Bölüm17:Kanlı Not

1.1K 80 28
                                    

Merhaba canlarım.

Yeni bölüme hoş geldiniz, sağ ayakla içeri girin ldmxlxmd.

Size teşekkür etmek istedim. Bu birkaç günde o kadar hızlı büyüdük, ailemiz o kadar hızlı genişledi ki şok oldum.

Her uygulamaya girişimde bir kişi bile arttığını görmek beni inanılmaz mutlu ediyor.

Kötü geçen günlerimde sizler sayesinde mutlu oluyorum.

Tekrardan çoook teşekkür ederim.

İyi ki varsınız.💙😘

O zaman buyurun efendim, kaldığımız yerden devam edelim.

~~~

Soluduğum havanın ciğerlerimi yakmaya yemini vardı.

Doğduğumdan beri içerime alıp bana cennet olsun dediğim her bir hava ciğerimi yakıp kül etmişti. Aldığım her bir nefeste alev aldım, ciğerlerim kül oldu, öldüm. Sonra aynaya baktım ve gördüğüm aksime borçlu olduğum huzuru vermek için yeniden doğdum.

Her bir nefeste alev alıp kül olacağımı bilerek.

Her bir nefeste çektiğim ıstırabın artacağını bilerek.

~~~

Cihan'a merakla "Yer altı dünyasındaki ismin ne?" diye sorduğumda sigarasının izmaritini söndürdü ve bana döndü.

Dudaklarını aralayarak "Kül. Yer altı dünyasının önünde el pençe divan durduğu nam-ı değer KÜL." dedi.

Kendinden emin çıkan sesi iliklerime işledi.

Hiçbir cevap veremediğim dakikalarda yatın üst katında öylece oturmuştuk. Sırtım Cihan'ın göğsüne yaslıydı, onunsa elleri saçlarımın arasında geziyordu. Şimdiye kadar onu gördüğüm gergin veya sinirli hallerinde yaptığı gibi kendini yine sigaraya vermişti. Paketinden ardı ardına çıkardığı sigaralardan derin nefesler alıyordu. Aldığı her nefeste zehirli hava ciğerlerine doluyor ve içine işliyordu. Bu kadar sigara içmesi hiç hoş değildi.

Dudaklarından sonuna geldiği sigarasını çektim. Yaptığım şey ile bakışları elime kaydı. Kafasını yapmamam gerektiğini anlatmak ister gibi iki yana salladı. Benim içeceğimi zannetmişti. Elimdeki sigarayı kuru kafa şeklindeki kül tablasında söndürdüm.

"Bu da ne garip  bir kül tablası be."

Ona doğru dönüp yüzlerimizi birbirine yaklaştırdım. "Bu kadar sigara içmenden nefret ediyorum." dedim. "Ben de nefret ediyorum ama yapacak bir şey yok." 

Hayır vardı. Dudaklarımızı hafifçe birbirine değdirerek konuştum. "Hmm, o zaman şöyle yapalım." dedim. Merak eden bir ses tonuyla "Nasıl yapalım?" dedi. Gülümseyerek konuştum. "Dudaklarında sigara değil benim öpücüklerim olsun sevgilim."

Cümlemi bitirmemle sandalyesinden ayağa kalktı. Aniden beni de kucağına aldığında ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. "Cihaaann ne yapıyorsun?" dediğimde oradaki koltuğa sırtım ulaşmıştı. "Daha hiçbir şey yapmadım Canan." diyerek boynuma bir öpücük kondurdu.

Nefeslerim derinleştiğinde onun da öpücükleri boynumdaki savaşına devam ediyordu. "Ama sana öyle şeyler yapacağım ki..." Keskinleşen erkeksi sesiyle "Kendimi zor tutuyorum Canan..." diyerek beni kenara kaydırdı ve koltukta yanıma uzandı. "Ve sen beni çok zorluyorsun. Her halin o kadar tahrik edici ki bunu bir başkası görecek diye ödüm kopuyor." dediğinde yüzümü onun yüzüne doğru yaklaştırdım.

Dudak dudağaydık. Nefesi nefesim oluyordu.

"Ben sana özelim Cihan. Her halim sana özel olacak." dediğimde dudaklarını alnıma bastırdı. Bu bana teşekkür etme şekli olabilirdi. "Hadi uyumaya gidelim sevgilim." diyerek onu koltuktan kalkması için ittim. Ayağa kalkarak beni tekrar kucağına aldı.

Kaderin Kırmızı İpiWhere stories live. Discover now