♠On Dördüncü Bölüm♠

35.3K 1.8K 136
                                    

⭐VOTELEYİN ARKADAŞLAR⭐
Keyifli okumalar Yorum bırakmayı unutmayın Beni takip edin lütfen

Arabamı otoparkın girişine doğru park ettim. Devlet okulunda otopark olmazdı ki okulumuzda öğretmenlere yapılmış küçük boy otopark vardı. Sadece bizim grup ve bir kaç öğrenci kullanmasına izin vardı.

Arabamdan inip öğretmenlerin ikinci el veya seksen model arabaların arasından geçip okulun bahçesine ilerledim.

Her zaman ki grubumuzun oturduğu yerde bugün sadece Ceren olmalıydı o da Emre'nin veya Rüzgar'ın peşinden gitmediyse.

Köşedeki çardakta bizim gruptakilerin hepsi oturup konuştuklarını görünce boynumu yana çevirip kıtlattım, bu kavga çıkacağının habercisiydi.

"Siz şerefsizler burada ne işiniz var? Defolun!" Elimi sertçe masaya vurup onlara doğru eğildim. İkisi yüzüme bakma cesaretini bulamazken bize bakan çevreye döndüm.

"..Önünüze dönün bana toplu katliam yaptırmayın." Herkes elindeki telefon veya yiyeceğiyle uğraşmaya devam ederken Rüzgar banka oturmuş kollarını bağlamıştı. Keyifle bizi izlerken Emre'ye döndüm.

"Kuzey senden özür dileyecek Rüya. Bağırma." Emre benimle konuşma cesareti bulabiliyorken bir de emir veriyordu. Bu Emre'ye babam ve ben fazlasıyla yüz vermişiz.

"Kuzey'in ağzı yok mu? Sen avukatı mısın? Defol senin gibi birini asla affetmeyeceğim." Ayağa kalktığında işaret parmağını kavgamızı keyifle seyreden Rüzgar'ı gösterdi.

"O piç yüzünden benden mi vazgeçiyorsun? Sana yakışan bir hareket. Alkışlıyorum." Emre ellerini birbirine çarparken yaptığı ve söylediği şeylerden dolayı yumruğumu sıktım ama vuramadım, düşmanlarımızı böyle mutlu etmek istemem.

Onu düşündüğüm için değil kendim için atmadım o yumruğu.

"Emre arka bahçeye gel. Daha fazla reklam olma millete." Rüzgar kavgamızı merakla ve keyifle izliyordu ki Ceren'e göz kırpması gözümden kaçmamıştı.

"Emre sen kimsin? Ne hakla benim arkadaşımı Rüzgar'ı döversin şerefsiz?" Bağırmalarım boğazımı yaksada cümlemin sonlarına doğru daha çok bağırmaya başladım.

"Bana şerefsiz diyerek hesap soracak kadar önemsiyor musun? O şerefsizi." Emre üzerime doğru yürürken ben de geri geri adımlar atıyordum. Duvar'a sırtımı çarparken Emre ve duvar arasında sıkıştım.

"Ben üzülürsün diye korkuyorken sen neden beni üzüyorsun kraliçem neden?" Emre kulağıma doğru eğildiğinde nefesini boynumda hissetim.

"Emre bana güvenmeyecek kadar ne yalan söyledim sana neden güvenmiyorsun?" Emre geri çekilirken ellerini yanaklarıma koyup gözlerine bakmamı sağladı.

"Kralicem mavi gözlerin öyle söylemiyor o çocuğa çok farklı bakıyorsun." Emre'nin sıcak avuç içleri yanaklarımı ısıtırken alıp verdiği nefesi hissediyordum. Ona bu kadar yakın olmak hiç hoşuma gitmemişti.

Rüzgar'ı sevmiyordum sadece onu görence babama olan özlemim artmak yerine azalıyordu. Ona bir şey olunca daha önce hissetmediğim merhamet duygusunu hissediyordum. Sadece bu kadardı!

"Emre bana güvenmedikce asla seni affetmeyeceğim." Babamın dediği gibi güven her şeyden önemliydi. Emre'ye olan azıcık kalmış güvenimi de kaybetmiştim.

"Sana güveniyorum Rüya anlasana ama ona ve gözlerine güvenmiyorum. Seni üzecek diye korkuyorum." Sonlara doğru sesi kısılırken geri çekilmişti. Arka bahçede bizi görecek ve duyacak birileri yoktu bu yüzden rahatlıkla bağırdım.

Bayan Mafya  (BİTTİ.)Where stories live. Discover now