♣Yirmi Birinci Bölüm♣

29.7K 1.6K 29
                                    

Ecrin Rüzgar'ın çenesini sıkmasına değil, söylediklerine hıçkırarak ağlıyordu. Rüzgar'ı ittirip daha fazla parmaklarını Ecrin'in yüzüne değmesini engelledim.

"Sen hangi kafayla gelir bana tehdit mesajları atarsın bunun cezası ne biliyor musun?" Dudağımı artan ağlamalarıyla kıvırdım, Ceren ve Kuzey'in verdikleri tepkiye baktım. Soğuk bakışları yine üzerimde.

"Rüzgar'dan uzak dur." Hıçkırıklarının arasından söylediği kelimeleri anladığımda kahkahalarıma engel olamadım, depoda kahakahalarım yankılandı. Rüzgar'a aşık mıydı? Ya Rüzgar'ın söyledikleri her gece aldatmalar. Bence Rüzgar'ın yanındaki tüm kız palavracı, ben hariç.

"Ben öldürceğim şimdi seni , sen Rüzgar diyorsun ve yanlış kıza diyorsun yanındaki ben değil şu esmer." Ceren'i işaret parmağımla gösterirken kız kafasını Ceren'e ardından tekrar birleştirdikleri ellerine çevirdi. Ceren gülümserken kız tekrar bana döndü, yalvaran bakışlarıyla.

"Hangi aleti getirsinler?" Kuzey bu dram dolu sahnenin arasına girip aletlerimizin dizili olduğu bölüme ilerledi. Şiş, bıçak, makas, kemer vs. aletlerin bulunduğu duvar, ne kadar güzel görünüyorlar.

"Sence nasıl öldürelim Rüzgar?" Duvara baktığımda hepsi denenmiş aletlerdi sıradışı ya da Rüzgar'ın istediği bir ölüm olabilir, içi rahatlardı en azından.

"Öldürcek misin?" Kahverengi gözleri kocaman olurken ağlamayı kesmiş Ecrin'i inceliyordu sanki onu aldatan birine değil, başka birine bakıyordu. Acıyordu ya da bunu mu hissediyordum?

"Fazlasıyla gıcık oldum bu kıza ve bana bulaşmanın biz cezası olmalı." Kuzey benim için işkence aleti seçiyordu ki bu durumda zorlanıyordu. Ecrin belki hayallerinde bir ölüm şekli vardır, fikrini almalıyız kurbanımızın.

"Ecrin nasıl ölmek istersin?" Ecrin'in kırmızı ruj sürdüğü dudaklarının ardından çıkan kahkaha sesleri sinirimi bozarken bu ölüm öncesi atılan kahkahaya anlam veremiyordum. Katile gaz verip daha mı acılı ölmek istiyorlardı?

"Sen mi beni öldüreceksin?" Belimden çıkardığım silahın namlusunu Ecrin'in başına bastırdım, elim tetiğe giderken ona istediğini direk ölmeyi vermeyecektim. Bir kurbanımız var ki buna işkence yaparak değerlendirmeliyiz.

"Vazgeçtim ilk o mesaj atan parmaklarını koparacağım." Kuzey bana gülümsediğinde tekerlekleri olan masayı Ecrin'in önüne sürükledi. Masanın üzerindeki masaya bağlı kemeri bileğine bağlayıp elini masaya sabitledi.

"Ecrin bir gün beş kardeş balığa çıkmışlar. Bu yakalamış." Hikayeme başladığımda baş parmağına bıcağı vurdum, parmağından ayırmıştım. Baş parmağı masanın köşesine savrulurken hikayeme devam ettim.

"..Bu tutmuş." İşaret parmağıda kopunca bizim beş kardeş kaldı üç kardeş..

"..Bu da pişirmiş." Hikayem son hızla ve acıyla devam ederken Ecrin bağırmaktan boğazının yandığını düşünüyordum. Ama acımıyor hikayeme devam ediyordum.

"..Bu da yemiş." Artık Rüzgar'la evlendiğinde yüzük takacak parmağı yoktu, zaten evlenmeyecekti. Bugünden sonra da evlenmeyi bir kenara bıraksın nefes almayacaktı.

"Bu da hani bana hani bana demiş." Rüzgar asılı olan bıçaklardan birini aldığında serçe parmağına bıçağı geçirmişti. Onun bu yaptığı dudağımı kıvırmama neden olmuştu. Böyle bir şey yapıcağı aklımın ucundan geçmezdi.

"Ben bu oyunu sevdim tekrar oynayalım mı?" Ecrin acıdan kapanan gözleriyle kafasını iki yana salladı. Her kopardığım parmaktaki kan üzerime bir kaç damla sıçramıştı. En eğlenceli oyun kan akıtmakdır, bir kez yap bağımlılık yapıyor. Uyuşturucu gibi bir şey.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Where stories live. Discover now