♣Birinci Bölüm♣

125K 4.6K 271
                                    

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

"Saat üçte kapıyı yumruklayarak çalma cesaretini bulan kim ise hesabını verecek." Merdivenden inerken ayaklarımı sinirden vuruyor bir yandan söyleniyordum. Kapının ardındaki insansa kapıyı kırmak için uğraşıyordu. Böyle kapı çalmanın başka anlamı olamaz.

Kapıyı araladığımda kan içerisindeki adamı görmemle bir kaç adım geriledim. 40 yaşlarında nefes nefese kalmış adam bana öylece bakarken kovalandığını anladım.

Yüzünü daha net incelerken arkasında kalan korumalarıma dönüp baktım. Bu saate böyle bir adamı kapıma göndermelerinin hesabını verecekler.

Korumamla göz göze gelince öfkelendiğimi anladı ve o hiç rahat olmayan takım elbiseyle koşmaya çalıştı.

"Efendim sizin çalışanlarınızı olduğunu söyledi. Kimliğini gösterince girmesine izin verdik." Koruma diye kapıya diktiğim adama olabildiğince ölümcül bakışımı attım. Git gide kısılan gözlerimi açıp konuşmaya başladım.

"Kimliğini gösterdi demek!?" Adama dönüp daha iyi süzdüm. Onu daha önce görmemiş tanımıyordum. Görseydim elbette tanırdım.

"Evet efendim." Korumam konuştukça yerin dibine girerken bağırmaya başladım.

"Aptal herif bana haber vermeden bu bahçeden sinek bile girmeyecek demedim mi sana!?" Adam özür dileyecekken lafını böldüm.

"Git işini adam gibi yap!" Korumam geri geri adımlar atarken kan içinde olan adama baktım.

"Sen ne istiyorsun neden her yerin kan içinde?" Adam başını eğdi onu dinlerken üzerini süzüyordum.

"Efendim ben sizin adamlarınızın yanında çalışıyorum. Yeni işe alındım. Bugün uyuşturucu teslimatı oldu ama polisler baskın yaptı. Mal veya can kaybına uğramadık sadece bir kaç sıyrıkla kurtulduk. Kimsede yakalanmadı ama şimdi depoda size ihtiyaç var." Adamın dedikleriyle öfkeden kudurmuştum.

Adamın işe girdiğinden haberim yoktu, böyle bir teslimattan da  haberim yoktu ve ben bu vakayla gece karşılaşıyorum.

"Kim işe aldı seni? Kim verdi sana kimlik?" Adam biraz düşündü cevap vermeyince sesimi yükseltim.

"..Kim verdi kimliğini?" Adam nefes nefese kalınca üzerine yürüdüm.

"Emre Bey verdi o işe aldı." Emre dediğinde adamın üzerine yürümekten çekildim.

"Burada bekle hazırlanıp geleceğim." Kapıyı yüzüne çarptım. Tanımadığım adamı evime sokamam. Benim milyonlarca düşmanım var.

Hızlı adımlarla merdivenleri tırmandım. Tişört ve pantolonumu hızlıca üzerime geçirdim. Komidimin çekmecesini açıp silahı aldım. Belime taktığımda elimdeki telefonla Emre'yi aradım.

"Alo Rüya hayırdır noldu gece gece?" Emre'nin uykulu çıkar sandığım ses tonu hiç uykulu çıkmayınca rahatça konuşmaya devam ettim.

Evet adım Rüya. Lise üçüncü sınıfa gidiyorum. 18 yaşındayım. Okulu bir sene babamın ölümü ile aksattım. Annem ise Almanya'ya taşındı başta beni yalnız bırakmak istemese de ben yalnız yaşama kararı aldım. Annem de kararlarıma saygı duyan bir kadındı.

Zaten onun için artık buralar çok tehlikeliydi çünkü babamın izinden gidip genç yaşımda mafya oldum ve yeminliydim babamın düşmanlarını bir bir öldürmeden, canını alan kişiyi öldürmeden ölmek yok.

"Alo Emre bugün uyuşturucu teslimatı oldu mu?" Telefon kulağımda cevap beklerken odada turlar atıyordum.

"Hayır da noldu gece gece aklına geldi böyle bir şey?" Emre'nin hayır demesiyle bunu bana düzenlenen suikast olduğunu anladım.

"Emre kapıda bir adam var kan içerisinde bizim adam olduğunu söyledi. Kimliği de var. Belki Kuzey veya Ceren almıştır dedim. Emre emin misin teslimat olmadığına?"

