AHRAZ

BÖLÜM 20: SEN DEĞİLMİŞSİN

İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(ESMA)

"SEN DEĞİLMİŞSİN"

Yüreğim, nefes almamı zorlayacak kadar hızla atıyordu. Gözlerim, utançtan açılmıyordu. Yanımda olmasa bile, hayali yetiyordu beni bu derece heyecanlandırmaya...

Sevda dedikleri bu muydu?

Gülsüm'ün anlattığı filmlerdeki aşk, böyle mi oluyordu?

Nasıl yaptığımı hiç bilmiyordum ama başım omzuna düştüğünde, ona ne kadar güvendiğimi o anda anlamıştım. Belki de bizim başka bir kaderimiz olurdu.

Gittiğinde, belki de gerçekten 'gel' derdi. Yalan değildi belki de söyledikleri... Hem yalandan nefret ediyordu, kendim gördüm. Recep abiye yalan söylediğinde, çok rahatsız olmuştu.

Bana da yalan söylemezdi, değil mi?

"Esma, yazmanın işlemesini dişlemekten vazgeç! Güzelim işleme harap oldu senin derdinden!"

Hasret'in isyanıyla, dişlerim arasındaki yazmayı çıkardım ve gerçekten işlemenin yıprandığını gördüm. Tedirgindim, ne yapabilirim? Hasret, gelip yanıma oturduğunda, bakışlarımı başka tarafa çevirdim.

"Esma, biliyorum korkuyorsun ve çekiniyorsun. Ama Savcı Bey iyi bir adam... Seni de seviyor belli ki, kır şu inadını artık!"

Seviyor gibi duruyor. Ama ya sevmiyorsa? Ya o da seviyorum deyip, giderse? Ne yapardım o zaman ben?

"İçindeki şu fesat yanı sustur. Savcı Bey, adam gibi adam..."

"Kimmiş şu adam gibi adam?" diye soran teyzemle, ikimizde yerimizde sıçradık. Bu duruma Hasret, isyan etmeden duramadı. "Aman anne, korkuttun bizi!"

"Sen soruma cevap ver. O yeşil gözlerin yine kimi süzdü?"

"Aşk olsun anne! Ben öyle biri miyim?" deyip, bana yan gözle baktı Hasret ve göz kırptı. "Bahsettiğim kişi Savcı Bey. Çok iyi bir adam değil mi anne?"

Teyzem, kenarda duran sepeti alıp, içindeki çamaşırları yere döktü ve oturup katlamaya başladı. Bizde kenardan merakla onu izliyorduk, o ise hiçbir şey demiyordu. Hasret'in derdi, teyzemin Savcı Bey hakkında neler düşündüğünü öğrenmekti ama teyzemden ses seda çıkmıyordu.

"Anne, sana diyorum. Savcı Bey hakkında ne düşünüyorsun?" Teyzemin bakışları direk beni buldu ve sonra Hasret'e döndü. "Tanımam etmem. Ne düşüneceğim elin adamı hakkında?"

"Haklısın ama bir fikrin vardır muhakkak. Az ismi dolanmadı ilçede."

"İyi biri diyorlar ama ismini dahi bilmem."

"Fatin ismi... Fatin Erkılıç. Geçen Hilal bahsetmişti, babası da savcıymış onun. Aile mesleği yani... Neydi ismi babasının? Kudret miydi? Kadir miydi? Imm... Hah, Kemal Erkılıç!"