Altı

133K 6.3K 3.4K
                                    

Medya: Aral Barutçu

🍒

EFE'NİN BAKIŞ AÇISINDAN:

Kayra odadan çıktığında, sıkıntıyla nefes vererek alnıma düşen saçlarımı geri itekledim.

Abimler hala şok içindeydi. Sanırım kayradan böyle bir tepki beklemiyorlardı. Açıkcası bende beklemezdim belki ama bugün okulda onun tavrını gördükten sonra kendini ezdirmeyen bir kız olduğunu anlamıştım.

Annem ağlıyordu "Neden böyle yapıyorsunuz, oğlum? Böyle mi büyüttük biz sizi? Bu kadar önyargılı olmayın. O İrem gibi değil. Anlamıyorsunuz işler onun için daha zor, bize zar zor alışmaya çalışıyorken siz gelip onu daha da itiyorsunuz bizden." Dedi bize bakarak.

Babam anneme sarılırken içime bir hüzün çökmüştü.

Annem haklıydı.

Kayra, o kız gibi değildi.

Bugün okuldayken beni koruyuşu geldi aklıma. Cem denilen piç tam bana vuracakken araya girmesine o kadar şaşırmıştım ki o şaşırmayla bir an yumruğun ona denk gelmesinden bile korkmuştum.

Bir an gözümde o kadar büyümüş ve farklı yerlere gelmişti ki anlatamam. Müdürün karşısında bile beni savunmuştu.

"Annem haklı, çok üstüne gittiniz." Dedi Aral abim. Her zaman aramızda ki en sakin ve en mantıklı olanımız oydu.

Demir abim omuzlarını silkti "Umrumda bile değil. O kız gibi işte o da, az önce dediklerini duymadınız mı?" Dedi.

Demir abim, poyraz abimden sonra o kızdan nefret eden ikinci kişiydi bu yüzden içinde ki bu büyük kini anlayabiliyordum ama abartıyordu.

Kendimi tutamayarak araya girdim. "Abi, kıza aptal dediniz ve bağıra bağıra kabul etmediğinizi söylediniz sence de karşılık vermesi normal değil mi?" Hepsi şaşkınlıkla bana döndü. Benden böyle bir şey beklemiyorlardı tabi.

"Sen o kızı mı savunuyorsun bana, Efe?" Dedi kaşlarını çatarak.

"O farklı, abi. Biliyorsun, bende sizin gibi düşünüyordum ama gerçekten farklı. Yani o kız gibi değil." Dediklerimle kaşları daha da çatıldı.

"Aslanım, emin misin? Belki de rol yapıyordur? Sonuçta zengin bir aile ve sadece para için iyimiş rolü yapıyor olamaz mı?" Diye sordu Adal abim.

Bir şey diyemedim.

Ama öyle olduğunu sanmıyordum. Öyle midir?

"Size yazıklar olsun. Kendi öz kardeşiniz hakkında konuştuğunuz şeylere bakın. Gözünüzü kin bürümüş. O kız babanızın ona verdiği kartlardan, paradan tek bir kuruş bile harcamadı. Sırf iyi anlaşırsınız diye ısrarla erken çağırdım sizi ama şu yaptıklarınıza bakın." Annem hışımla salondan çıktığında babam da peşimden çıkmıştı.

Babam kaşlarını çatarak bize döndü. "Eğer o kız bu evden giderse ya da gitmesine sebep olacak tek bir söz dahi söylerseniz, olacaklardan sorumlu olmam." Dedi sert sesiyle.

Babamı uzun zaman sonra sinirli görüyordum. Hiçbir şey demeden annemin arkasından çıktı.

Gider miydi?

Gitmezdi. Gidemezdi ki. Velayeti babamın üzerineydi. İzin vermezdi.

Omuzlarımı düşürerek kafamı yere eğdim. Gitse bile ne diyecektik ki? Haklıydı, annem. Ön yargılıydık. Hemde çok.

Bakışlarımı hala hiçbir şey demeyen ve olduğu yerde duran poyraz abime çevirdim. Yüzü her zaman ki gibi duygudan yoksun ve sertti ama düşünceli duruyordu.

𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin