66

1.1K 52 5
                                    


Kapının pervazına yaslanmış bana bakan Doruğa bakıp gülümsedim ve kalan kıyafetleride götürdüğüm çantanın içine geri yerleştirdim.

"Hadi ama , sadece 5 günlüğüne Kayraya gideceğim. Ondan sonra yine burdayım zaten. Son 1 hafta yani."

Önüne birleştiği kollarını sıkılaştırıp omuz silkti.

"Gitmen fikrine bayıldığım söylenemez."

Sessiz kalmayı tercih ettim çünkü Kayrayı çok özlemiştim ve onunla geçireceğim 5 gün beni oldukça heyecanlandırıyordu. Öte yandan burada geçirdiğim ilk bir hafta da çok güzeldi. İlk dövmememi yaptırdığım o günden sonra yalıdan çıkmamış ve Zeynep Babaanneyle çok daha fazla vakit geçirmiştik. Tülay Teyze çok komik ve çok da eğlenceli biriydi. Zeynep Babaanneyle aralarındaki diyalog bizi gülme krizlerine sokuyordu. Aslıylaysa , bilmiyorum. Ben yokmuşum gibi davranmakta oldukça rahattı , iğnelemedikçe yada gerekmedikçe muhattap dahi olmuyordu. Dorukla her konuştuğumuzda gözlerini dikip gizleme gereği duymadan bize bakmatan ve yine bulduğu her fırsatta Doruğun yanında bitmekten geri kalmıyordu. 1 hafta kadar süre onunla aynı evde bulunmayacağım için memnundum.

Doruk kapının pervazından ayrılıp yanıma doğru yaklaştı. Ben de çantamı hazırlamayı tamamlayınca fermuarını kapatıp ona döndüm. Yanıma iyice yaklaştıktan sonra elini saçlarıma götürdü ve ensemdekileri kaldırdı. Gözlerimi devirsemde bir yandan da gülüyordum. Dövmeyi yaptırdığımızdan beri sürekli , her fırsatta sanki dövmem yerinde mi diye kontrol ediyordu. Yada bakmak hoşuna gidiyordu. İkisinden biri.

"Doruk durup durup ensemi kontrol etmeyi bıraksan diyorum , sen bakmayınca da yerinde emin olabilirsin."

Saçlarımı bırakıp tekrardan suratıma bakıp halinden memnun şekilde gülümsedi.

"Hoşuma gidiyor."

Gülümsedim ama hiçbir şey söylemedim. Ani bir karar verip yaptırdığım kupa kızının sembolünün olduğu bu dövmeden ben de memnundum. Düşündükçe kendimi güzel hissettiriyordu. Şu anlık sadece Doruk ve benim bilmemizde tatlıydı. Küçük bir şeydi belki ama anlamlıydı.

Çantamı alıp birlikte aşağı inerken de hala içimi kaplayan bu mutluluk hissi sürüyordu. Limana kadar deniz taksiyle gidecektim. Doruk tüm akşam bırakmak için ısrar etse de gerek olmadığını açıkça söylemiştim. Ben aşağı indiğimde çağırdığımız deniz taksi gelmişti. Zeynep Babaanne , Dalya ve Tülay Teyzeyle 5 gün sonra görüşmek üzere vedalaştım. Sıra Doruğa geldiğinde yaslandığı yerden gülümseyip bir baş selamı vermeyi tercih etti. Zaten yukarıda vedalaştığımızdan bu kesinlikle olması gereken bir şeydi. Deniz taksiye bindiğimde Kayra geldiğini belirten bir mesaj atmıştı. Bende kısa süre sonra orada olacağımı söyleyip telefonu kapattım. Abimi o kadar uzun zamandır görmemiştim ki özlediğimi söylememe gerek bile yoktu. Taksi kıyıya yaklaştığında çantamı sırtıma geçirdim ve inmek için hazırlandım. Ücreti ödemeye çalıştığımda taksici abi başını olumsuz anlamda salladı.

"Genç adam ödedi ablacım."

Doruk Poyraz.. Her an beklemediğiniz bir şenimde karşınıza çıkabilirdi. Teşekkür ederek limana çıktım. Sahilin karşısında yol tarafındaki park edilmiş araçlara şöyle bir göz gezdirdikten sonra Kayranın arabasını fark ettim. Adımlarımı hızlandırarak arabaya doğru ilerlerken Kayra arabadan indi ve kelimenin tam anlamıyla kucağına atladım. Neyseki ikimizde düşmeden beni tutabilmişti. Ona sarılırken ne kadar çok özlediğimin daha da farkına varıyordum.

"İnanamıyorum ya , kaç ay oldu kaç ay. Off seni çok özledim gerizekalı."

Bildik kahkahası kulaklarımı doldururken bana daha sıkı sarıldı.

SOLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin