47

1.6K 67 4
                                    

Bora & Bade ⚡️

Bir kaç gündür aksattığım provalardan sonra bugün sonunda provaya gideceğim için oldukça memnundum. Derslerin bittiğini işaret eden zil çalar çalmaz Bora beni beklemeden yerinden kalktı ve sınıftan çıktı. Ama neyse ki Asya beni bekliyordu. Çantamı hazırladıktan sonra Asyayla sınıftan çıktık. Yağmur denen sarışınla öğlen arası yaptığım konuşmadan sonra günün geri kalanında ekstra bir olay çok şükür ki yaşanmamıştı. Herkes çantalarıyla birlikte sınıftan çıkarken biz en üst kata çıktık ve müzik odasına doğru ilerlemeye başladık. İçeri girdiğimizde herkes gelmişti. Bora , Keremle konuşuyordu. Yanlarına gitmesem de onun dışında hepsi bana selam verdi. Mehmet Hoca parlayan gözleri ve mutlu gülümsemesiyle yanıma geldi.

"Oh sonunda , bu provaya da gelmeyeceksin de çok korkmuştum Lavin. Neyseki çok iyisiniz. Haydi gençler , başlıyoruz."

Gitarımı alıp boyun askısını kafamdan geçirdikten sonra yerimi aldım. Yanımda duran Boraya gözlerimi kısıp hafifçe gülerek bir bakış atsam bana bakmadı. Ama yeter artık , senden mi ayrıldım Anıldan mı oğlum. Furkanın destekleyici az sayıdaki tavırlarınında saymazsak diğerlerinin de ondan bir farkı yoktu gerçi. Prova başladığı için şarkıya odaklanmak zorunda kaldım.

Yaklaşık 1 saat süren provanın ardından Mehmet Hoca yarın aynı saatte diyerek bizi bıraktı. Artık neredeyse son 1 haftaya girdiğimizden saati az olsa sa her gün mutlaka prova yapıyorduk. Gruba oldukça güveniyordum. Herkes enstrümanını yerine bıraktıktan sonra çantalarını alıp teker teker çıkmaya başladılar. Yusuf çıkarken el salladı.

"Görüşürüz Lavin."

"Görüşürüz."

"Hoşçakal Lavin."

"Yarın görüşürüz Asya."

Kerem , Bora ve benim dışımda kimse kalmamıştı. Onlar gitmek için arkalarını döndüklerinde Boranın kolundan tuttum.

"Dur bir dakika , konuşabilir miyiz?"

Durup suratıma baktı. Araya aniden giren Keremle ona dönmek zorunda kaldım.

"Bir dakika ya sizin aranızda sorun mu var?"

Keremi geçiştirip yollamam gerekiyordu.

"Önemli bir şey değil , git sen. Biz biraz konuşalım öyle kitleyip çıkarız."

Hiç bir şey anlamadığı yüz ifadesinden belli bir şekilde kapıya doğru ilerledi.

"Peki madem , görüşürüz hocamlar. Sorununuzu çözün , kötü olmayın , dövmiyim."

Gülümsedim. Kerem çıktıktan sonra Boraya dönüp koltuğu gösterdim.

"Oturalım mı?"

Başını olumlu anlamda salladı. Kahverengi deri L koltuğun bir ucuna çantasını bıraktı ve oturduk. Ben konuşmaya başlamadan önce o bana döndü.

"Eğer konu Anılla olanlar yüzünden sizinle konuşmamamızsa Anıl benim en yakın-"

"Konu bu değil."

Şimdi şaşırdığı belliydi. Bunu da tabiki fazlasıyla merak ediyordum ve benim için önemliydi ama asıl merak ettim sorun başka bir şeydi.

"Anlatmak istemezsen anlarım ama senin sabahki tepkin , sanki sadece Anıl ve benimle ilgili değilmiş gibi geldi."

Şüphelerimi kanıtlayacak şekilde bir ifade alan yüzünden bakışlarımı ayırmadım.

"Neyden bahsediyorsun?"

SOLOWhere stories live. Discover now