BÖLÜM 11: OYSA BEN...

1.9K 116 19
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(FATİN)

"OYSA BEN..."

Geldiğimden beri ilk kez girdiğim makam odama şöyle bir göz gezdirdim. Oldukça küçük ve bakımsızdı. Şaşırmamıştım. Kenarda dosyalar için bulunan iki kapılı dolabın camları yoktu mesela. Duvar diplerindeki boyalar zamanla kalkmış ve alçıyı dışarıdan belli eder hale gelmişti. Kapısı ise kullanılmışlığın verdiği yıpranmayla, çizikler içinde kalmıştı. Masa ise aralarında en düzgün olanıydı.

En azından hâlâ ayakta durabiliyordu.

Masaya yaklaştım ve tahta sandalyeyi çekerek oturdum. Masanın üzerindeki boşluktan dolayı, sıkıntıyla parmaklarımı masaya hafifçe vurmaya başladım. Çıkardığım saçma sese, bir melodi eklemek istedim ama beceremedim. Bildiğim tüm şarkıları unutmuş gibiydim. İçim sıkılıyordu. Nefesim daralıyordu. Nedeni ise belirsiz...

Bakışlarım masamdaki tek şeye doğru döndü. Telefona... İri bir lokma yutmuşçasına, yutkundum. Aramalı mıydım?

Derin bir nefes çektim içime. Aramalıydım. Yalana lüzum yoktu.

Elimi ani bir hamleyle telefona uzattım ve telefonu kaldırarak, diğer elimi tuşlara uzattım. Zihnimden geçen numaraları tek tek, sabırla çevirdim. Telefonu kulağıma dayadığımda, bağlanmasını beklemek için birkaç rahatsız edici dakika geçirdim ve telefon bağlandığında, aradığım sesi duymuştum.

"Alo" Sesi duymamla, kararsızlığım daha çok artmıştı. Boştaki elim ensemi ovarken, nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum. "Cevad..."

"Fatin?"

"Nasılsın?"

"Beni bırak, asıl sen nasılsın? Kaç gün oldu dostum, neden aramadın? Meraktan öldük burada!"

"Döneceğim. Ondan aramadım."

"Dönecek misin? Neden? Beklediğin gibi sakin bir yer değil mi? Ya da seni rahatsız edecek bir yer mi?"

"Yok, hayır... Burasıyla alakalı bir sıkıntı değil... Aslında..."

"Fatin, beni korkutuyorsun kardeşim. Ne oldu?"

"Zeynep... O burada."

"Ne?"

"Duydun işte... O burada ve benim sürgün meselesi..."

"Onun başının altından çıkmış!"

"Evet."

Cevad'ın sessizliği canımı sıkarken, tek laf etmek içimden gelmiyordu. Bir şey söylemeliydi. Bir yol göstermeliydi. Beni bu durumdan, ondan başkası çıkaramazdı.

"Biletini aldın mı?"

"Hayır. Cevad... Dönmeli miyim?"

"Orada on dakika bile kalmamalısın, Fatin. Zeynep'i benden daha iyi tanıyorsun. Sen orada kalırsan, istediğini mutlaka alacaktır. Çık gel!"

AHRAZWhere stories live. Discover now