

"..Ona dokunursan geberirirsin." Dövdüğü adam bir şeyler fısıldarken sesi tanıdık gelse de uzak olduğu için tanıyamadım.

"Ona da yaşattıkları ve bana attığın yumrukların hesabını vereceksin." Aralık olan kapıdan girdim. Emre'nin önünde durduğu adamı göremezken konuşmaya başladım.

"Emre, bensiz mi dövmeye başladın?" Emre arkasına döndüğünde karşımdaki dövdüğü çocuğu görmemle olduğum yere çakıldım.

"Emre sen nasıl böyle bir şey yaparsın?" Hareket edemezken yutkundum. Rüzgar'ı kanlar içerisinde görmem vücudumun buz kesilmesine neden olmuştu.

"Rüzgar?" Rüzgar'a doğru koştuğumda Rüzgar atılan yumruk karşısında gözlerini kapatmıştı.

"..Rüzgar iyi misin? Rüzgar cevap ver." Avuçlarımın arasına Rüzgar'ın kafasını aldım, ses vermesini bekledim.

"Hepsini ödeteceğim Rüya, Emre'ye bunların hepsini ödeteceğim." Rüzgar'ın sesi sonlara doğru kısıldığında depodaki adamlara bağırmaya başladım.

"Çözün ellerini." Adamlarım bir Emre'ye bir bana bakmışlardı. Ne yapacaklarını şaşırmışlardı?

Belki Rüzgar ödetemez ama ben bu yaptığını Emre'ye ödetecektim.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin