7

13.8K 837 189
                                    

Bizim aksimize gülen yüzüyle kapıda dikilmeye devam etti. Kaşlarım aniden çatılınca kapıya ilerleyip tam karşısına geçtim. Baştan aşağı beni süzdü.

"Hakim ol lan o gözlerine." dedi Kerem abi. Yanıma gelerek elini belime yerleştirdi. Telaşla konuştum.

"Dedeme bir şey mi oldu?"

"Hayır, seninle konuşmam için gönderdi beni. Gelebilir miyim?"

Evimi nereden bulduğunu, benimle ne konuşacağını merak ediyordum ancak bir yandan da konuşmak istemiyordum.

Korkuyordum. Dedemin ne söylemek istediğinden açık bir şekilde korkuyordum.

"Cemre?" dedi tekrardan, ellerini cebine sokarak. Çınar abi bana baktıktan sonra Safa'ya döndü.

"İstemiyor." dediğinde Safa alayla güldü. Onları küçümsediğini biliyordum, ona göre buralarda yaşayan herkes acınasıydı. Buna izin vermedim.

"Evet, istemiyorum." dememle yüzündeki şaşkınlık gün yüzüne çıktı. Kerem abi belimdeki elini sıkılaştırırken gözlerini ondan bir saniye olsun çekmiyordu.

"Deden gönderdi diyorum Cemre. Onu da mı umursamıyorsun artık?"

"Oscar goes to yavşak Safa." dedi Çınar abi. "Yeni taktikler deniyor piç."

Kaan abi sırıtarak baktı Safa'ya. Kerem abinin de keyifli gülüşünü duymuştum.

"Kızın etrafını sarmışsınız, izin verin de bir konuşayım."

"Cemre'den izin alman gerekiyor, bizden değil. Senin küçük kafan bunu algılamayacak kadar sığ ne yazık ki." diye cevap verdi Kaan abi. Ardından hafifçe bana dönerek fısıldadı.

"Döveyim mi?"

Gülümseyerek başımı sağa sola salladım. Kaşlarını kaldırıp trip atar gibi önüne döndü. Safa'nın vazgeçmeyeceğini bildiğim için konuştum.

"İşe geç kalıyorum, daha sonra gel."

"Tamam sorun değil, yolda giderken konuşuruz."

"Sen bu azimle elli tane oscar alırsın aslan," diyerek ona doğru bir adım attı Çınar abi. Yüzünü buruşturdu. "Tipsiz."

"Cemre, konuşmak istemiyorsan ısrar ediyor diye onu dinlemek zorunda değilsin. Halledebiliriz güzelim." dedi Kerem abi bana dönerek. Başımı hayır anlamında salladım.

"Siz gidin, ne söyleyecek merak ediyorum."

"Gidelim mi?" diye yineledi sorumu Kaan abi. "Biz de sizinle gelseydik..."

Kaan abinin bu cümleyi alayla söylediğini düşünmem tamamen yanlıştı. Şu an, Safa ile beraber yürüyorduk. Onlar ise arabayla yavaş yavaş arkamızdan geliyorlardı.

Görmediğimizi düşünüyor olmalılar ki, hızımızı aniden azalttığımızda araba duruyordu.

"Başlayacak mısın artık?" dedim Safa'ya. Boğazını temizledi.

"Biz önceden seninle iyi anlaşırdık Cemre, biliyorsun." diye girdi söze. Haklıydı, bu evlenme konusu gün yüzüne çıkmadan önce Safa ile aramda bir problem yoktu. Ara ara etrafta gezer, muhabbet bile ederdik.

"Ama benim duygularım zamanla değişti. Bana hak ver, her gün seni görüyordum. Her gece başımı yastığa koyduğumda senin yüzün beliriyordu gözümün önünde."

"Buraya dedemin söylediklerini iletmek için geldiğini sanıyordum." dedim hemen. Eğer bana olan hisleri gerçek olsaydı bunu zorla evlenmeye çalışarak devam ettirmezdi. Önce gelip bana söyler, fikrimi alırdı.

Küre Where stories live. Discover now