29

8.4K 830 148
                                    

"Cemre?"

"Burada abi."

Sesleri azaltmak istercesine başımı yattığım yere daha da bastırdım. Alnımın acımasına neden olan bu hareketimle yüzüm buruştu.

"Pikeyi açsana Anıl, yatıralım."

Kerem abimin sesinden sonra onun kucağında buldum kendimi. En son çalışma masamda ders çalışıyordum ancak uykum gelmişti fazlasıyla. Yumuşak bir yere temas edince yastığa sarıldım.

"Sabahtan beridir ders çalışıyor, bir şey yemedi." dedi Anıl.

Sınava yaklaşık on gün kalmıştı. Aylar geçtikçe ben giderek stres olmuştum. En başta olan gevşekliğim artık yoktu.

Bulduğum her fırsatta ders çalışıyordum. Uykumdan kısarak, geceleri de kürelerimle ilgileniyordum. İnternet satışlarından iyi kazanmaya başlamıştım.

Kafamızı meşgul eden bir şey yoktu artık. Anne babamızın boşanması biraz başımızı ağrıtmıştı sadece. Marketlerinin başına çocuklarının geçmelerini istiyorlardı. Boşanmalarına rağmen ortaklıkları devam ediyordu.

"Kahvaltınızı yapın demiştim, yapmadınız mı?"

"Israr ettim ama ablam yemeyeceğim dedi."

Sıkıntılı bir nefes sesinden sonra yatağımın kenarı çökmüştü. Saçlarımda hissettiğim el Kerem abime aitti.

"Cemre, bebeğim... Hadi kalk bir şeyler yemen lazım."

"Aç değilim." diye mırıldandım. Sabah da erken kalkmıştım ve çok uykum gelmişti. Uzun süre ders çalışmaktan gözlerim acıyordu.

"Tamam yedikten sonra yatarsın, söz."

Gözlerimi araladığımda düz bir ifadeyle bana bakan abimle karşılaştım. Ders çalışma işini abarttığımı düşünüyordu.

"Gözlerinin haline bak." dedi kaşlarını çatarak. "Mutfağa geliyorsun hemen, bekliyorum."

Yataktan kalkıp odadan çıkınca ben de doğruldum. Anıl elimden tutup ayağa kalkmama yardımcı oldu.

"Çok abarttın son birkaç gündür." dedi. "Gece uyumadığını da anladılar."

"Sınav yaklaştı, stres oldum sadece." diye yanıtladım. Beraber mutfağa geçerken Kaan abimi ve Çınar abimi de görmüştüm mutfak masasında.

"Özledim, gel yanıma." dedi Çınar abim. Eve bugün geç gelmişti. Yanına oturduğumda sıkıca sarıldı.

"Duyduğuma göre yemek yenmiyormuş, hayırdır?"

"Vaktim olmadı." dediğimde Kaan abim uzanıp burnumun ucundan öptü.

"Sağlığını geri plana atmak yok, hiçbir şey senden önemli değil."

Hafifçe gülümsedim. Çınar abim yavaş hareketle yanağımı okşarken kapanan gözlerimi açık tutmak için direniyordum.

"Anıl, ekmeği de çıkar abim." dedi Kerem abim Anıl'a. Anıl ekmekliğe giderken Kerem abim önüme tabağı bırakmıştı.

"Bu bitecek, itiraz yok." dedi sert bir sesle. Amacım onları endişelendirmek değildi, sadece iyi bir yere gelmek istiyordum. Kendi ayaklarım üzerinde durmak, başkalarına boyun eğmemek istiyordum.

"Aç bakalım ağzını." dedi Çınar abim çatalı uzatarak. Uzanıp ağzıma aldığımda sıcak olduğunu fark ettim. Hızlı bir şekilde elimle rüzgar yaparken Çınar abim suyu uzattı.

"Ya abi, niye bu kadar ısıttın bu yemeği?" diye söyleniyordu suyu içmemi beklerken. Kerem abim hafifçe güldü.

"En azından gözleri açıldı bebeğimin."

Küre Where stories live. Discover now