Ben, Emre, Ceren ve Kuzey dörtlü bir mafya grubuyuz. Dördümüzde psikopattık çünkü işkencelere bayılan bir çeteyiz. Babaları babamın adamıydı. Bu sayede tanışmış,küçüklükten beri ayrılmamıştık. Hepsi 17 yaştalar ki aynı sınıfa gidiyoruz. Ceren hariç hepimizin beyni zehir gibi çalışıyordu. Ceren de kopyalarla okulu bitirmeyi düşünüyordu.Özel kolej yerine devlet okulunu seçmiştik. Emre devlet okulunda okumak istemese de benimle inatlaştığı için kaydımızı devlet okuluna yazdırmıştım.

Okulda biz varken nefes almaya korkarlar çünkü mafya çetesi olduğumuzu bütün alem biliyor. Bütün mafya işlerini babamın öldürülmesiyle üstlenmiştim. Babam çok iyi mafyaydı herkes nasıl öldürüldüğüne şaşkındı.

Babam bu işlere bulaşmamı söylerdi ölümünden sonra bütün mafya alemlerin kralı yada kraliçesi olmuştum.

"Rüya sakın bir delilik yapıp ateş açma geliyorum." Kapımdaki onca koruma neden vardı? Emre beni kurtarmaya koşacaksa.

Silahımı yanıma almıştım ve silah eğitimim çocukluktan beri vardı. Herhangi bir olayda kendimi koruyabilirim.

Merdivenlerden parmaklarımın ucunda indim. Aşağı indiğimi duymaması gerekiyordu, beni gece gece bu hallere soktuğu için cezasını keseceğim.

Kapının önünü gözetleyen kameranın kırmızı düğmesine bastım. Adamın ekrana yansıyan görüntüsünü izlemeye başladım.

Elindeki silahı saklarken sustucusunu taktı. Adamlarım benim adamım sanıp üzerindeki silahı almamışlardı, kuş beyinliler!

Adam yandan yandan gülümserken kapının tokmağını vurdu. Ani bir şekilde açıp ateş açsam vurulma ihtimalim vardı. Benim ölmemem lazım.

En iyisi Emre'yi beklemekti zaten bir kaç sokak ötede oturuyordu. Silah seslerini duyduğumda Emre gelmiştir diye ön bahçeyi gösteren mutfağın penceresine koştum.

Evet gelen Emre'ydi. Az daha eğilip adamı görmeye çalıştım. Kolundan ve bacağından yaralanmıştı.

Korumalarıma dönüp benim duyamayacağım şekilde fısıldadı. Sanırım depoya götürmeleri için emir verdi. Kafasını kaldırıp bana gülümserken silahını beline taktı.

"İyi misin kraliçem?" Diye seslendiğinde kafamı olumluca salladım.

Pencereyi kapatıp kapıya doğru koştum. Kapıyı açtığımda karşımdaki Emre'nin boynuna atladım.

"Bu işler için hiç uygun değilsin kraliçem. Hiç senin gibi masum biri böyle işler yapmaz ki." Kulağıma fısıldadığı kelimelerle gözlerimi büyütmüştüm. Saçmaladığı için sinirlenmiştim.

Haklı o kadar masumum ki her gün adam dövmekten, öldürmekten zevk alıyorum.

"Emre babamın katillerini bir bir öldüreceğim." Sarılmayı kesmiş yüzüme bakmaya başlamıştı.

"Sabah erkenden alıcağım seni, erken uyan şu adamı konuşturmamız lazım. Senden ne istiyormuş soralım. İstersen gel bu gece bizde kal." Elimi belimdeki soğuk silaha götürdüm.

"Kendimi koruyabilirim Emre ve onca
korumam var. Şimdi gidip uyuyacağım. Benim uykumu alamayınca çekilmez bir insan olduğumu en iyi sen biliyorsun. Uykumu böldüğü içinde o adama ayrı bir ceza kesiceğim." Parmaklarımın ucuna basarak Emre'nin yanağına öpücük kondurmuştum.

Bir adım geriye gidip kapıyı kapattım. Topumla merdivenlere dönerek merdivenleri tırmanmaya başladım.

Odamın siyah kapısından geçip kapıyı bir kaç santim açık bırakarak kapadım.

Üzerimdeki pantolonu çıkartıp, köşeye fırlattığım eşortmanı üzerime geçirdim.

Kendimi yatağa atarak çabucak gözlerimi yumdum. Geceleri böyle vakalarda karşılaşmaktan nefret ediyorum.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Where stories live. Discover now