BÖLÜM 6: YABANCI

2.1K 119 9
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(ESMA)

"YABANCI"

Siz, sessizce ağlamanın ne demek olduğunu bilir misiniz?

Tek bir hıçkırığınızın bile, başkası tarafından duyulmasından korktunuz mu hiç? Sessizce ve sadece kendinizin duyacağı bir şekilde ağladınız mı? Bazen, kaçmasından korktuğunuz hıçkırığı durdurmak adına, elinize geçirdiniz mi dişlerinizi?

Yaptıysanız, sonucu bilirsiniz elbet. Eliniz morarır, yüreğiniz kanlanır. Ve yine de geçmez acınız.

Onunda acısı geçmiyordu. Gözleri gibi, yüreği de kanlanmıştı. Sessizce feryat ediyordu ve o feryadın yankısı, dağları yerinden sarsıyordu. Denizler çalkalanıyordu umulmadık bir fırtınayla. Gök isyan çığlığını basıyordu yeryüzüne, yeryüzü ise utançla saklıyordu gerçek yüzünü. Umudunu yitiriyordu insanoğlu... İnsanlığını yitirdiği gibi!

Ak saçlarından kayan tülbent, omuzlarında durmuştu. Elleri düzeltmeye varmadı, çünkü kızını sarıyordu kolları. Kızının toprağına akıtıyordu gözyaşlarını, isyan ediyordu ondan fazla yaşadığı ömrüne. Ve dahi, aldığı her nefese...

Bir anneye verilebilecek en büyük imtihandı bu. Evladının toprağına sarılmak!

Aldığı son nefeslere, tek yareniydi kızı. Kurup dururdu zihninde öleceği anı ve genelde kızının gül yüzüyle son bulurdu o an. Ama şimdi, yapayalnız kalmıştı. Hesapta yoktu kızını da yıllarca ona yar olmuş kocasının yanına koymak.

Ama kader, bilinmeyendi.

Kara bulutların toplaştığı gökyüzü, yine büyük bir gürültü kopardı ve ardından attı içindeki ağırlığı yeryüzüne. "Al!" dedi. "Al ve temizle kirini!"

Yağmur yağdı ve ben ıslandım. Yeryüzü gibi temizlensin istedim üzerimdeki kir. Çözülsün, aksın ve toprağa karışsın. Karşımdaki annenin acısına eş değer olsun acım. Boyumu aşan günahım değil, Sultan teyzenin feryatları yaksın canımı. Ki, savunabileyim kendimi bir annenin merhamet mahkemesinde. Zira hiçbir kalem kırılmazdı o mahkemede. Buna güvenimdendi, o annenin insafına kalmayı isteyişim.

'Korktum' derdim. 'Hayatımda ilk kez, ölümden korktum.'

Yağmur dindi ama o günah bedenimden geçmedi. Sultan teyze ayaklandığı vakit, bende ayaklandım saklandığım ağaç dibinden. Yaşlı adımlar yaklaştıkça, yer değiştirdim ölüm sessizliğinde. Gittiğine emin olduğumda baktım mezarlığa ve birkaç adım attım çamurlu toprakta.

Çamurlaşmış bir mezar ve başına dikilen bir tahta parçası. Kim inanır ki, bu toprağın dibinde olan bir bedenin varlığına? Hele ki, can saydıklarınızdan ise...

Koktuğum ateş değilmiş Kader, ölümmüş! Bilmezdim, öğrendim.

Elim gezindi çamurun üzerinde ve döktüm dilimden akıtamadıklarımı, kalp dilimden dökmeye. Dahası da yoktu zaten.

AHRAZWhere stories live. Discover now