31

7.5K 824 98
                                    

Kerem

Elimdeki bardağı, Cemre'nin dudaklarına doğru uzattım. Birkaç yudum alınca geri çekip, şakağına uzun bir öpücük bıraktım. Yüzünde beliren bu gülümsemesi için her şeyimi verebilirdim.

Kortizon tedavisi almıştı ancak sınava gireceği için dozu oldukça düşüktü. Doktor bir yan etkisi olabileceğini söylediğinde böyle olmasını daha uygun görmüştük.

Cemre ise, bizim gibi düşünmemişti. Bu hastalık onun sol koluna vuruyordu. Bundan korktuğu için dozu yüksek almak istemişti.

Suratı asık olsa da bize belli etmemeye çalışıyordu.

Fazla kullanamadığı sol koluna düştü bakışları. Çatala bir peynir batırıp ona uzattım anında. Dikkatini dağıtmayı başarmıştım.

"İlaçlarını içtin mi abla?" dedi Anıl, mutfağa girerken. Cemre başını salladı.

"Hadi o zaman," dedim ayağa kalkarak. "Geç kalmadan çıkalım. Trafik vardır şimdi."

Cemre sessizce ayaklanırken gergin bir nefes verdim. Çınar'a dönüp masayı gösterdim.

"Masayı toplarsınız siz."

Çınar, Kaan ve Anıl gelmek için ısrar ediyordu. Cemre yeterince stresli olduğu için izin verememiştim.

Evde biraz daha oyalandıktan sonra arabaya yerleştik. Kucağındaki ellerini inceleyen kardeşime baktım hafifçe.

"Abim," dememle bana döndü gözleri. "Bu kadar üzme kendini. Beni de üzüyorsun bak."

Dudağı yukarı doğru kıvrıldı. Sol kolunu hafifçe kaldırsa da, zorlandığı belliydi.

"En azından sağ kolum sağlam. Yazı yazabileceğim."

Dün akşam önüne kağıt kalem alıp tek kolla yazmayı denediğini görmüştüm. Özellikle bir şey silmek istediğinde, dolan gözleri beni mahvetmişti.

"Ee," dedim onu mutlu etmek için. "Tatilde ne yapmayı düşünüyorsunuz Cemre Hanım?"

"Batu'nun planları varmış, ona katılırım."

Kaşlarım çatıldı anında.

"Ne planı varmış onun? Cemre bak, baştan söylüyorum abiciğim. Peşinde kuyruk gibi gezerim, yine de gitmem yanından."

Kıkırdadığında huzurla gülümsedim ben de. "Bana uyar."

Okula yaklaşınca arabayı kenara park ettim. İndiğimizde Cemre'nin beline kolumu sarıp okulun kapısına ilerledik.

"Abi..." dedi titreyen bir sesle. Endişeyle başımı eğip yüzüne baktım. Uyandığından beri yüzü asıktı ama şu an korkuyordu.

"Ya yapamazsam?"

"Bir sene daha bekleriz güzelim, ne olacak sanki? Senin sağlığından önemli değil."

Gözlerini kaçırdığında elimi yanağına bastırıp alnından öptüm. Geri çekilmek istemezmiş gibi başını göğsüme bastırdı. Zaman dursa, onunla böyle kalsam bir kez bile itiraz etmezdim.

"Sizi çok seviyorum." dedi boğuk bir sesle. Saçlarına ardı ardına öpücük kondurdum.

"Biz de seni çok seviyoruz, güzel bebeğim."

"Abi, kimliğim?"

"Burada. Merak etme."

Minik telaşına karşılık dudaklarım yukarı kıvrıldı. Sıkıca öptüm başının üzerinden. Kıkırdadığında kolumu daha da sıkılaştırdım.

Küre Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin