AHRAZ

BÖLÜM 34: SENDEN VAZGEÇTİM

İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(ESMA)

"SENDEN VAZGEÇTİM"

Dudaklarım, dudaklarının kıyısında dolandı. Sağlam elimin başparmağı, yeni tıraş olduğu belli olan yanağında gezindi. Gözlerim ise aylardır hasret kaldığı sureti izledi.

Belime doladığı kolundan az buçuk firar edip, dirseğimin üzerine yükseldim. Aylardır uyku uyumuyormuş gibi, bir anda uyuya kalmıştı. Tabi beni sarıp sarmalayıp, meskenine aldıktan sonra...

Kalkmak için birkaç kez hamle yaptım ama her seferinde engelledi. Engelledikten sonra da belimi kıracak kadar sıkıca sarıldı. Nefes alamaz olmuştum bir ara ama daha sonra gevşeyen kollarıyla rahatladım. Ve bende fırsat bu fırsat deyip, hafifçe doğruldum ve onunla uğraşmaya başladım.

Yaramaz, küçük çocuk tarafım can bulmuştu birden...

İlk başta kaşlarını çatıyordu uğraştığım için ama sonra dudakları tebessüm eder bir hâl alıyordu. Uyanıktı, bilirdim ama gözlerini açmadığından ses etmezdim. O da halinden memnundu besbelli...

Boynuma değen nefesini göz ardı etmeye çalışarak, dudaklarının kıyısına bir öpücük daha eklemek istedim lâkin bir anda hainlik edip, yüzünü bana doğru çevirdi. Varlığıyla yokluğu belli olmayan öpücükten sonra, kendimi geri çektim. Gülerek gözlerini açtığında, yüzümü asmıştım. Resmen eğleniyordu halimle...

"Kızdın mı?" diye sordu, sesinde hâlâ alay saklayarak. Böylelikle sinirim iki katına çıkmıştı. Onun uyanık olduğunu biliyordum elbette ama bana onu sevmem için süre tanımalıydı. Onun gözlerine bakarak, olmazdı.

"Dayanamadım sen usul usul öperken, ne yapabilirim?"

Yerinden doğruldu ve bana yaklaştı. Ben ise yatağın en ucuna doğru kaçtım ama kaçışım, onun kolumdan tutup kendine doğru çekmesiyle son buldu. Başımı yastığa bıraktığımda, üzerime doğru eğildi.

Burnunu burnuma hafifçe sürttü ve dudaklarını yanağımda gezindirdi. Güçlükle yutkunduğumda, dudakları dudaklarımın kıyısında dolanıyordu. Onun yaptığını yapıp, yüzümü ona dönmek istiyordum ama yapmamalıydım. Çünkü o da bunu istiyordu. İstediğini vermeyecektim ona!

"Direnme... Baş edemezsin."

Çok biliyordu!

Yüzümü hızla diğer tarafa çevirdiğimde, boğuk bir gülüş peyda oldu saçlarımın arasında... Çok sinir bozucu olmuştu bu adam!

"Keçi... Senin bu inadını kırmamız gerekiyor ama nasıl?"

Sinirle yüzümü ona çevirdiğimde, ağzımı açar gibi oldum ama gerisin geri kapattım. Onunla konuşmaya gücüm yoktu. Nedenlerini ve nasıllarını anlatmaya da... Sadece huzurlu birkaç saat geçirmek istiyordum. Doğrular veyahut yanlışlar olmadan!

"Aklından neler geçiyor acaba?" diye kendi kendine mırıldandığında, bakışlarımı gözlerine diktim. Sorgulayıcı bir tarafı vardı. Merak ediyordu haklı olarak...