BÖLÜM 35: ZARAR EDİYOR YÜREĞİM

1.5K 95 26
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(FATİN)

"ZARAR EDİYOR YÜREĞİM"

Sus!

Esma'ya olan aşkını haykıran ve ona gidip sarılmamı buyuran yüreğim, sus! Onlarca bahane üretip, onunda haklı olduğu yanları yüzüme vuran beynim, sus! Acımasız olanın bizler değil de kendisi olduğunu kabul eden hayat, sende sus!

Siz susun ki, biraz olsun yıkılan gururumu kurtarabileyim. Benden kolaylıkla vazgeçen kadına, bir kez olsun bende kör, sağır ve dilsiz olabileyim. Bir kez de ben vazgeçebileyim!

Aylarca kendimi anlatmak için zihnimde provasını yaptığım bütün cümleleri yıkmıştı bir anda. Adına 'kavuşma' dedikleri o mutluluk vaat eden zamanı, acımasızca uzatmıştı. Neden?

Bencillikten!

Yine korkmuş ve kaçmıştı. Doğrular gün gibi karşısında dururken, bana bu kadar yakınken ve her şey onun dudaklarının arasından çıkacak tek kelimeye bağlıyken, o susmuştu.

Şimdi susma hakkı bendeydi! Susacaktım. Onun benimle konuşacağı zamana kadar lâl olacaktım. Onun gibi...

Nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde, dilinden sözcükler dökülmüştü ve ben bundan habersizdim. Kim bilir kaç kez dilinden ismim dökülmüştü? Kaç kez mırıldanmıştı.

Öyle hasrettim ki duymaya, susması affedilir şey değildi. Nedenlerinin ve nasıllarının canı cehennemeydi! Ben onun sesini duymak istiyordum. Fatin deyişini duymak istiyordum!

Ama öncesinde, benden bu kadar kolay vazgeçmenin cezasını çekmesini istiyordum! Beni anlamalı ve ne yaşadığımı hissetmeliydi. Zaten onsuz bir hayat düşünemezken, ayrılık denen saçmalığı uzatacak değildim.

Ona olan öfkem geçmeli ve o hatasını kesinlikle anlamalıydı.

***

"Abi, iyi misin?"

Nurhan, durduğu kapı girişinden ayrıldı ve karşıma geçip, kravatımı düzeltti. Ona cevap vermiyordum çünkü ne cevap vereceğimi bilmiyordum. İyi desen değildim, kötü desen değildim. Bir yanım yıkılmış bir harabeydi, diğer yanım ise bayram sevinci yaşayan bir çocuktu.

Onu bulmuştum ve onu kaybetmiştim.

"Fırat'la evden çıkmadan bir konuşsan mı acaba?" diye düşüncesini belirttiğinde, zihnim kısa süreli bir şekilde Esma'dan uzaklaşmıştı. "Hâlâ inat mı ediyor?"

"Aslında, hayır. Ama kabullenişi o kadar soğuk ki, kızması daha iyi gibiydi. Bilemiyorum. Aklını kurcalayan bir şeyler var ama ben ne olduğunu anlayamıyorum." Komodinden saatimi alıp taktım. "Tamam, şimdi bakarım ben ona."

Nurhan, tam çıkacakken bana döndü.

"Bir de... Sana her şeyi anlattığım için bana kızgın mısın?" Gülümseyerek yanına yaklaştım ve sarı saçlarına tepeden bir öpücük bıraktım. "Dünya yıkılsa, ben sana kızgın olamam. Bunları düşünme ve kendini üzme."

AHRAZWhere stories live. Discover now