BÖLÜM 31: KAÇAK

1.4K 91 25
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(FATİN)

"KAÇAK"

Açılan köşkün kapısıyla, hızla içeri girdim. Salonda oturan büyük aileme kısa bir göz attıktan sonra, asıl aradığım kişiyi pencere kenarında buldum. Hafifçe kararan havayla birlikte, bahçeyi izliyordu.

"Esma, nerde?" diye sinirle sorduğumda, herkesin bakışları bana dönmüştü. Koluma elini hafifçe arkadan saran Cevad, mırıltıyla beni uyardı. "Fatin, sakin ol... Yaraların taze henüz..."

Pencereden dışarıyı izleyen dayım, yavaşça bana döndü ve o hissiz sesiyle konuştu.

"Olması gereken yerde... Babasının yanında!" Ellerimi yumruk yapıp, tüm öfkemi dizginlemeye çalışarak sıktım. Sakin olmalıydım. "Yerini söyle bana..."

"Olmaz..." dediğinde, öfkem yine çağlamıştı damarlarımda. O sırada babamın sesini duydum. "Neler oluyor? Esma'yı almak için sen ilçeye dönmedin mi, Fatin? Nerde, Esma?"

Herkes ayaklanmış, dayımla aramızdaki muhabbetin ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Bende onları daha fazla bekletmedim.

"Dayım Murat Sarhan, benden önce Esma'yı yanına aldırmış ve bunu bana söylemeyi unutmuş sanırım!" Herkesin şaşkın bakışını üzerinde hisseden dayım, umursamazca omuz silkti. "Öyle gerekti."

"Ne demek öyle gerekti? Ben üç gün önce hastaneden ayrıldım ve ayrıldığımdan beri yollardayım! Ne için? Senin bana bıraktığın kocaman bir hiç için! Esma, nerde?"

"Esma, senin için artık yok. Seni görmeyi bırak, ismini duymaya bile tahammülü yok. O yüzden, onun nerede olduğunu sana asla söylemeyeceğim."

Sakin ve umursamaz konuşması, beni çileden çıkarmıştı. Kendimi tutamayıp, yakalarına yapıştım ve sinirle bağırdım.

"Yalanlarını kendine sakla! Esma'nın yerini bana hemen söyleyeceksin! Hemen!" Yakalarını tuttuğum ellerimi umursamadan, güldü. "Zeynep'in Esma'ya bir mektup bıraktığını sana söyleyen olmadı mı?"

Bekir abinin bahsettiği mektubu, dayım nereden biliyordu? Farkında olmadan ellerimi çözdüm ve bir adım geriledim.

"Sen nerden biliyorsun mektubu?"

"Esma'dan... Zeynep'in ona bıraktığı mektubu okur okumaz, teyzekızı Hasret'le bana ulaştılar. Sen ilçeye dönmek için istasyona gittikten yaklaşık on dakika sonra... Mektupta yazılanlar, Esma'yı çok yaralamıştı ve benden onu yanıma aldırmamı istedi."

"Hayır... Yalan söylüyorsun. Zeynep, benden nefret etmesi için geçerli bir sebep değil."

"Maalesef Zeynep, sadece sizin hikâyenizden bahsetmemiş. Çok daha fazla şeyler yazmış."

"Dayı, sabrımın son haddindeyim, bana hemen neler döndüğünü anlat!"

"Zeynep, sizin hâlâ bir ilişkiniz olduğunu yazmış. Birbirinizi çok sevdiğinizi ve evleneceğinizi de yazmış. İlçeye gidişinizin, sürgün ve tesadüf olmadığını anlatmış. Yani Esma, onu bana getirmen için seni o ilçeye benim gönderdiğimi sanmış. Ona olan alakanın, aşkının ve hislerinin sadece onu bana getirmek amacıyla kurguladığın bir oyun olduğunu sanmış."

AHRAZWhere stories live. Discover now