27

8.5K 846 203
                                    

Hocanın anlattığı ders iyice uykumu getirirken başımı dik tutmak için ekstra çaba sarf ediyordum. Yanımda oturan Batu da benden farksız sayılmazdı. Hatta tüm sınıf uyuyacak gibiydi.

Zilin çalmasıyla beraber rahat bir nefes aldığımda Batu başını omzuma koyup kollarını birbirine sardı. Ben de yanağımı onun başının üzerine yasladım.

"Bir insan hür iradesiyle neden okula gelmek ister?" diye mırıldandığında hafifçe gülmüştüm.

"Hiçbir fikrim yok."

"Bence görmek istedikleri biri varsa koşa koşa gelirler." diyen Serkan, ön sıradan arkasını dönüp bize bakmıştı. Konuşmaya çabalıyordu, bana olan ilgisinin de farkındaydım ancak ben uzak durmayı tercih ediyordum.

"Öyle," dedi Batu başını omzumdan kaldırmadan. "Ben de Cemre var diye bir nebze olsun mutlu geliyorum mesela."

Serkan yüzüne iğreti bir gülümseme yerleştirdi. Gözleri tekrar beni bulduğunda konuştu hemen.

"Maça geliyorsun değil mi?"

"Evet geleceğim." diye yanıtladım onu. İki ders sonra, Anıl'ın sınıfının ve bizim sınıfın futbol maçları vardı. Elbette kaçıramazdım.

"Serkan, maç ne kadar sürer?" diye sordu Ece yan taraftaki sıradan. Onların ikisi konuşmaya başlayınca başımı eğip Batu'ya bakmaya çalıştım.

"Anıl'ın yanına uğrayacağım, geliyor musun?"

"Yok, git sen." dediğinde onaylarak kalktım.

Sınıftan çıkıp Anıl'ın sınıfına gittim ilk olarak. Eren ile beraber en arka sırada oturuyorlardı. Yanlarına giderek ön sıraya oturup onlara döndüm.

"Hazır mısınız?" dedim gülümseyerek. "Batu yenme imkanınızın olmadığını söylüyor."

"Bir bakıma haklı aslında Cemre abla." diyen Eren'e ters bir bakış attı Anıl.

"Bizim sınıf çoktan kabullenmiş, kesin kaybettik o zaman."

"Ben desteklerim sizi merak etme." dediğimde gülümsemişti. Eren bizi yalnız bırakmak için başka bir sıraya geçince Anıl'ın yanına oturdum.

"Şişmiş." dedi Anıl alnıma bakarak. Dikişlerim alınmıştı. Yara izinin kalıcı olmaması için krem sürüyorduk ama pek işe yarayacağını düşünmüyordum.

"Kâkül kestirmeye karar verdim." dediğimde kaşlarını çattı.

"Saçmaladın şu an."

"Niye, yakışmaz mı bana?"

"Yara izinden hoşlanmadığın için yapıyorsun bunu, yapma." dedi ciddiyetle. Yaramın üzerine öpücük bıraktığında, donmuş bir şekilde kalmıştım.

Anıl muhteşem bir kardeşti.

"Bu yara iziyle serseri gibi oldun. Hoşuma gitti kalsın."

"Pis." dedim gülerek. O da gülerken çalan zille ayaklanmak zorunda kalmıştım. "Başarılar." dediğimde başını hafifçe eğip konuşmadan teşekkür etmişti.

Sınıftan çıkıp hızlı bir şekilde kantine ilerledim. Bu ders test çözeceğimiz için Batu'ya sevdiği kahveden aldım. Kendime de bitki çayı aldıktan sonra karton bardaklarla sınıfıma girdim.

"Uykun açılsın biraz." dedim kahveyi onun önüne koyarak. Başını kaldırıp bana baktı.

"Çen bana kahve mi aldın çen?" dedi gözlerini kısıp. Gülerek yanına oturdum.

"Sütlü, daha pahalı oluyor yani haberin olsun."

"Sanki para ödüyoruz, palavracı." diyerek kahvesinden bir yudum aldı. Kaan abim kantinci abimizi tembihlemiş, aldığımız her şeyi onun hesabına yazmasını istemişti.

Küre Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin