57

1.5K 67 13
                                    


Pazartesi sabahı okul için uyandığımda saat son derece erkendi. Hafta sonu ve doğum günümden sonrası oldukça karışık geçmişti. Dorukla kafeden çıktıkdan sonra eve geldiğimizde saat 1 e geliyordu. Ertesi sabah erkenden Eylüllere gidip ortalığı toparlamaya yardım etmiştim. Ev savaş alanına dönüşmüştü ve en sonunda Eylülün bir temizlik ekibini yardıma çağırması gerekmişti. Bunun dışında hafta sonu oldukça olağan akışında ilerlemişti ve pazartesi , yani okul günü sonunda gelmişti. Üniversite sınavına da o kadar az bir süre kalmıştı ki tüm hafta sonu strese girmiş ve ders çalışmıştım. Doğum günü akşamından beri de Doruğu görmemiştim. Mesajlaşmalar dışında görüşmesek de bugün okula dönüyordu. Ve hala araba kullanması yasak olduğundan Dalya ile ikisi benimle geleceklerdi. Bununla oldukça eğleneceğime çok emindim. Yatağımdan kalkıp hızlıca toparladım ve banyoya gidip dişlerimi fırçalayıp yüzümü yıkadım. Kendime geldikten sonra hazırlanmak için dolabımın başına geçtim ve kıyafetlerim arasından uydurduklarımla hızlı bir kombin yaptım.

 Kendime geldikten sonra hazırlanmak için dolabımın başına geçtim ve kıyafetlerim arasından uydurduklarımla hızlı bir kombin yaptım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Giyindikten sonra yeni uyandığım için dağınık olan saçlarımı spreyin de yardımıyla tarayıp düzgün bir şekle getirdim. Bugün kendimi fazlasıyla iyi hissettiğim ve enerjimle yerinde olduğu için biraz makyaj yaptım. Çok daha iyi gözüküyordum.

Hazırlandıktan sonra aşağı indim. Saate baktığımda çıkmak için fazla bir zamanım kalmadığından kahvaltı işini pas geçmek zorundaydım. Annemlere çıktığımı söyleyerek evden çıktım. Güzel ama fazla sıcak olmayan bir gündü. Bahçeden çıktıktan sonra arabaya binip Doruk ve Dalyayı beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra yanımdaki kapı açıldı ve Doruk Poyraz yanıma oturdu.

"Günaydın şöför."

Arka koltuğa ve dışarı hızlı bir şekilde göz attıktan sonra Doruğa döndüm.

"Dalya yok mu?"

Başını olumsuz anlamda sallarken arabanın kapısını kapattı.

"Hayır , bugün okulu kırmaya karar verdi hanımefendi."

11. Sınıf olmanın rahatlığı çok başkaydı. Gerçi ben o zamandan bile strese giriyordum. Doruğa tekrar dönüp gözlerimle emniyet kemerini işaret ettim.

"Kemerin?"

Gözlerini devirip sırıtarak emniyet kemerini taktı. Ben de taktıktan sonra bismillah diyip yola çıktım. Araba sürerken son derece dikkatli olmaya çalılıyordum. Bir süre sonra Doruk sessizlikten sıkılmış olacak ki uzanıp radyoyu açtı. Araba sürerken de onunla konuşmamı beklemiyordu heralde. Çalan şarkı Azer Bülbülün , Dokunmayın Çok Fenayım şarkısı olunca gözlerimi büyüterek Doruğa baktım.

"Kapat şunu , sabah sabah. Dikkatim dağılıyor."

"Bu kadar aşırı dikkatli olmana gerek yok Lavin , araba sürerken kendine güven ve hızını normal tut yeter."

SOLOWhere stories live. Discover now