4

18K 956 131
                                    

Hafif esen hava eşliğinde, önümdeki yemeğimi didik didik ediyordum. Sessizliğime daha fazla dayanamayan Çınar olmuştu.

Çınar abim.

"Pişman mısın?" diye sorunca başımı tabağımdan kaldırdım. Üçü de dikkatle bana baktılar.

"Ne konuda?"

"Bilmem," diyerek geriye doğru yaslandı. "Eğer bizimle görüşmek istemiyorsan söyleyebilirsin. Ama zorla evlenmen konusunda senin yanında olduğumuzu bil."

"Pişman değilim," diye mırıldandım sadece. Eğer pişman olursam bu kendime yaptığım büyük bir kötülük olacaktı. Sırf dedem mutlu olsun diye kendi hayatımı karartamazdım.

"Sizinle görüşmek istemediğimi nereden çıkardınız?" dediğimde karşımda oturan Kerem abinin gözlerinin ışıldadığına yemin edebilirdim. Öyle ki, yüzündeki bu ifade beni oldukça mutlu hissettirmişti.

"Ev falan bakınıyordun..." dedi yanımda oturan Kaan abi. "Buldun mu?"

"Evet, bu sabah birkaç ilan baktım. Yarın konuşmaya gideceğim."

Kerem abi içtiği suyu masaya bırakarak yerinde kıpırdandı. Gözlerini kardeşlerinin üzerinde gezdirdikten sonra dikkatle bana bakınca söyleyeceği şeyi bekledim.

"Bizim binadaki bir daire boş aslında." demesiyle yanında oturan Çınar abi "Bina mı?" dedi.

"He Çınar, boştu ya hani..." dedi Kerem abi. Kaan abi de anlamaz bir şekilde ona baktı.

"İstersen yarın gidip bakabiliriz, tam senlik bir ev." diye ekledi. Başımı sallayarak onayladım hemen. Şu işi hızlı bir şekilde halletmek istiyordum.

"Okuyor musun Cemre?" diye sordu Kaan abi. O an, birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmediğimizi fark ettim.

"Eylülde on ikinci sınıfa başlayacağım. Dedem beni okula geç yazdırmış." dedim. Merakla onlara bakıp kendilerini tanıtmalarını beklerken ilk konuşan Kerem abi oldu.

"Ben göz doktoruyum, Çınar enstrüman alım satımı yapıyor, dersler veriyor. Kaan da oldukça başarılı bir beden öğretmeni."

"Abartma tozundan bir tutam." dedi Çınar abi hemen. Kaan abi ise gözlerini devirdi sadece. Vücudu oldukça yapılıydı, sporla ilgilendiği zaten belliydi.

"Peki anne babanız?" diye sordum. Anneleri, annem, beni merak etmiş miydi acaba?

"Biz de bazı şeyleri yeni öğreniyoruz." diyen Kaan abiydi. "Dedenin zamanında verdiği parayla oldukça gelişmişler. Market zincirleri var."

Hiçbirimiz, kimseyi kabullenmiyorduk. Dedem onların dedesi değilmiş gibi, anne babaları benim anne ve babam değilmiş gibiydi.

Öyle olması da gerekiyordu bana kalırsa.

"Bir tane daha kardeşimiz var biliyor musun?" dedi Çınar abi. Gülümseyerek anlatmasını beklerken başını hızla sağa sola salladı. "Hiç sevinme, gördüğüm en uyuz, en sinir bozucu çocuk."

"Neden ki?"

"Annem Anıl doğduğunda işleri yine bırakmak istemedi," diyerek açıklama yaptı Kerem abi. "İşe götürüp getirirdi sürekli. Bu yüzden tamamen annemin kopyası oldu. Bizimle de pek konuşmaz."

"Ailemiz çok garip Cemre, biz nadir parçalarız."

Çınar abi sırıtarak konuşunca ben de güldüm. Aklım hala dedemdeydi, bu da ister istemez anlık ruh halime yansıyordu. Gülüşüm yüzümde solarken, hafifçe başımı tabağıma eğdim. Masanın üzerinde bir kez titreyen telefonuma kaydı bakışlarım.

Küre Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin