On

138K 6.1K 3.3K
                                    

Medya: Adal Barutçu

🍒

"Abla uyan hadi. Kahvaltıya inmemiz lazım hem okula geç kalacağız."

Ne oluyoruz aq? Hangi dünyadayım?

En son Asgard'da Thorcuğumla akşam 5 çayı içip Loki'nin dedikodusunu yapıyorduk.

Gözlerimi hafif araladığımda Thor yavrumun adeta denizi anımsatan mavi gözleriyle karşılaşmayı beklerken onun yerine Efe'nin  koyu mavi gözleriyle karşılaşmıştım.

Al işte.

Kocaman gülümsemesiyle üzerime eğilmiş bana bakıyordu. Elimi suratına koyarak hafif geri itekledim "Sabah sabah niye zebellak gibi tepeme dikiliyorsun? Ben her sabah senin yüzünü görerek uyanmak zorunda mıyım çocuk?" Dedim yorganımın dibine iyice girerek.

Yuhum var ama benim.

Hem gözlerim sızlıyordu. Sanırım dün akşam yine çeşmeleri açtığım için gözlerim şişmişti.

Gülüş sesi kulaklarıma doldu. "Evet benim yüzümü görerek uyanacaksın. Hem ne varmış yüzümde? Yakışıklıyım şimdi yalan yok."

Hiç üşenmeden kafamı yorgandan çıkartıp alayla suratına baktım "Hatırlat bir ara bu dediğine haykırarak güleceğim tamam mı?" Diyerek tekrar tekrar yorganın içine girdim.

Ben burda uykum var diyorum o gelmiş yakışıklılıktan bahsediyor ya. Komik çocuk seni.

Üzerimde ki yorgan bir anda çekilmişti. "Ne yani ben çirkin miyim?" Ciddiyetle suratıma bakıyordu.

Baygınca ona baktım.

"Hee aynen çirkinsin hatta şu korku filminde ki Chucky bebek var ya aynı ona benziyorsun. Aynı mavi gözler, aynı saçlar, aynı çirkinlik. Nereden baksam sen yani." Dedim gülerek.

Ulan şimdi bir düşündüm de harbiden anımsatıyordu.

Alınmış gibi suratıma bakmaya başladı. "İnsan hiç kardeşine çirkin der mi abla?"

"He He ond- bir dakika ne?" Yattığım yerde hızla dikleştim.

Lan o bana abla mı dedi?

"Sen az önce ne dedin bana?"

Güldü "Abla dedim. Ablam değil misin?"

Şaşkınca suratına baktım "Öyle miyim?" Diye sordum.

Lan ne çabuk? Yani ne zaman? Nasıl? Neden? Niçin? Hangi ara?

Beynim error verdi şu an.

En son akşam ağlayarak uykuya dalmıştım. Yanıma geldiğini hatırlıyordum. Özür dilemiş ve saçlarımı okşamıştı. Daha sonrası yoktu. Eğer o sıralarda Efe'ye silah zoruyla bana abla demek zorundasın diye zorlamadıysam kafasına kaya falan mı düştü de bana abla diyordu? Hayır çünkü taş düşse bu kadar etki göstermezdi.

Hala şaşkınca suratına bakarken o yanıma yaklaşarak ellerimi tuttu. "Şaşırdığını biliyorum. Şaşırmakta haklısın da ama ben özür dilerim, kayra. Her şey için. En başından beri sana öyle davranmamalıydım, davranmamalıydık ama korktum işte..." diyip sustu.

Gözlerini kaçırtarak duvara dikti "O kız her zaman bize kötü davranırdı. Bizi sevmiyordu. Çok tuhaf insan kendi ailesini nasıl sevmez ki? Bende bilmiyorum. Bana bir kez bile ablalık yapmamıştı. Biz ona yaklaştıkça o bizi iterdi. Duygu diye bir şey yoktu onda. Tek bildiği para ve ünlü olmaktı."

Gözleri dolmuştu.

Allahım lütfen ağlamasın yoksa bende ağlardım. Karşımda biri ağlayınca dayanamıyordum.

𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin