74

854 42 7
                                    


Doruk Poyraz , Selin ve ben eğlence merkezinden çıkıp sahildeki kafelerden en yakın olana gelmiştik.

Denizin kenarındaki masalardan birine oturur oturmaz Doruk garsondan buz kompresi istemiş ve ayağımı uzatmam için extra sandalye koydurtmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denizin kenarındaki masalardan birine oturur oturmaz Doruk garsondan buz kompresi istemiş ve ayağımı uzatmam için extra sandalye koydurtmuştu. Ardından Selin için 3 top meyveli dondurma , bizim içinse iki soğuk kahve söylemiş garsonu gönderdikten hemen sonraysa gözlerini gözlerime dikmişti.

"Seni dinliyorum , beni takip mi ediyordun?"

Yüzüne bakıp ciddi olup olmadığını kontrol ettim. Cidden onu takip ettiğimi sanıyordu.

"Kendini fazla önemsiyorsun. Uzaklaşmak istedin ve ben de buna saygı duydum. Seni takip edecek kadar manyamadım ben. Sadece-"

Yutkundum. Yüzündeki ifade son derece düzdü. Ufak bir duygu kırıntısı arasam da bulamadım. Sadece ciddiydi.

"Sadece ders çalışmaya gelmiştim ve otoparkta arabanı gördüm. Orada olacağını tahmin edip bakmak istedim."

"Neden?"

Çok güzel soruydu. Neden bakmak istemiştim ki? Bananeydi.

"Çünkü , çünkü seni kaç gündür görmüyorum tamam mı? Ortalıkta yoksun. Uzaklaşmak istedin tamam , beni görmek istemiyorsun oda tamam ama bu benim de seninle aynı şeyleri istediğim anlamına gelmez. Sonra senin başka bir kızla oraya gitmiş olabileceğini düşününce de , sadece bakmak istemiştim. Uzaktan bakmaya çalışırken de dengemi kaybedip düştüm işte. Olan bu."

Dediklerimin onu tatmin ettiği belliydi. Eh bi zahmet! Tamamen dürüst olup olanları tüm gerçekliğiyle anlatmıştım. Yalan yoktu.

"Pekala , sen ders çalışmak için buraya kadar gelmişsin. Olanları bu kadar çabuk anlattığına göre daha fazla oturup senin dersini engellememiz gerekmez. Selin hadi abicim , dondurmayı evde yeriz."

Ben ne olduğunu anlamadan Doruk ayaklandığında Selin de onun peşinden sandalyeden kalktı.

"Hey bir dakika."

Acıyan ayak bileğime aldırmadan oturduğum yerden ayağa fırlayıp onu durdurdum. Doğrudan gözlerinin içine bakarken ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırmam gerekti.

"Bundan sonra böyle mi olacağız , arkadaşım bile olmayacak mısın?"

Düşünceli bir şekilde sanki komik bir şey söylemişim gibi güldü.

"Seninle arkadaş olabileceğimi sanmıyorum Lavin , bu kadar şeyden sonra bizden arkadaş olmaz. Birbirimizi kandırmayalım."

Arkasına dahi bakmadan yanında Selinle uzaklaşırken resmen kalakalmıştım. Geçen birkaç gün içinde yumuşama olmadığı belliydi. Ama arkadaş kalamayacağımızın oda farkındaydı. Bizden arkadaş olmazdı. Bunca zaman sonra ilk defa gerçek anlamda ne yapacağımı bilmiyordum.

SOLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin