İki

137K 6.1K 5.1K
                                    

Medya: Kayra

🍒

Yaklaşık yarım saatlik gergin geçen bir yoldan sonra içinde bulunduğumuz lüks araba bir villaya giriş yapmıştı. Bir dakika, burası villa değil büyük ihtimalle malikane falan olmalıydı.

Bu ne abi? Bütün sülale bu evde mi kalıyor?

Araba durduğunda sırayla indik. En son ben indim. Sevgi hanım gülümseyerek bana döndü "Evine, hoşgeldin kızım." Dedi.

Yüzümü buruşturarak ona baktım. "4 kişi bu koca büyük evde nasıl yaşıyorsunuz?" Diye sordum.

Tamam bizimde maddi durumumuz kötü değildi iki katlı müstakil bir evde oturuyorduk. O baba denilecek adam avukattı ve iyi bir gelirdi vardı ama bu, bu bildiğimiz filmlerde bulunan evlerden, pardon malikanelerden biriydi.

Cihan bey gülümsedi "Aslında bu evde 4 kişi yaşamıyorduk. Yani bir süre önceye kadar öyleydi ama haklısın uzun zamandır 4 kişi yaşıyoruz." Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Normalde kaç kişi kalıyordunuz?"

Gülümseyerek elini sırtıma koydu "İlk önce içeri girelim sonra uzunca konuşuruz, kızım." Dedi. Kafamı sallayarak onayladım.

Efe, denilen kardeş müsveddesi velet bana ters ters bakarak önden eve girdi.

Zaten ilk duyduğumda bir şok etkisi yaşamıştım, bir de üstüne triplerini çekiyordum.

Her zaman evin en küçüğü olan ben, şimdi benden iki yaş küçük erkek kardeşim olduğunu öğreniyordum. Bir kardeş fikri kötü değildi ama anlaşabileceğimizi sanmıyordum. Çünkü benimle tek bir diyalog bile kurmamıştı. Sadece bana bakıp ters ve soğuk bakışlar atıyordu.

Allah'ın veledi.

Sanki ben çok memnunum bu durumdan.

Hala olayın şoku içerisindeydim. Büyük ihtimalle patlama noktasını gece yatağa girdikten sonra yaşayacaktım.

Evden içeri adım attığımızda kapıda bizi orta yaşlarda kıyafetinden anladığıma göre bir hizmetli karşıladı. "Hoşgeldiniz efendim." Hepsi ceketlerini çıkartıp kadına verdi. Sonra bana döndü "Sizde evinize hoşgeldiniz küçük hanım. Ben Derya, bu evin baş hizmetlisiyim. Montunuzu alabilir miyim?" Dedi sevecen bir şekilde.

Yüzümü buruşturdum "Sadece Kayra, yeterli." Diyerek ceketimi çıkartıp ona uzattım. Senden yaşlarda büyük birinin sana hanım demesi tuhaftı. Gülümesi daha da büyümüştü. "Peki, kızım."

Sevgi hanım ve Cihan beye döndüm. Gülümseyerek bana bakıyorlardı. "Hadi içeri girelim o zaman." Cihan bey tekrar elini sırtıma koyarak beni yönlendirdi.

Büyük, şaşalı oturma odası olduğumu düşündüğüm bir odaya girdik. Odanın çoğu yerinde duvarlara asılı fotoğraf çerçeveleri vardı. Birkaç tane de televizyon ünitesinde vardı.

Sanırım fotoğraf çekilmeyi baya seviyorlardı.

Tek koltuğa ilerleyerek sakince oturdum. Efe denilen velet benden en uzak koltuğa otururken, Sevgi hanım ve Cihan bey karşımda ki büyük koltuğa oturmuştu.

Birkaç dakika öylece bakıştık.

Artık bu bakışma sinirlerimi bozduğu için "Nasıl onun sizin kızınız olmadığını anladınız?" Diye soru attım ortaya. Sonuçta sabahın köründe kapımıza dayanan onlardı. Demekti bir şekilde haberleri olmuş ve araştırmışlardı.

𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin