Bayan Mafya (BİTTİ.)

♣Yirmi İkinci Bölüm♣

İlk dönemi bitirme sevinciyle gözlerimi araladım. En azından sabahın erken saatlerinde kalkıp o mini etekli kızları görüp midem bulanmıyacaktı, kısa süreliğine.

Bugün karne günüydü ki kafasına sim döküp gelen olursa insanlık için kafasını kopartacağım yoksa bunun başka çaresi olamaz, sıkıldım ilk okuldan beri o kırmızı, yeşil simden. Liseli olduğum halde böyle tipleri görüyordum, maalesef.

Banyoya girer girmez duşa kabine girip duşumu almaya başladım. Ilık su başımdan aşağı doğru tüm vücudumu ıslatıyor, şampuanın tarçınlı kokusu banyomu sarıyordu.

Her zaman ki gibi havlumu vücuduma sarıp içine doğru sıkıştırdım, giyinme odama girmek için adımlar attım. Siyah düz elbisemi bugün için askıya özel olarak astırmış altınada kısa topuklu siyah ayakkabımı ayarlatmıştım.

Düz elbisemi vücudumu sararken fermuarını kapadım, havluya sardığım nemli olan saçlarımı açtım. Saçlarımın nemli olması etrafa su saçarken kurutma makinesiyle kurutmaya başladım. Düz saçlarım kurudukça rengini belli ediyor, ipeksi haline dönüşüyordu.

Tarağı bırakıp masamın üzerinde duran tek makyaj olarak kullandığım siyah kalemimi gözlerime çektim. Bu kadarlık süslenme benim için çoktu ama artık idare edecektik.

Çanta kullanmayacaktım o kadar da abartmayayım, elbise bile giymem okul için şok yaratacaktı. Tek çizgide yürümek benim için en idealidir ama bugün çizgi dışına çıkmalıyım.

Üzerime giydiğim siyah deri çeketimin cebine anahtarlarımı telefonu koydum, merdivenlerden inmeye başladım. Dizlerimin hizasında olan elbisemin etekleri merdivenlerde attığım adımla uçuşurken yüzüme gülümseme ekledim. Bugün de biraz kız gibi takılalım.

Açtığım kapıyla dışarı adım atıp korumalarımın ağzını açık bırakmaya neden oldum. Fuat'a gülümseyip arabama ilerledim. Altımda bu araba, anneme benzediğim güzelliğim, herksin ağzını açık kalmasına neden olacaktı, oluyordu.

Otoparka bıraktığım arabadan inip çeketimi düzelttim ki otoparkta bir iki kürüstür arabadan başka hiç bir şey yoktu. Onlardan öğretmene aitlerdi yine Kuzey arabasını dışarı park etmişti, sanırım.

Otoparkın bahçeye çıkan merdivenlerine yöneldim, her adımım kalp atışımı hızlanırıyor her an çıkıcağını hissediyordum. Bu duyguları neden yaşadığımı bilemezken dün ki gibi oturan Ceren, Rüzgar ve Kuzey tüm okul gibi bakışlarını bana çevirdiler.

Rüzgar'ın kahverengi gözleri kocaman olduğunda Kuzey'in her an yere düşeçekmiş gibi ağzı aralanmıştı. Ceren'in kıskanç bakışları diğer kızlar gibiydi. Okul şu an ikiye ayrılıyordu. Kıskanan kızlar, hayranlıkla bakan erkekler. Her zaman ki gibi.

"Elbise? Çok yakışmış Rüya." Kuzey kapadığı ağzı konuşmak için hareketlendirdiğinde gülümsedim, masaki elini sıktım.

"Bugün farklı bir ekşın yaşayım dedim. Beğenmenize sevindim." Kuzey ellerimi ellerinin üzerinde hissetiğinde soğuk ifadesini bırakıp beyaz dişlerini ortaya sererek gülmeye başlamıştı.

"Harika!" Rüzgar ettiği iltifatı Ceren'in karnına attığı dirseği kesmişti. Ceren kıskandığını saklayamazken Rüzgar'da düşündüklerini saklamayı başaramıyordu. Bu halleri gülümsemem neden olmuştu.

Karne dağıtımı için zil çaldığında yerimden kıpırdamadım ki herkes sıraya geçmişti. Ceren ve Rüzgar'da sıramızın şubesi yazan çizgi sınırına geçti.

"Dün neden beni beklettin bir sorun vardı? Dün sorucaktım zaman bulamadım." Herkes sırasının önüne geçtiğinde müdür eline aldığı mikrofununu kontrol etmek için söyledikleri tüm okulun kahkaha atmasına neden olmuştu.