34

7K 825 101
                                    

"Cemre, abim yeter ama! Kaçıncı oldu bu?"

"Ben almadım ki, Batu almış."

"Yazıklar olsun, hiç düşünmeden attın beni kuyuya."

Elimdeki dondurmayı gülerek yerken, Batu geri geri kaçtı. Kaan abim poşetleri yere bırakıp Batu'nun peşinden koşmaya başladığında kahkaha attım.

Dönüş yolunda, Eskişehir'de durmuştuk. Uzun bir süre gezmiştik. Çok ses yapmış olduğumuzdan gerek, etraftaki insanlar bize garip garip bakıyordu.

"Hayırdır küçük hanım?" diyerek bana doğru baktı Arda abi. Geri geri giderken, o da bana doğru yürümeye başladı.

"Arda abi, dondurmam düşecek."

"Bugün yediğin üçüncü dondurma o. Yeterli bence."

"Üç değil-"

Konuşmama fırsat vermeden koşmaya başladığında, ben de telaşla koştum. Tabii ki Arda abi yakalamış, atik bir haraketle sırtına atmıştı beni. Düşmemem için bacaklarımdan sıkıca tutarken, ben dünyayı tersten görmeye başlamıştım. Başımı kaldırıp etrafa bakmaya çalıştım.

"Lan, bıraksana kardeşimi!"

Kerem abim yanımıza doğru gelince Arda abi geri gitti. Kafamı Arda abinin beline doğru kaydırıp abime baktım. Elimdeki dondurmayı sıkıca tutuyor olmam da farklı bir konuydu.

"Yaklaşma yemin ederim koşmaya başlarım." dedi Arda abi. Oflayarak dondurmamdan yedim.

"Cemre, abim. Kurtulmaya çalışsana, niye dondurma yiyorsun?"

Kaan abim yanıma gelip dizinin üstüne çöktü. Gözlerimiz hizaya gelince gülümsedim. Dondurmamdan uzattım.

"Yer misin?"

Hafifçe gülerek dondurmayı elimden aldı. Geri vereceğini sandım ancak kalkıp güzelim dondurmayı çöpe attı.

"Ben ona kaç para verdim haberin var mı?" diye bağırdı Batu. Kendimi başka kollarda hissettiğimde tek kolumu sıkıca sardım boynuna. Kerem abim yere bıraktı beni. Kolumdan tuttu.

"Başını döndürdün kızın, gereksiz." dedi Arda abiye doğru. Arda abi yanıma gelip yanağımdan bir makas aldı. O sırada Anıl'ın sesini duyduk.

"Abi, hadi gelin hazır her şey!"

Batu önden koşarak içeri girdiğinde biz de peşinden ilerledik. Çınar abim, elindeki ince hırkayı bana giydirdi.

"Soğuk burası." dedi ilerlemeye devam ederken. Buz pistinin arka tarafına geçerek, patenleri giydik. İlk defa yapacağımız için dizlik ve benzeri ekipmanları da takmıştık.

Kerem abim yorgun olduğunu söyleyerek kenardan bizi izlemeyi tercih etmişti.

"Yardım istemediğinize emin misiniz? Kişisel olarak ilgilenebiliriz." dedi görevli kadın.

"Halledeceğimize inanıyoruz, sağ olun." diye yanıt verdi Batu. Ardından, piste girmesiyle kendini yerde buldu.

"Gitti kıymetlim!"

"Tutun dedik o kadar sana!" dedi Arda abi, onu kaldırırken. Çınar abimin elini sıkıca tutarak, ben de girdim piste. Pistin içindeki hoca, hepimize baktıktan sonra anlatmaya başladı.

"Öncelikle, ayak uçlarınızı zıt yöne bakacak şekilde tutmanız gerekiyor."

"Penguen oldum anasını satayım." diye mırıldandı Anıl. "Bu nedir ya?"

"İlerlemek istediğinizde, dizinizi hafifçe kırıyorsunuz. Sağa doğru yönelmek için sağ dizinizi kıracaksınız. Daha sonra bedeninizi o tarafa ittirin."

Küre Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin