𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?

Elli

Medya: Kayra barutçu

Another Love

🍒

"Aslansın, kaplansın, adamsın, dokuzların aydınlık yüzüsün. Allah ayağına taş, gözüne yaş, götü-"

"Önemli değil gerçekten."

Yaşaran gözlerimle duygulu duygulu uzattığı çikolataları ve verdiğim paranın üstünü geri aldım "Sen artık bir elçisin. Çikolata elçisi. Sana ne kadar saygı duyduğumu anlatamam. Ağlayacağım şimdi şunlara bak."

Gülümsedi "Sadece çikolata alabilir misin diye rica ettin ben de aldım büyütülecek bir şey yok ki. Alt tarafı iki üç çikolata "

İki üç çikolata mı? Dostum sen benim neler çektiğimi bir duysan oturur çikolatanın çeyreğini yendiğin için bile şükür namazları kılardın aga.

Elimi kaldırarak omuzuna koydum "Emin ol bu çikolataları alarak çevremde ki hiç kimsenin yapmayacağı şeyi yaptın."

Güldü "Bu arada sen Efe'nin ablası değil misin? Aynı sınıftayız onunla." Hassiktir "Öyleyim öyleyim de bu çikolata mevzusu aramızda kalsın olur mu?" Dedim telaşımı belli etmemeye çalışarak.

Efe öğrenirse sıçardım da sıçardım. Velet hemen doktor kekime uçururdu haberi.

"Neden ki?" Hiç o toplara girme be gülüm.

"Şimdi ben çikolata yiyeceğim ya kıskanır çocuk neden bana almadın diye trip atar. O yüzden aramızda kalsın. Güveniyorum sana tamam mı? Sen bunu başarırsın çünkü senin inanılmaz biri gücün var." Kolunu sıktım destek olmak için.

"Ama-"

"Ee kabul ettiğine göre ben de gideyim artık. İşlerim de vardı. Ha sınıfından ya da üst sınıflardan sana buluşan, laf atan olursa gönül rahatlığıyla bana gelebilirsin iki dakika da hayatını karartırız." Sırıtarak el sallayıp arkamı dönerek koşarak uzaklaştım.

Çikolatadan ikisini kapüşonlumun cebine sıkıştırarak birini açıp zevkle yiye yiye müzik sınıfına doğru ilerledim.

Şu an öğle arasındaydık. Tek başımdaydım kafamı dinliyordum ve keyfim gıcır gıcırdı.

Bizimkiler gün boyu affetmem için kırk takla atmış, ayaklarıma kapanmış, adeta kapımda köle olmuştu fakat davasından ve gururundan asla ödün vermeyen biri olarak resti çekmiş yanlarından ayrılmıştım.

Dingiller iyice bir pişman olsunlar da zaten affederdim.

Daha sonra kantine gelmiş bir çiğköfte bir tost gömmüştüm. Kantinci tontoş amcama ne kadar çikolata vermesi için yalvarsam da Aral abim sağ olsun koyduğu ambargodan ötürü adam bana şekerli sakız bile vermiyordu lan.

Sakız sakız! Bildiğimiz sakız ayol.

Kim bilir adamı neyle tehdit ettiler. Gizlice bir çikolata çalayım derken hemen farketmiş korkuyla ellerim arasından sökerek geri almıştı.

Gerçekten doktor kekimin bu yaptığı zorbalık hiç hoş değildi...

Neyse ki abimler benim çikolata yemememin imkansızlığının farkında değillerdi. Lan hiç mi başkasına aldıracağım aklınıza gelmedi? Yemin ederim haykırarak gülmek istiyordum. Markete gidip geldiğimde fişten çikolata alıp almadığımı kontrol eden Çağrı Soydan saflığı bu nerde görsem tanırım.

Acaba onlar mı fazla saftı yoksa tamamiyle benim üstün mükemmel zekamdan mı kaynaklıydı?

Tabi ki ben fazla iyiydim.